English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Eren

Eren Çeviri Portekizce

118 parallel translation
Hepimiz yemin etmeliyiz... birer birer. Aklı eren çocuklar da etmeli.
Acho que todos devemos jurar também... um por um, todos nós... incluindo as crianças, ou quem já seja velho o bastante para compreender.
Öldürmek için Onu Kahire'ye kadar izleyip, dükkanına girdiğinde sona eren bir arayış.
A busca terminou quando você seguiu uma pista até ao Cairo e entrou na loja dele, para o matar.
Bayan Helen Foley. Gece karanlığında yaşayıp sabaha eren biri.
Menina Helen Foley, que tem vivido à noite e acordará de manhã.
Şimdi, mali açık mali yılın para dengesi açısından, ihracat hariç elbette mevsimlik değişim ayarı ve mali ve gelir düzenlemelerinin artan istatistiği nisanda sona eren yıllık bütçe dönemine uyarlandı.
Agora, o défice fiscal tendo em conta o balanço monetário do ano, excluindo as exportações, ajustadas, obviamente, às variações sazonais e às estatísticas das fontes fiscais de receitas para o futuro período orçamental que termina em Abril.
Biten şeylerden hoşlanmam, nihayete eren şeylerden.
Não gosto de coisas que acabam, coisas que terminam.
Ama sadece rahata eren insanlar mutlu olabiliyorlar.
Mas as únicas pessoas realmente felizes são as que estão à vontade.
Kimse sona eren demokrasiyi ve insanlığın öldüğünü dinlemek istemiyor.
Ninguém quer saber de democracia moribunda e de desumanização!
Bu kötü durumu sadece bizim yaşamadığımızı anlatacak. Bir zamanlar aynı bizimki gibi olan başka bir dünyadan, bizimkinin bitmek üzere olduğuna inandığım gibi aniden sona eren bir dünyadan bahsedecek.
Que havia um mundo, muito parecido com o nosso... que deixou de existir de forma tão abrupta... como eu acredito que pode acontecer com o nosso.
"Senin ve'hükümdarının'yegane amir olduğu... "... aşk oyunlarıyla tamama eren, safran rengi çarşafların arasındaki...
"Como desejo estar nesse reino entre os lençóis cor de açafrão, onde quem manda és tu" e a tua gaita de foles,
Baskın sırasında herhangi bir direniş yaşanmadı, ve yasadışı yerleşim yapanların çoğu polise kendiliğinden teslim oldu. Springbooks'ta sona eren...
Não houve resistência e muitos clandestinos apresentaram-se de livre vontade à polícia.
Aniden acı bir şekilde sona eren hayatını.
Uma vida que súbita e tristemente acabou.
İlgi çekmek isteyen ve Başkanı öldürerek muradına eren Lee H. Oswald... bu deli ve yalnız adam, uzun bir kurbanlar zincirinin ilk halkasıydı.
Lee Harvey Oswald, o louco solitário que desejava atenções e obteve-as matando um presidente, foi só o primeiro numa longa lista de bodes expiatórios.
Bir otomobile yerleştirilen bombanın patlamasıyla sona eren rekabet.
Uma rivalidade que culminou com uma bomba.
Sona eren her şey adına!
Ao fim do mundo!
Duy beni Efendi Aaron
Ouve me Sir Eren
Efendi Aaron, lütfen
Sir Eren, por favor
Efendi Aaron
- Sir Eren
Efendi Aaron!
Sir Eren!
Aaron
Eren...
Ve böylece kraliçe, Efendi Aaron'ın öldüğünü anladı
- E aí a Rainha percebeu o que Sir Eren tinha feito
Böylece o günden sonra Efendi Aaron "Işığın Gerçek Koruyucusu" olarak anıldı
- E é por isso que Sir Eren será sempre recordado Como o verdadeiro guardião da aura
Krallık, efsane kahraman Efendi Aaron adına bir festival vermekte
O reino está a celebrar um festival Em honra do seu lendário herói Sir Eren
Efendi Aaron onuruna düzenlenen...
