Empress Çeviri Portekizce
27 parallel translation
- Fitch. Tahminime göre İmparatoriçe Oteli ve birkaç başka bar Kızılhaç görevlileriyle kaynıyor. Onu bulurum.
Parece-me que o Empress Hotel e mais uns lugares semelhantes são da Cruz Vermelha.
İmparatoriçe Restoran yarın sabah, güle güle.
Amanhã de manhã, no restaurante Empress. Adeus.
Sternberg'ün Dietrich ile yaptığı yedi film arasında erotik manipülasyonu gösterişinde en barok ve en cesur olanı "The Scarlet Empress" di.
A mulher que adoras está muito perto de ti, não está? Amo-te, adoro-te.
Empress Pavilion'dan
O Pavilhão Imperatriz.
Şey, her neyse geçen gün o hissin ufak bir parçasını hissettim sonra hatırladığım tek şey gidip kendime saç maşası alışımdı. - Nereden geldi?
Enfim... outro dia, tive um breve momento de esperança... e, quando vi, estava na farmácia comprando o Composto Empress.
Bakan Cai, Empress Dowager tarafından majestelerinin tahtını almasına yardım etmek için seçildi.
O Ministro Cai foi escolhido pela Imperatriz Viúva para ajudar a Sua Majestade a tomar o trono.
- Afrika İmparatoriçesi, bir köle gemisi.
O "The Empress of Africa", um navio de tráfico de escravos.
Sanıyorum İmparatoriçe Caicos Adalarını batırdı ama Rick oradaki enkazı keşfetti.
Presumi que o "The Empress" tinha naufragado ao largo das Ilhas Caicos, mas, o Rick encontrou o navio aqui,
Bu köle gemisi, Afrika İmparatoriçesi aileme aitti.
Este navio de tráfico de escravos, o "The Empress of Africa", pertencia à minha família.
İmparatoriçe'deki köleleri azat etmek sondu ama tökezledim.
Libertar aqueles escravos a bordo do "The Empress", terminaria o trabalho, mas, falhei.
İmparatoriçe, New York kıyılarına nasıl vardı?
Como é que o "The Empress" chegou à costa de Nova Iorque?
Bay Chappy, Rick Afrika İmparatoriçesi'ni nasıl buldu?
Sr. Chappy, como é que Rick encontrou o "The Empress of Africa"?
Bir harita varsa birinin İmparator'dan haberi vardır ve ekibi sorgulamam yasaklandı.
Se existe um mapa, então, isso significa que alguém sabe do "The Empress". E, agora, estou proibido de interrogar a tripulação.
Rick'in onardığı Afrika İmparatoriçesi eserlerini inceliyordum.
- A examinar os artefactos que o Rick recuperou do "The Empress of Africa".
İmparatoriçe battığında 300 ruh onunla öldü.
Quando o "The Empress" afundou, 300 almas morreram com ele.
İmparatoriçe'yi bulduk ve peşinden gitmeye karar verdik.
Encontramos o "The Empress" e decidimos ir atrás dele.
Pekâlâ, İmparatoriçe'nin nerede olduğunu biliyordun.
Muito bem, você sabia onde o "The Empress" estava.
19. yüzyıl, köle gemisi Afrika İmparatoriçesi'nden onarılma 7 milyon dolarlık altın.
Sete milhões de dólares em ouro recuperados do "The Empress of Africa", um navio de tráfico de escravos do Século 19.
Benimdi Afrika İmparatoriçesi'nden kurtarılan her şey gibi.
Pertencia-me juntamente com tudo aquilo que foi recuperado do "The Empress of Africa".
Afrika İmparatoriçesi'nin kurtarılışını kutlamak. Geminin.
- Comemorar a descoberta do "The Empress of Africa", o seu navio.
Henry Morgan, 1779'da doğdu Afrika İmparatoriçesi ile 1814'te denizde kaybolduğu varsayıldı.
Henry Morgan, nascido em 1779, presumido perdido no mar. "Empress of Africa", 1814.
İmparatoriçe'yi ararken ölen dalgıç Brock Healey heterokromisi varmış.
- Brock Healey, o mergulhador que morreu à procura do "The Empress", - ele tinha heterocromia.
İmparatoriçe Rick'in saplantısı değildi, değil mi?
A "Empress" não era a obsessão do Rick, pois não?
Ama Afrika İmparatoriçesi'ne binince diğer bir köle gibi diğer üç yüzüyle birlikte geminin göbeğine hapsedilmiş.
Mas, no "Empress of Africa" era, apenas, outro escravo, juntamente com mais 300 escravos presos no porão do navio.
Birincilik ödülü Downton Malikânesi'nin altın imparatoriçesine gidiyor.
O primeiro prémio vai para Golden Empress de Downton Abbey.
Jack, Empress seni çağırırsa, hemen gelmelisin.
Jack, se a Imperatriz convoca, deves ir imediatamente.
- İmparatoriçe derindeydi.
O "Empress" estava muito fundo.