Encore Çeviri Portekizce
65 parallel translation
Sahneye üçüncü çıkışımdan sonra hiçbir şey hatırlamıyorum.
Não me lembro de nada depois do segundo encore.
Tekrar!
Encore!
İstek parçayı dinlemek için salonumu tam zamanında terk edeceğim.
Sairei do meu teatro a tempo de ouvir o seu encore.
- Tekrar!
- Encore!
Yine sağlığınıza, diyorum!
Encore un tosst, Digo eu! Le Pimpernel Scarlette!
- Bi daha yapalım mı şunu?
- Vamos fazer um encore?
Ya şu lanet tekrarı yapacak mısınız, yapmayacak mısınız?
Vamos fazer um encore ou não?
Bir tekrar.
Eis o vosso "encore".
- Hâlâ deniz tutması mı?
- Ne pas encore le mal de mer?
Tekrar yap!
Encore! Encore!
- Son parça "Doghouse".
- A "Doghouse" como encore?
- Son parça "Doghouse" olsun.
- A "Doghouse" como encore.
- Encore une question, s'il vous plaît? ( Bir soru daha sorabilir miyim, lütfen?
Só mais uma pergunta.
İbret olsun diye, o aptal Heym'in yanında meydanda asarlar!
E como encore, enforcam-me na praça, ao lado do idiota do Heym!
Bu kurtarma ve yok etme olayları, hazırlanırken mi olacak yoksa şarkı söylenirken mi?
Toda essa libertação e destruição é nos intervalos ou no encore?
Sonraki sahne için ne yapacak acaba?
- Bolas. Como é que será o encore?
Kafana takma, haydi sahneye çıkalım.
Não interessa.Vamos fazer o encore.
Tekrar geri gelmek için ne yapardın?
O que vai fazer como encore?
- Encore.
- Mais um!
Myles ankor için ara verince söylerim.
Eu trato disto quando o Myles parar para o encore.
Salonun ışıklarını aç Sam.
Desliga as luzes, Sam. Esta noite não há encore.
Birer kadeh zamanı geldi!
Encore une fois, s'il te plaît.
Ne demezsin.
"Encore", o caraças!
Aslında hepimiz öyleyiz. Finali yapayım.
De facto, somos todos. "Encore"...
Şimdi bis yapmalısın.
Tens de ir fazer o encore.
Rufus ve gruptan şarkıyı bir kere daha dinleyelim.
Vamos ouvir mais. Vamos ouvir um encore do Rufus e da sua banda.
Çok yorulmadıysan, bir kere de benim için çalmanı umuyordum.
Se não estás demasiado cansada, estava à espera de um encore.
Bana yeniden çalmandan zevk aldım.
Gostei mesmo do encore.
Sanırım, sahneye yeniden çağrılmaktan da zevk alacaksın.
Acho que vais gostar do encore do encore.
Bir daha!
Encore!
Tekrar sahneye çıkışımı iptal et. Helikopteri hazırla.
Salta o encore, prepara o helicóptero.
Babasını canlandırmadan önce Zatanna'yı bulmamız gerekiyor.
Agora só precisamos de encontrar a Zatanna antes que ela tente dar ao querido pai o encore final.
- Şimdi ne uyduracaksın?
- O que vais fazer por um encore?
Hapse götürmeden önce konseri sonuna kadar dinlemesine izin verdim.
E eu a deixei ficar até o encore antes que o levei para a cadeia.
Kelly Canter'ın Dönüş Turuna hoşgeldiniz.
Bem-vindos ao "Kelly Canter Encore Tour".
Bir konserde 30 kişinin önünde çalarken bis yapmak nedense bana hiç mantıklı gelmiyor.
Fazer um encore não faz qualquer sentido para mim. Quando tocas perante 30 pessoas...
Ya Wynn'deydi ya da Encore'da.
Estava no Wynn ou no Encore.
Üzerime vazife değil ama, bana göre böylesine bir alkıştan sonra Treviso bir kez daha söylemesine izin vermeli.
Não tenho nada a ver com isso, mas na minha opinião, depois de um aplauso daqueles, o Treviso devia tê-la deixado fazer um encore.
Bu işten pek anladığım söylenemez Bert fakat kanımca tekrarlar programın ilk yarısında söylenir!
Não sou uma autoridade neste campo, Bert, mas tenho a impressão de que os encore raramente se fazem a meio do espectáculo.
Onu sahneye geri çağırdılar, biz çıkabilecek mi bilmiyorduk.
Eles exigiram um encore, mas nós pensavamos : ( encore = um bis, pedir mais uma música ) "Senhor, será que ele vai aguentar?"
Ama çıktı ve 4 şarkı söyledi.
Ele foi e fez o encore, e cantou mais umas quatro músicas.
Belki yeniden sahneleyebilirsiniz.
Talvez pudessem fazer um encore.
Oyun bitince alkışlar için sahneye dönmeyi severdi.
Ela sempre gostou de um "encore".
Bay Bieber, tekrar sahneye çıkmanızı istiyorlar.
Sr. Bieber, eles estão a pedir um encore!
Ömrümüzde ki ilk tezahurat.
O primeiro encore da nossa vida!
Bir daha! Bir daha!
Encore!
- Bir daha!
- Encore!
Yeniden!
Encore!
Encore une fois, je suis désolé. - Ben Rory'yle bu konuda hiç konuşmadım.
- Nunca falei com a Rory.
Bis yapacaklar.
Vão fazer um encore.
- Bravo!
- Bravo! Encore!