Eponine Çeviri Portekizce
41 parallel translation
Hey, Eponine.
Eponine...
Tanrım, Eponine, ne işin var burada?
Jesus, ouça as minhas preces!
- Uyu, sevgili Eponine - Hiç acı hissetmiyorum
No final do dia, ganhas nada por nada!
- Evladımı sevgiyle büyüttünüz
Até a filha faz a sua parte. É Eponine, ela sabe dos meios.
Düşüncesiz bir aptalı bağışlaması gereken sensin!
- Fica fora disso! - Mas, Eponine...
Bu gece... Kelimelere dökmek zor ama...
Mais uma vez Eponine salva o dia!
Hayatım boyunca unutmayacağım bir gece.
Querida Cosette, a minha amiga Eponine trouxe-me até ti. Mostrou-me o caminho!
Senin ruhunu satın aldım
O que é que estás a fazer? Eponine! Não tens medo?
Uzanıyorum ama yetişemiyorum ve gece iyice kararıyor
- Silêncio, Eponine. - Eu não sinto dor alguma. - Não vais sentir dor alguma.
Hayattan bir gün daha sil gitsin! Günün sonunda soğuk bir gün daha geçirmişsindir
O seu nome era Eponine.
Adı Eponine, işini bilir Daha çocuk ama korkutmak kolay değildir! Umurumuzda mı peki? Zerre kadar değil!
É graças a si que eu estou vivo e novamente eu sacrifico a minha vida aos seus pés.
Eponine, bakayım sana bir. Mavi şapka ne de çok yakışmış.
Ficas muito bem nesse pequeno chapéu azul!
Siz Montparnasse, dikkat edin polislere, göz kulak olun Eponine'e.
Tu, Montparnasse, olha pela polícia. Eponine, tem cuidado.
Eponine!
Quem era aquela rapariga?
Eponine, benim için bulmalısın onu!
Eponine, encontre-a para mim!
Eponine, benim için yap bunu.
Eponine, faz isto por mim,
Eponine!
Eponine...
Eponine, sensin beni buraya getiren dostum.
Eponine, és a amiga que me trouxe até aqui.
Bu senin velet Eponine, tanımadın mı kendi kızını?
É a sua pirralha Eponine. Não conheces a tua própria filha?
Ama yaşayacaksın Eponine, Tanrım duy sesimi!
Mas tu vais viver, Eponine. Santo Deus do Céu!
- Sevgili Eponine, - Mösyö Marius.
Querida Eponine, M'sieur Marius.
Eponine Chaligny mi?
Eponine Chaligny?
Eponine genelde şoförümü kullanırdı. Giovanni'yi.
Geralmente, a Eponine recorria ao meu motorista, o Giovanni.
Müşterin, Bayan Chaligny'i temizledin, cesetten kurtuldun.
Eponine Chaligny veio jogar, mataste-a e largaste o corpo no lixo.
Eponine'nin kumar bağımlılığı sık sık varoşlara gitmesine sebep oluyordu.
Sabia que o vício a levava a frequentar lugares suburbanos muito sórdidos.
Eponine daha fazla para vermezsem Chaligny'e gidecekti basına ve Maliye Bakanlığı'na her şeyi anlatacaktı.
Já a Eponine ia denunciar-me ao Chaligny, aos jornais e até às Finanças, se eu não lhe desse mais!
Tam bir ahmakmış, haksız mıyım?
É uma verdadeira Éponine, não é?
Saçında bir ıslaklık var Eponine, yaralanmışsın! Yardıma ihtiyacın var!
Está ao meu alcance, mas eu caio e a noite fecha-se, enquanto eu encaro o vazio do redemoinho do meu pecado.
Bunlar, James Fenton, Trevor Nunn, John Caird, ve ana söz yazarı Herbert Kretzmer.
- Acontece a todos! Vai para casa, Eponine! Para casa, estás no caminho!
Ama neden bu adamın beni etkilemesine ve sevgiyi öğretmesine izin verdim?
Mas vais viver, Eponine. Deus do céu! Se eu pudesse fechar as tuas feridas com palavras de amor.
Kim bu civelek kız? Bu senin velet Eponine! Kendi çocuğunu tanıyamıyor musun?
E eu fui inconsequente o bastante para achar que era, e Claude-Michel louco o bastante para concordar comigo.
Eponine, çabuk eve git! Bu işte sana ihtiyaç yok Burada lazım değilsin
Então a noite de hoje é uma celebração do génio de Victor Hugo, de quase 40 anos de colaboração e amizade entre Claude-Michel e eu,
Anne!
Mãe! Eponine, anda minha querida.
Eponine, gel bir tanem.
Eponine, deixa-me olhar para ti.
Eponine!
Eponine!
Eponine, doğru eve koş!
Eponine, vai para casa!
Tori daha sonra gidip başka biriyle olacağını bildiği hâlde aynı éponine gibi sevdiği adam için ölüyor.
A Tori era exatamente como a Éponine, que morreu pelo homem que amava, sabendo que ele pertencia a outra pessoa.
Eponine huzur içinde öldü.
Não devias.
Marius'un mutlu olacağını bilerek.
A Éponine morreu em paz, ao saber que o Marius ia ser feliz.