English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Enrique

Enrique Çeviri Portekizce

256 parallel translation
Enrique Ramirez Sanchez Cornejo y Mendoza.
Enrique Ramirez Sanchez Cornejo y Mendoza.
Manuel, Enrique, Rafael.
Manuel, Enrique, Rafael.
8.nci Henry'nin hükümdarlığında... İngiltere'deki manastırlar dağıtıldığı ve... içindekiler işkence gördüğü, halkın önünde kafalarının vurulduğu veya gizlice öldürüldüğünde... bazıları da, memnun bir şekilde ibadetlerini gizlemeye başladılar.
Durante o reinado de Enrique VIII quando dissolveram os monastérios na Inglaterra e os ocupantes foram torturados os decapitaram em público ou assassinaram em segredo alguns esconderam-se para fazer adorações como quizessem.
Machi Henry'i tanır mıydınız?
Conhece Enrique Machi?
- Tekne kiralamayı tercih ederim, balık tutmak ve gezmek istiyorum. - Anladım! Limana gidin ve Enrique Amoros'u sorun.
Prefiro ter um só pra nós, sem depender de ninguém, para passear, pescar...
Mektuplarla ilgileniyor, turistlere de tekne kiralıyor.
Vão ao porto, e perguntem por Enrique Amoros. É ele que faz as entregas e, também, consegue barcas para turistas.
Yarın sabah, Enrique ve hatta belki de başkaları adaya gelirler de, her şey sona erer.
Amanhã de manhã, Enrique e.. talvez outros partiremos da ilha.
¤ Enrique ve Ricardo ile, ayrıca Philemon'u buldum,... ¤ Belirtildiği gibi hepsi Doña Epifania'nın çocuklarıydı..
# Encontrei Enrique e Ricardo, e também Filemón, # todos eles, segundo consta, filhos de Dona Epifania.
Evet, Enrique!
Sim, Enrique!
Hayır efendim, verilmemişti. Peki, önemsiz bir torbacı olan Joey Bramlette, Enrique Ruiz'den bahsedince... sizin düşünceniz ne oldu? Şubeler arası raporda okudum.
Li-a num relatório inter-agências.
"Oğlum" derken Enrique'yi kastediyorsun değil mi?
Quando disse filho, quis dizer o Enrique, não é?
Dinle, Enrique... Benden yana tavrını al ve kıçına sok! Anlıyor musun?
Ouça, Enrique... enfia sua defesa no rabo, ouviu?
Enrique, evin önüne git ve kimsenin evi terkmetmesine izin verme.
Enrique, vai para a frente da casa e não deixes sair ninguém.
Henrie de Navarre'ın savaş çığlıklarını ya da uyuyan bir çocuğun sessiz nefeslerini... taklit edebiliyordu.
Do grito de guerra de Enrique da Navarra à doçura do fôlego de um menino dormido.
Doğru dürüst tanıştırayım sizi.
Vou apresentar-te. Este é Enrique.
Ben değilim, Enrique.
Não foi, Enrique.
- Enrique!
- Enrique!
Enrique harikadır, biz de en iyisiyiz.
O Enrique é óptimo, mas nós somos os melhores.
1935 yılında, Enrique Palacios ilk birkaç tanesini çevirmeyi tamamlayabildi.
Em 1935, Enrique Palacios tinha conseguido descodificar os primeiros.
Bir zamanlar işbirlikçi Enrique Schmidt'e ait çiftlik ve yıkılan evin kalıntıları üstünde asılı gibi duran ürkütücü bir sessizlik vardı.
Ao ver os restos carbonizados do que foi a Cooperativa Enrique Schmitt.
Yeni bandaja ihtiyacın var gibi görünüyor, Enrique.
Parece que precisa de uma ligadura nova, Enrique.
Hayır, Enrique değil.
Não, não é o Enrique.
- Enrique için üzüldüm.
