English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Elimden gelenin en iyisini yaptım

Elimden gelenin en iyisini yaptım Çeviri Portekizce

99 parallel translation
Elimden gelenin en iyisini yaptım ve arkadaşlarım da büyük bir hünerle bana yardım ettiler.
Fiz o que pude e fui habilmente assistido pelos meus colegas.
Onu örtbas etmek için elimden gelenin en iyisini yaptım. Henry'yi iş için Chicago'ya gönderdiğimi söylüyordum, fakat bir yararının olmadığı anlaşılıyor.
Fiz o possível para abafar tudo, disse-lhes que o mandei a Chicago, mas pelos vistos não adiantou.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Eu fiz o possível.
Pekala, ben elimden gelenin en iyisini yaptım.
Bom, fiz todo o possível.
Elimden gelenin en iyisini yaptım. Seni, bir atın sırtına koyup yola çıktım,... ama daha sonra, akşam karanlığında kayboldum.
Coloquei-o num dos cavalos, mas perdi-me depois de anoitecer.
Elimden gelenin en iyisini yaptım, fakat bu haydutlar...
Fiz o melhor que pude, mas aqueles bandidos...
Elimden gelenin en iyisini yaptım
Eu realmente fiz o melhor
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Fiz o melhor que pude.
- Elimden gelenin en iyisini yaptım.
- Dei o meu melhor.
Şimdiye kadar elimden gelenin en iyisini yaptım
Até agora, tenho-me saído bem.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Dei o melhor de mim.
Kimseyi rahatsız etmedim. Kendi halimde yaşadım. Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Nunca chateei ninguém, sempre fui reservado... e fiz o melhor que pude.
Çok üzgünüm. Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Desculpe, fiz o que pude.
- Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Eu fiz o meu melhor.
Onun için elimden gelenin en iyisini yaptım... senin için de, siz büyürken.
Fiz tudo o que pude por ele e por ti, quando meninos.
Bakın, elimden gelenin en iyisini yaptım.
Olhe, fiz o melhor que pude.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Eu fiz meu melhor.
Ayrıca okuldayken, elimden gelenin en iyisini yaptım ve şimdi halime bak.
Olá. Além disso me esforcei demais na Secundária e olhe para mim agora.
Elimden gelenin en iyisini yaptım, efendim. Keşke Doktor. Baltar burada olsaydı.
O melhor que consegui, gostava que o Dr Baltar aqui estivesse.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Tentei fazer o melhor que pude.
Elimden gelenin en iyisini yaptım... evdeki herşeyi... eskiden olduğu gibi korumak için.
Eu fiz o meu melhor para manter tudo como estava para o seu regresso a casa.
Bak, elimden gelenin en iyisini yaptım. Bu işi benim kadar iyi yapabilecek biri var mı?
Olha, fiz o que pude, existe alguém realmente bom para esse trabalho?
Bakın, elimden gelenin en iyisini yaptım. Kardeşinin yaşadığı yerden beş blok ileride yaşıyorsun ve onu sadece ayda bir kez mi ziyaret ediyorsun?
Trabalha a cinco quarteirões de onde o seu irmão vivia, e só ia visitá-lo uma vez por mês?
Şey, bu şartlar altında elimden gelenin en iyisini yaptım.
Bem, apesar das circunstâncias, fiz o meu melhor.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
E com ela, fiz o melhor que pude.
- Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Você veio e piorou as coisas ainda mais.
- evet, elimden gelenin en iyisini yaptım
- Como se a situação não fosse ruim.
Üzgünüm, elimden gelenin en iyisini yaptım.
Peço desculpa, tentei o meu melhor.
Sonunda dinledim ve bu gece bir şeyi anladım ki ben elimden gelenin en iyisini yaptım.
Bem, finalmente dei ouvidos e, a certa altura desta noite, percebi que fiz o melhor que pude.
Johnny, elimden gelenin en iyisini yaptım.
Faço o melhor que posso, Johnny.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Fiz o que me era possível.
Elimden gelenin en iyisini yaptım, evet.
Fiz o meu melhor, sim.
- Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Fiz o melhor que podia.
Sanırım elimden gelenin en iyisini yaptım ve her şeyin iyi sonuçlanacağını umut ettim.
Acho que fiz o melhor que podia e esperei que tudo corresse bem.
Ama elimden gelenin en iyisini yaptım!
Fiz o melhor que sabia.
Yemin ederim, sizin için elimden gelenin en iyisini yaptım Bay Aske.
Juro que fiz o meu melhor por vós, Sr. Aske.
Verilen görev için elimden gelenin en iyisini yaptım. Ayrıca kadınlar konusunda iyi olmadığımı size söylemiştim.
Levei a cabo a minha missão o melhor que pude, e disse-vos que não tinha jeito com as mulheres.
- Elimden gelenin en iyisini yaptım mı?
- Fiz o melhor possível?
Her zaman elimden gelenin en iyisini yaptım.
Nunca deixei de dar o meu melhor.
Seni beladan kurtarmak için elimden gelenin en iyisini yaptım.
Eu fiz o meu melhor para continuar a ser um problema.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
fiz o meu melhor.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Fiz o melhor que podia.
Bay Gladstone elimden gelenin en iyisini yaptığımı anlamalı.
O Sr. Gladstone tem de perceber que eu também sou capaz de gestos.
Acemi bir aktris olarak elimden gelenin en iyisini yaptığım için beni destekleyeceğinizi umuyorum.
Espero agradar-vos na minha nova carreira de actriz. Portanto esta será a minha última música.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Eu estava mesmo numa de coisas a vazar.
Elimden gelenin en iyisini yaptım.
- O melhor que pude.
Senin için önemli olanın elimden gelenin en iyisini yaptığımı bilmek olduğunu söylerdin.
Dizias-me sempre que a única coisa com que te importavas é que sabias que eu tinha tentado o meu melhor.
Ve şu an yaptığım gibi, elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyorum.
E fiz o melhor que consegui, tal como estou a fazer agora.
Oğlumun bana söylediğini yaptım, elimden gelenin en iyisini.
- Como correu? Fiz o que o meu filho disse... O melhor que consegui.
Elimden gelenin en iyisini mi yaptım yoksa elimde olmayanı mı kovaladım?
Sim. Será que fiz mesmo o melhor possível ou será que só queria alguém que não tinha?
Çocuğunuza ne söylediğimin bir önemi yok. Canlı şekilde dışarı çıkması için elimden gelenin en iyisini yaptığımı bilmenizi isterim.
Não importa o que você ouvir o que vou dizer ao seu filho, quero que saiba que farei o melhor para tirá-lo de lá com vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]