Enzo Çeviri Portekizce
528 parallel translation
Artık, savaş sona erdi... Bu çoçuğu, yani Enzo'yu, İtalya'ya iade etmek istiyorlar.
Agora que a guerra acabou este garoto, o Enzo, querem deportá-lo para a Itália.
Yani, o ve Enzo...
Sabe, ela e o Enzo...
Enzo'nun ülkede kalıp, kızınla, evlenmesini istiyorsun.
Quer que Enzo fique neste país, e que sua filha se case.
- Ben Enzo, Fırıncı Enzo.
- Sou Enzo, o padeiro.
- Hatırladın mı? - Enzo...
- Lembra-se de mim?
Buradan gitsen iyi olacak Enzo, biraz sonra, ortalık karışacak.
É melhor ir embora, vamos ter problemas aqui.
- Enzo Molinadi, Canale Cinque. - Merhaba.
- Enzo Molinadi, Canale Cinque.
Eugenia, Enzo, Armando ve Zalis nehrin öteki tarafındalar.
O partido é você e você sabe disso. Eugenia, Enzo, Armando, e, do outro lado do rio, toda a família Zali.
Özür dilerim Enzo.
Desculpa, Enzo.
- Hayat çok zor Enzo.
- A vida é difícil, Enzo.
Enzo, parayı önce ben gördüm, bölüşelim mi?
Bravo. Enzo, eu vi a moeda primeiro. Dividimos?
Gerçekten ne alacaksın?
- Enzo, a sério, o que vais comprar?
Seni yüzerken bıraktım, yirmi sene sonra hala sudasın.
Enzo? Deixo-te a nadar e 20 anos depois ainda estás na água.
En iyi sensin Enzo.
És o melhor, Enzo.
- Başka bir yere giderim.
- Tudo bem, Enzo.
Boşver Enzo.
Deixa, Enzo.
Enzo Molinari.
- sim. - Enzo Molinari.
İnsanların, dalgıçları, bütün kasları kasılmış, o derin mavi denize dalarken görüp, itiraf etmesi lazım ki
Uma pessoa tem de admitir que ver esses homens... mergulhando de cabeça nesse profundo mar azul, todos os músculos contraídos... - Enzo...
Peki ya sen hangi dünyadansın Enzo?
Então e de que mundo és tu, Enzo?
Git basına söyle, 99 metrelik heyecan verici dalışından yorgun düşmüş büyük Enzo Molinari ödülünü alamayacak, çünkü o... rahatsız.
Portanto diga à imprensa que o grande Enzo Molinari... estonteado pela sua inspirada descida de 324 pés... não poderá receber o seu troféu... porque está... - Hm? - Está...
Enzo, burası çok derin.
Enzo, é muito fundo aqui.
Ben de Enzo'yla bir işe gittim.
Eu consegui um trabalho com o Enzo.
Gelecek hafta Enzo bir yarışma için buraya geliyor.
O Enzo telefonou. Ele vem na próxima semana para outra competição.
Enzo'yla biraz müzik dinliyoruz.
Estamos a ouvir música. Com o Enzo. Entra.
Siz de meşhur Enzo Molinari olmalısınız.
Você deve ser o famoso Enzo Molinari.
Enzo Molinari sınıflandırma.
Enzo Molinari para classificação.
Çok iyiydi Enzo.
Muito bom, Enzo. Muito bom.
Enzo kötü bir gün geçirdi.
O Enzo teve um mau dia.
- Gidiyor musun? Bunu lütfen Enzo'ya verir misin?
Sim, podias dar isto ao Enzo?
Baba, fırıncı Enzo'nun siz ve aileniz için hazırlamış olduğu pasta.
Padrinho, este bolo é para o senhor e sua família, do padeiro Enzo.
- Enzo köşede. 10 : 30?
- No Enzo, aqui ao lado. 10 e 30.
- Ne kasabı? Enzo Amaca.
- Que talhante?
Jerry ona gidiyor.
- O tio Enzo. - Onde vai o Jerry.
Benim Gino'm böyle birşey yapmış olamaz. - Enzo yaptı.
Impossível que o meu Gino fizesse uma coisa dessas.
Eminim Enzo Amca sana bunu sürekli söylüyordur.
Aposto que o tio Enzo está sempre a dizer-lhe o mesmo.
Aslında Enzo uzun süredir söylemedi.
Por acaso o Enzo há uns tempos que não mo diz.
Bence Enzo Amca ne kadar şanslı bir berber olduğunun farkında değil.
Não sei se o tio Enzo já se apercebeu da sorte que tem.
- Enzo Amcan.
- É o teu tio Enzo.
Enzo Amca! Çabuk.
É o tio Enzo.
Enzo Amca, burada ne arıyorsun?
Tio Enzo, que faz aqui?
- Enzo şaçımdan bir tutamı yerde buldu. - Evet?
Mas o Enzo apanhou um bocado do meu cabelo do chão.
Enzo'yla beraber berberdeydi.
Estava na barbearia com o Enzo.
- Luigi ve Enzo ikizlermiş.
O Luigi e o Enzo eram gémeos.
Luigi ve Enzo da kim?
Quem são o Luigi e o Enzo?
Enzo, eğer birini seviyorsan, bu iyi bir şey değil.
Enzo, não é bom quando se ama alguém.
- Evet Enzo.
- Enzo.
- Sen daha üstün bir çocuktun.
Já percebi, Enzo.
Bugün Enzo'nun boş günü.
É folga do Enzo.
- Merhaba Enzo.
- Enzo!
- Enzo Manganero!
- Quem é?
Oh, tanrım!
- Enzo Manganero!