- Tenho pena do Enrique.
- Merhaba, Enrique.
- Olá, Enrique.
Enrique da aralarında.
Têm o Enrique nas linhas laterais.
Şimdi Enrique Hernandez geliyor.
Agora é a vez de Enrique Hernandez.
Chucky Pancamo ve Enrique Morales.
Chucky Pancamo e Enrique Morais.
Enrique Morales, mahkûmiyet tarihi 6 Nisan 2000, ikinci dereceden cinayet, hüküm 25 yıl, şartlı tahliye 15. yılda.
Enrique Morais, condenado em 6 de abril de 2000, por homicídio em segundo grau ; sentença : 25 anos, elegível para liberdade sob palavra em 15 anos.
Kalbine baktım, çığlık attım, sonra Enrique ve Chutney koştular.
Vi-lhe o pulso, gritei, a seguir o Enrique e a Chutney entraram a correr.
Enrique'yi sorgulayacağız.
Temos de interrogar o Enrique.
Enrique homoseksüel.
O Enrique é gay.
Çok zengin bir adam olan Kont Enrique Spade'nin... özel sekreterliğini yapmaya başladım.
Trabalhei como secretário privado do incrivelmente rico Conde Enrique Spada.
İşte aldım geldim Don Enrique.
- Aqui está ela, Dom Enrique! - Ah!
- Enrique. Kaçak işçidir.
- O Enrique, um imigrante ilegal.
Enrique çizmeleri ve mahmuzları Hero's Row'dan aldığını söyledi.
O Enrique diz que tirou as botas e as esporas da Fileira dos Heróis.
Şeyden önce... yaralanmandan, devamlı olarak Morales ve diğer Latinlerin hayatını tehdit ediyordun, ve ayrıca, Cyril O'Reily burada.
antes de que lhe... machucassem, ameaçou continuamente as vistas do Enrique Morais e os outros latinos, e além disso, Cyril Ou'Reily segue ali.
Enrique'ye onunla görüşmek istediğimi söyle.
Quero que diga ao Enrique que quero falar com ele.
Al bakalım Enrique.
Aqui tem, Enrique.
Enrique... - ne sürpriz. - Bana mı söylüyorsun?
Enrique... que surpresa.
Bunu senden duyduğum için ne kadar mutlu oldum bilemezsin Enrique.
Não sabe que feliz me faz ouvir Ihe dizer isso, Enrique.
- Kuzenim Enrique'nin arabasını çaldın!
- Roubaste o carro do meu primo Henrique.
- Ama Raf, Enrique'ye haberim yok dedi.
Ele disse ao Henrique que não sabia do carro dele.
Artı Beşinci Henry hakkında bir makale yazmam gerek... Angarya işleri söylemiyorum bile
E ainda tenho que escrever um relatório sobre Enrique V, isso sem mencionar meus deveres de casa.
Roberto, Enrique, sürücülerin plakalarının ve arabalarının fotoğraflarını çekin. Anlaşıldı mı?
Roberto, Enrique, arranja fotos dos condutores matrículas, carros, tudo o que puderes.
Enrique ve Roberto'ya söylerken duydum.
Ouvi-o a combinar com o Enrique e o Roberto.
Anlaşmanıza sevindim, çünkü sorun çıkmaması için yarın Roberto ve Enrique sizinle birlikte gelecek.
Ainda bem que vocês não se dão porque amanhã o Roberto e o Enrique vão convosco para não haver problemas.
- Enrique Amoros...
- Enrique Amoros...
Anlıyorum.
Então, quando Joey Bramlett, um pequeno traficante, mencionou o Enrique Ruiz, o que foi que pensou?
- Hayır, onun yerine Enrique Colon gidiyor.
Não tinhamos decidido despedilo? Não! Decidimos despedir o Enrique Colon no lugar dele, lembras-te?
Enrique.
Né!
Enrique.
Oh, Enrique!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]