Ember Çeviri Portekizce
113 parallel translation
Hafta sonunu Ember Adası'nda geçireceğim için çok heyecanlıyım. ( Ember : KOR )
Estou tão entusiasmada por passar o fim-de-semana na Ilha Ember.
Ailenin Ember Adası'nda bir evi yok muydu?
A tua família não tem uma casa na Ilha Ember?
Ember Adası'na hoş geldiniz çocuklar.
Bem-vindos à Ilha Ember, crianças.
Hafta sonu buraya gelmeye zorlandığınız için üzgün olduğunuzu biliyoruz. Ama Ember Adası büyülü bir yerdir.
Sabemos que estão chateados por terem sido obrigados a vir aqui este fim de semana, mas a Ilha Ember é um sitio mágico.
Dalgaların kumdaki ayak izlerini silmesi gibi Ember Adası herkese temiz bir sayfa verir.
Como ondas a limparem as pegadas na areia. A Ilha Ember dá a toda a gente uma nova hipótese.
Ember adası gerçek seni ortaya çıkartır.
A Ilha Ember revela o nosso verdadeiro eu.
Ember Adası'na ilk gelişin mi?
É a primeira vez que vens à Ilha Ember?
Efendim, Amiral Chen iki ay önce ayrılıp Ember Adasına gitti.
Senhor, o Almirante Chan está de férias há dois meses, na ilha Ember.
Ember Adası büyülü bir yerdir.
A Ilha Ember é um lugar mágico!
Ailenizin Ember Adası'nda bir yazlığı yok muydu?
A tua família não tem uma casa na Ilha Ember?
Dalgaların kumdaki ayak izlerini silmesi gibi, Ember Adası da herkes için yeni bir sayfa açar.
Como as ondas que apagam as pegadas da areia, a Ilha Ember dá a todos uma nova hipótese.
Ember Adası, gerçek sizi ortaya çıkarır.
A Ilha Ember revela o teu verdadeiro eu.
Ember Adası Oyuncuları tarafından hayata geçirilmiştir.
"Interpretada pelos aclamados actores da Ilha Ember."
Öyleyse Ember Adası'nda bir yerlerde olmalı.
Então ele tem de estar algures na ilha.
Hayır, Ember çökerken öylece oturmayacağım.
Não, não vou ficar ai sentado enquanto Ember cai aos bocados.
- Ember Şehri Kitabı'nı çıkarın.
- Produzir o livro da Cidade de Ember.
Ember'in ötesinde, karanlık sonsuza dek uzanıyor her yöne.
Para além de Ember, a escuridão continua para sempre em todas as direcções.
Ember'den dışarı mı?
Uma saida de Ember?
Bunlar Ember'ın tüm belediye başkanlarının resimleri.
Estes são retratos de todos os Presidentes da Câmara de Ember.
"Podd Morethwart, Ember'ın Yedinci Belediye Başkanı."
"Podd Morethwart, Sétimo Presidente da Câmara de Ember."
Ember uzun zamandan beri buradaydı.
Ember está aqui a desde há muito tempo.
"Ember"
"Ember."
Ya Ember'dan bir çıkış varsa?
E se houver uma saida de Ember?
Ember'dan çıkabilmenin bir yolu olduğuna inanıyordu.
Ele acreditava que havia uma maneira de sair de Ember.
Ember halkından yiyecek çalmakla.
De roubar comida aos cidadãos de Ember.
Bu tasarım mucizesi... bu muhteşem başarı... bu bizim Ember Şehrimiz.
Este milagre... Esta grande conquista... que é a nossa cidade de Ember.
# Ember ebediyen #
Ember durará para sempre
Ember'dan çıkış yolu bu!
É a saida de Ember!
Ember!
Ember!
Ember ateşinin alevini karanlık boyunca koruyan... bütün hepimiz... yeryüzünde tekrar yaşayabilmemiz için... gökyüzünde ve ışıkta.
Todos nós que mantinhamos a chama de Ember acesa... por entre a escuridão... para que pudéssemos viver outra vez na terra... com o ar e com a luz.
Gotikler ölü gibi giyinir ve Ember adında gizli eşcinsellerle çıkar.
Os góticos vestem-se como os mortos, e saem com gays não declarados chamados Ember.
- Ember.
Ember.
Cadı ismi de "Ember."
O seu nome de bruxa é "Ember."
Evet, yine de "Ember" demenizi tercih ederim.
Esta é a sua assinatura, correcto?
Peki, ne diyorsun yani sadece sizin küçük sihirli ormanıza ve bölgenize girmeyelim mi?
Sim, mas eu prefiro ser a "Ember". Está bem, o que você diz de sairmos da sua pequena floresta mágica... mantenha-se no ponto, está bem?
Booth, katilin Ember adında bir cadı olduğunu düşünüyor fakat katil daha kaslı ve yapılı bir kadındı.
O Booth acredita que uma bruxa chamada Ember é a assassina, mas a vítima é uma mulher grande e musculada.
Ama Ember yeterince güçlü değildi.
Mas a Ember não é forte o suficiente.
Yalnızca Ember öldürmedi.
A Ember não foi a assassina sozinha.
Onun Ember'in atalarının kemiklerini elinde tuttuğunu da biliyordunuz.
Também sabia que ela tinha os ossos dos antepassados da Ember do lado dela.
Ember'a hoşgeldiniz.
Bem-vindos ao Ember. Recepção logo na entrada.
Ember'in dışında çalışan bir arkadaşım bahsetti bu adamdan.
Uma amiga contou-me sobre este homem, que trabalhava no Ember.
Geçen hafta Ember'da buluştuk.
Conhecemo-nos no Ember, na semana passada.
Ember Adası'nı hatırlıyor musunuz?
Lembram-se da Ilha da Brasa?
Bayan Ember?
Miss Ember?
Ember Copley'in bu gece saat 9'da marinada ailesiyle buluşması gerekiyordu.
A Ember Copley ficou de se encontrar com os pais, às 21h, na marina.
İçeri giriyor, hizmetçiyi kloroformluyor, Ember'ı kaçırıyor, haneye tecavüz izi yok.
Esgueira-se, põe a criada a dormir e leva a Ember. Não há sinais de arrombamento.
Ember Copley'in binasında bakım görevlisi olarak çalışanların listesini çıkardım.
Tenho a lista de funcionários que fazem manutenção no edifício.
ON YEDİNCİ BÖLÜM EMBER ADASI OYUNCULARI
Livro 3 : Fogo - Capítulo dezassete "Os Actores da Ilha Ember"
- Ember.
Nós vos daremos os nomes que nos foram atribuídos pela sociedade, mas não no Bosque Sagrado. Ember.
Ember.
Ember.
Ember Adası'nı hatırlıyor musunuz?
E roubou um colar velho que tinha alguma coisa a ver com Guru Lak...