Erectus Çeviri Portekizce
44 parallel translation
Resmini çektim çünkü tıpatıp pithecanthropus erectus'a benziyorsun.
Eu tirei uma foto sua porque você se parece muito... Eu pareço com isso?
- Ozzie'ye ne kadar..... mükemmel bir pithecantropuserectus numunesi olduğunu söylüyordum.
Ozzie, que espécime extraordinária ele é. Uma réplica exata do Pithecanthropus erectus.
Siyah saçlı, mavi gözlü, boyu 1,80 civarında tıpkı pithecanthropus erectus heykeline benziyor.
cabelos pretos, olhos azuis 1,78m de altura, mais ou menos.
Üç denizci ve bir kadın taksi şoförü arıyoruz.
Muito parecido com a estátua do Pithecanthropus erectus.
"Dik insanlar" ağaçtan aletlerle avlandılar mı?
O Homo Erectus cacava com ferramentas de madeira?
Uh, daha geniş kaş çizgisi Homo erectus olduklarını gösterir, ama bu sefer de, köpek dişleri olurdu uh, Australopithecus olabilirler, ama kaş çizgisi daha az göze çarpardı...
A testa larga implica Homo erectus. Mas, eles têm dentes caninos podem ser Australopitecos, mas a testa não deveria ser tão proeminente...
İki bacağının üstünde yürüyorsun, homo erectus!
Caminha sobre as tuas duas pernas, homo erectus!
"Şaka bir yana, hemen hemen aynı şekilde... ... Homo Ergaster'in de Homo Erectus'dan farklı bir tür..."
"Brincadeiras à parte, da mesma forma que se pensa que o Homo ergaster é uma espécie diferente do Homo erectus..."
- "Erekte" dedi.
- Ele disse "erectus".
"Bu Mezozoik fosiller ve bu Homo Erectus... ... örneği arasında her ne kadar muazzam farklılıklar olsa da..."
"Embora haja grandes diferenças entre estes fósseis mesozóicos e o exemplo do Homo erectus..."
Erekte mi?
Erectus?
Mesela, konuşman boyunca, "Homo erectus" lafına gülüp durdu.
Durante o teu discurso, ele ria-se sempre do teu "Homo erectus".
... Homo ergaster'in de Homo erectus'dan farklı bir tür... "
"Brincadeiras à parte, da mesma forma que se pensa que o Homo ergaster é uma espécie diferente do Homo erectus..."
Mesela, konuşman süresince, "Homo erectus" lafına gülüp durdu.
Durante o teu discurso, ele ria-se sempre do teu "Homo erectus".
Eğer korktuğunuz buysa söyleyeyim, ereksiyon olmadı.
E ele não ficou Homo erectus, se esse era o seu receio.
İkincisi, karmaşık taş aletler yapan ilk atamız Homo Erektus'un evrimiydi.
Depois, mais tarde, veio a evolução do homo erectus. Foi o primeiro dos nossos antepassados a fazer sofisticadas ferramentas em pedra.
Bir avuç çömeze ilkel insanla, düşünebilen insan arasındaki farkı mı öğreteceğim?
Será que vou ensinar a um bando de caloiros... a diferença entre o Homo erectus... e o Homo sapiens?
Otoparkta 200 şişe cinsel gücü arttırıcı hap var.
Há 200 embalagens de "Herbal Erectus" no parque de estacionamento. É oferta.
Büyükçe beyinler, hala yatay, büyük bir yüz ve muhtemelen yaklaşık 1,8 milyon yıl önce Afrika'da yaşadığı keşfedilen
Com cérebros maiores, ainda com uma grande cara achatada, e provavelmente ancestral do Homo Erectus, RICHARD LEAKEY Paleontólogo e provavelmente ancestral do Homo Erectus, RICHARD LEAKEY Paleontólogo que apareceu em África há cerca de 1,8 milhões de anos.
Homo erectus'un atası.
que apareceu em África há cerca de 1,8 milhões de anos.
Homo erectus, 1,5 milyon yaşında.
Homo Erectus, com 1,5 milhões de anos.
Bizim doğru-dürüst adamımız ne yapıyor?
Como vai o Homo Erectus?
Hayır. Bununda biraz ateşi var gibi.
Este tem um humerus erectus.
"Homoazdırıcı" türündensin galiba.
Sem dúvida, Homo erectus.
İnsanların evlenmesinin tek nedeni dişi homo erektusların çocuk emzirirken yırtıcılara karşı korunmaya ihtiyaç duymalarındandır.
A única razão por que alguém casa é que as fêmeas Homo Erectus precisam de protecção de predadores enquanto amamentam.
Girebildi mi, homo erectus?
Sim, será que ela tem, o homo erectos?
Homo erectus'a olanın aynısı oldu.
A mesma coisa que aconteceu ao Homo Erectus.
Bunlar Homo erektus denilen ilk insan örneklerinden.
Estas são as primeiras espécies de humanos, chamadas Homo erectus.
Mızrağı Homo erectus'a geri ver
Devolve a lança ao "Homo erectus".
Homo erectus mu?
Homo erectus?
Homo erectus.
Homo erectus. ( Homem erecto )
Homo erectus saçmalığıyla yalan söyleyip aldattığında tek bir şey vardı.
Era diferente quando só mentias, traías e essas tendências homossexuais.
Klinik olarak onaylanmış, dünyaca kabul gören "Erectus Supplimentus".
Clinicamente validado e universalmente reconhecido, "Erectus Supplimentus".
Hemen 1-800-ERECTUS'u arayın.
Ligue já para o 1-800-ERECTUS.
Ve bunun cevabı da, Homo erectus zamanında.
E a resposta é : com o Homo erectus.
Homo erectus insana dönüşen maymundur.
O Homo erectus é o macaco que se tornou humano.
En önemlisi de, Homo erectus ile beyin ölçümüz arttı. Ve bugüne kadar hızla büyümeye devam etti.
Mais importante, a começar no Homo erectus, registamos um aumento do tamanho do cérebro que continua a acelerar até quase aos dias de hoje.
Homo erectus, daha yumuşak yemekler yemeye adapte olmuş bir canlı türüdür.
O Homo erectus é a espécie que está de alguma forma adaptada a comer alimentos relativamente moles.
Yani teori şu ilk insan türü olan Homo erectus bir maymun yemek pişirmeyi öğrenince evrim geçirdi.
Portanto, a ideia é que o Homo erectus, sendo o primeiro humano, evoluiu quando um macaco aprendeu a cozinhar.
Homo erectus'ların Neandertal'leri yenmelerinin bir sebebi var.
Por algum motivo o Homo Erectus substituiu os Neandertais.
Çok erectus'umdur.
Muito erectus.
- Her şeyi aldın mı? - Sanırım. Havluları aldın mı?
Ouve, sei que estou na casa de um solteiro e que tenho braços á'Homo erectus', mas tenho de dizer que sou casado e tenho filhos.
Erectus mu?
Erectus?
"Homo Erectus" diyorduk.
Éramos os "Homo Erectus".