- E agora em honra de Sir Eren e os seus nobres feitos
Bu asa "Işığın Gerçek Koruyucusu" Efendi Aaron'a aitti
- Este é o bastão do guardião que já pertenceu ao grande Sir Eren
Bu gerçekten Efendi Aaron'a mı aitti?
Isto pertenceu realmente a Sir Eren?
Yeni koruyucumuz adına düzenlenen Efendi Aaron partisi başlasın, herkese iyi eğlenceler
- Agora vai começar o grande baile Para honrar Sir Eren e o nosso novo guardião Por favor, divertam-se todos
Partimizin sonunda yeni koruyucumuz bizlere...
- Vamos agora dar um último tributo a Sir Eren
Efsaneye göre, bu Pokemon Efendi Aaron'ın yardımcısıydı
- De acordo com a nossa lenda, é o pokemon que servia o Sir Eren...
Ama Efendi Aaron barış getirmedi mi?
- Então como conseguiu Sir Eren criar a Paz? - O quê?
Ne? Efsane Efendi Aaron'ın savaşı durdurarak ülkeyi kurtardığını söylüyor
- A nossa lenda diz que sir Eren encontrou uma maneira de acabar com a batalha e salvar o palácio
Efendi Aaron kraliçeyi terketti
- Sir Eren desertou da rainha...
Lucario, benim Efendi Aaron olduğumu sanmıştın
- Lucario, como pensate que eu era o Sir Eren?
Hayır, ışığın Efendi Aaron'ın ışığına benziyor
- Não... A aura que senti em ti era como a do Sir Eren
Ash, Lucario senin ışığın ile Efendi Aaron'un ışığının benzediğini söylemişti Öyle değil mi?
Lucario disse que a aura dentro de ti era como a de Sir Eren, não disse?
Efendi Aaron da bu gücünü Lucario'ya öğretti
Como o Sir Eren, por exemplo... Aparentemente, ele passou as suas capacidades ao Lucario
Bu demek oluyor ki Ash de Efendi Aaron gibi olabilir
- Se o Ash e Sir Eren têm uma aura parecida...
Efsaneye göre, Efendi Aaron geçmişi görmek için Zaman Çiçeği'ni kullanıyormuş
- A lenda diz que Sir Eren podia ver o passado usando uma flor do tempo como esta
Bu efsane Ash'in ve Aaron'un ışıklarının benzer olduğunu gösterdi
- Se a lenda está correcta, a flor responde porque a aura do Ash e de Sir Eren é a mesma
Efendi Aaron'un kraliçeyi terkettiğini nasıl söyleyebiliyorsun?
- E como é que eu sei que Sir Eren traiu a rainha como tu disseste?
Kraliçe ile Aaron'u sen terkettin, değil mi?
Tu abandonaste Sir Eren e a rainha, não foi?
Efendi Aaron bir kahraman değilmiş
Sir Eren não era nenhum herói!
Bence, bu büyük savaşın ortasında Efendi Aaron Lucario'yu terketmiş
- Eu penso que sei... Houve uma grande batalha e Sir Eren deve ter abandonado o Lucario
Efendi Aaron?
Sir Eren? ...
Görülüyor ki Efendi Aaron Lucario'yu asaya hapsettikten sonra buraya gelmiş
- Estou a ver... Depois de selar o Lucario no bastão, Sir Eren veio a esta câmara
Efendi Aaron krallığa barış getirmek için kendini kurban etmiş
- Sir Eren sacrificou-se e a sua aura para salvar o reino e restaurar a paz
Eğer ışığın gücünü kullanırsan sen de Efendi Aaron gibi olacaksın
Se usares a tua aura para reverter o dano ficarás no mesmo estado suspenso que Sir Eren
Benim ışığım ile Efendi Aaron'un ışığının benzediğini söylemiştin
- Disseste que a minha aura era como a do Sir Eren
Arkadaşım Aaron
- Eren meu amigo...
Efendi Aaron gibi "Işığın Gerçek Koruyucusu" olduğunu kanıtladın
Tu provaste que és um verdadeiro guardião da aura, tal como Sir Eren
- Muradına eren dervişin gösterdiği?
- O que é que os médicos têm?
Efendi Aaron
- Sir Eren!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]