English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Encantador

Encantador Çeviri Portekizce

2,161 parallel translation
Büyüleyici.
Encantador.
Tek yapman gereken, kafasında soru işareti oluşturacak kadar çekici görünmek.
Tudo o que tens de fazer é ser suficientemente encantador para a fazeres vacilar.
İndirimli saatte buluştuk ve çok çekiciydi.
Conhecemo-nos no "happy hour" e ele é encantador.
Ve Miles, kondüktörümüz, çekici adam onun çok fazla Noel coşkusu yaşamış olabileceğini söyledi.
E o Miles, o nosso revisor, um homem encantador, disse que ele tinha festejado a mais.
Hem o zaman daha da şişmanlarım, parmaklarım da kalınlaşır. O yüzden gel şimdi üst kata çıkalım, ne dersin?
Isso é um diferencial realmente encantador,... mas por que apenas não vamos lá para cima, ah?
Anlayışlı, yetenekli ve karizmatiksin.
E bondoso, talentoso e encantador.
Çok hoş.
Que encantador.
"Oldukça çekici ve çok irfan sahibisiniz."
"És muito encantador e inteligente para a tua idade."
İşte bu, çok güzel.
Tanto, não. Isso, encantador.
- Makinelere gülümse tatlım.
- Mais perto Tony. - Sorri para as câmaras, querida. - Isso mesmo Tony, encantador.
Yılan dansçısı Hadji'yle daha fazla zaman geçirmek istemiyorum.
Não quero aturar o encantador de serpentes.
Harika görünüyor.
Encantador!
Hayatta tanıyacağım en şefkatli ve cömert, en çekici ve komik adam.
Ele é o tipo mais amoroso, generoso, encantador e engraçado que já conheci.
Tabii ki, çok güzel bir yer.
Sim, é um lugar encantador.
Çok güzel bir yer.
Encantador.
Her hareketi güzeldi, etkileyiciydi.
Tudo a cair-lhe dos bolsos e encantador.
Çok sevimli.
Tão encantador.
Hayır, gayet güzel gözüküyorsun.
Não tem um olhar encantador.
Hiç hoşuma gitmedi.
Não é encantador.
Diyorum ya, bir açıdan bakarsan ikinizi topladığımızda bir adam edeceğini düşünmen çok şeker.
Direi-te que de certa forma és encantador tu achas que aqueles dois são capazes de ter alguma coisa.
Büyüleyici...
Encantador...
Bu aralar benim için mi çok lezzetli diyorlar?
É o que dizem sobre mim, hoje em dia. Que encantador!
Yakışıklı, romantik, nazik, neşeli.
Elegante, romântico, suave, encantador.
Ne kadar etkileyici olsa da sözleştiğimiz daha önemli işler var.
Por muito encantador que isto seja, temos assuntos mais importantes a tratar.
Kesinlikle çok lezzetli.
Absolutamente encantador.
Güzel Agnes ve güzel çocuğu alınmasın ama...
Sem ofensa para a maravilhosa Agness e o seu encantador rebento.
Bakıyorum sevimli ev sahibimizle tanışmışsın.
Vejo, que se encontrou, com o nosso encantador anfitrião.
Ne hoş.
Que encantador.
Bu güzel uğraşı uzun süredir yapıyor musun? Hayır.
Você tem perseguido este encantador hobby há muito tempo?
- Neden? Sen izlemiyorken, oldukça çekici olabilirim.
Posso ser irresistivelmente encantador se não estiveres a ver-me.
Yıllarca kendini havalı bir tahta kutunun içinde bir yerlere postalamanın bahanesini aradın ama gerçekten içine girdiğinde, o kadar da iyi değilmiş.
Sabes, passei anos à procura de uma desculpa para mandar a mim próprio uma caixa de madeira porreira, mas quando realmente se entre na caixa, não é tão encantador.
Bu çok tatlı.
Isso é encantador.
Hans Gruber. Büyüleyici uluslararası hırsız.
Pelo Hans Gruber, o encantador bandido internacional.
Çok güzel giyinmiş ve o kadar tatlı bür gülüşü var ki...
E um sorriso encantador.
Gerçekten çok tatlı bür gülüşü vardı.
Tinhas razão, ela tinha um sorriso encantador.
ve Sevgili Kameramanım, Will.
E meu encantador cinegrafista, Will.
İğrenç.
Encantador.
Harika.
Encantador.
- Dehşet, gerçekten harika.
- Excelente. Encantador.
Sinemada kayıt ettiğim şu güzel film gibi.
Tal como naquele filme encantador que filmei no cinema.
- Dinim mi? Çünkü ben bir yılan tutucuyum, ama itaatkâr değilim.
Porque eu sou encantador de serpentes, mas não obediente.
Bu çok şirin.
Isso é encantador.
Harika bir yuvamız, iki güzel oğlumuz vardı.
Tínhamos um lar encantador, dois belos rapazes.
Sanırım o herkesin yakışıklı, espritüel, alımlı bulduğu insan olmaya bağımlı.
Acho que é viciado em ser a pessoa que toda a gente vê nele... Bonito, espirituoso e encantador.
Jason kuzenim Kyle'la tanış..
Jason, apresento-te o meu belo primo Kyle, e Kyle apresento-te o meu encantador amigo Jason.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Estou'encantador'por lhe encontrar. Não se'perturbe'.
Ne hoş!
Que encantador.
- Aman Tanrım!
- Pode ser uma novidade para muitos, mas mal comecei a trabalhar aqui, o aparentemente encantador apresentador, Dale Waters tem andado em cima de mim que nem uma melga. - Meu Deus.
- Ne güzel.
Encantador.
Serena'nın yaptığı şey bana çok eğlenceli geliyor.
Parece-me a mim que o que a Serena organizou foi... encantador.
Alo, Stonygates?
- É deveras encantador. - Este é o sítio preferido da Avó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]