Escola Çeviri Portekizce
37,165 parallel translation
Oyuncularımızdan çoğunun buraya geldiklerinde okumaya uygun olmadıklarını anladım.
Sinto que muitos dos nossos jogadores que vêm para cá e não têm vontade de estar na escola.
Ülkenin en şamatalı okuluna gittim.
Eu andava na escola mais divertida do país.
Okul için reklam filmleri yapıyoruz. DİJİTAL MEDYA MÜDÜRÜ DİJİTAL MEDYA MÜDÜR YRD
Produzimos anúncios para a escola e vídeos publicitários para a equipa.
- Ama Mezunlar Kraliçesi okulu iyi temsil edenler arasından seçilmelidir.
- A corte de Homecoming, devia ser formada por pessoas que representem bem a escola.
Okulu iyi temsil edebilmek için güzel olmak gerekmez.
Não é preciso ser bonita para representar bem a escola.
Herhangi bir SEC okuluna burs kazanmaya çabalıyor.
E está a tentar obter uma bolsa de estudo para qualquer escola da SEC.
Bu okulla gurur duyuyorum.
Tenho muito orgulho nesta escola.
Okul ruhunu, sahip olduğumuz her şeyi temsil etmeleri gerekiyor çünkü güçlü olduğumuz alan futbol.
Eles devem transmitir o nosso espírito e tudo o que temos nesta escola porque é nisso que investimos, no futebol.
- Okulu falan boş ver.
Que se foda a escola e tudo.
Okulun o zamanki yönetim kurulu toplandı ve ayağını kaydırmak için oylama yaptılar...
A administração da escola reuniu e votou para o substituir...
Gordo bugün okulda Yankees şapkası takıyordu.
O Gordo usou um boné dos Yankees na escola hoje.
Okula beraber gittik.
Íamos para a escola juntos.
Thomas Goff ile aynı kasabada yaşayıp aynı üniversiteye gitmiş.
Vivia na mesma cidade, estudava na mesma escola do Thomas Goff.
MIT bir teknik okuldur, .. ve Ölüm Yıldızı Yıldız Savaşlarındadır Uzay Yolunda değil.
O MIT é uma escola técnica e a Estrela da Morte é do Star Wars, não do Star Trek.
O da bana bakım pakedi gönderecek. Pakedin altını çiziyorum.
Terminei com o meu namorado da escola quando fui para a faculdade para manter as opções abertas.
Bir gün, Jack, sabahın onunda kapımızı çaldı. Lucy ve benim okulda olduğumuzu sanıyordu.
Um dia, Jack bateu-nos à porta pelas 10h, convencido de que eu estaria na escola.
Of ya, okulu çok seviyorum.
Meu Deus, gosto tanto da escola.
Dalga geçmesene. Eğitim için yapıyorum bunu.
Para de brincar, isto é para a escola.
Hayatımda ilk defa, okula gitmek istemiştim ben.
Pela primeira vez, eu realmente queria ir para a escola.
Okulda hem de?
Na escola?
Altı üstü barmenlik kursu be burası.
Quero dizer, afinal, é só uma escola de barman.
Kurabiye ve viski okul sonrası favori atıştırmalığımdı.
Biscoitos e Whisky. O meu lanche pós-escola favorito.
Yarın sabah okulun var o yüzden hemen uyuman lazım, tamam mı?
Sabes, tens escola amanhã... Vamos dormir, está bem?
Artık arkadaşları okulda onunla oynamıyor.
Agora é excluída na escola.
Dairemin yakınında bir lise var.
Há uma pista de uma escola perto do meu apartamento.
Matematikçi, tartışma kulübü, okul gazetesinde yapboz sayfası editörlüğü.
Competições de matemática, clube de debate, e editora das sopas de letras do jornal da escola.
Okuldan bir arkadaşı olduğunu söyledi.
- Ele disse que foi um colega da escola.
- Okuldan bir çocuktan.
- Um amigo da escola.
Okuldan bir çocuktan bulduğunu söyledi, ama ona inanmalı mıyım emin değilim.
Disse que foi de um amigo da escola, mas não acredito nisso.
Aslında, bu ailede gerçekten bir asi olmak istiyorsan zamanını kafayı bulmak için harcama okulda ve hayatında başarılı ol.
Na verdade, se queres ser o rebelde da família, não percas tempo a drogar-te, saí-te bem na escola e sê alguém na vida.
Baba okulda rahatsız ediliyorum.
Pai, meteram-se comigo na escola!
Okulda ne olmuştu?
Que aconteceu hoje na escola?
Hep taşındık hep okul değiştirip durdum.
Sempre a mudar, sempre a trocar de escola.
Anne Sturz adındaki bir kızın bazı okul kayıtlarını çıkardık.
Nós tiramos alguns registos de uma escola de uma menina chamada Anne Sturz.
Kızının öldürüldüğü söylediğin zamanda Queens'deki bir okula transfer edilmiş.
Ela foi transferida para uma escola em Queens na mesma altura em que a sua filha foi morta.
Ralph'ın okulu seçim nedeniyle kapalı, ona göz kulak olabilir misin?
A escola do Ralph está fechada por causa das eleições, podes tratar dele?
Bir okul bahçesinde bekleyecek bir beşik yapacak ve annesi olduğu için zaten yeterince şanslı olan bebekle tüm aletlerini paylaşacaksın.
Vais esperar do lado de fora da escola, vais construir um berço, vais partilhar as tuas ferramentas com o bebé que tiver a sorte de ter-te como mãe.
Okulda, oğlum için çaba sarf eden tek çocuk o.
Ele é o único rapaz na escola que faz um esforço com o meu filho.
Müdür yardimcisi olarak davranis kurallarina uymanizi rica ediyorum.
Sou a vice-diretora da escola e tem de cumprir as regras de conduta dos professores.
Bu okul zaten fazla duyarli.
A escola já tem muita sensibilidade.
Her sabah okul için öyle kalkardim.
Acordava assim todos os dias para ir à escola.
YEREL HALK MÜZIGI OKULU
ESCOLA DE MÚSICA FOLK
Tıp fakültesinde birkaç kadavra kesmiş olmalısın.
Escola de medicina você deve ter alguns cadáveres cortados.
Amanda da Matt de Pillsbury Lisesi'ne gidiyormuş, aileleri ve kendileri arasında başka bağlantı yok.
A Amanda e o Matt estudam na escola Pillsbury, e não encontramos nenhuma outra ligação entre eles ou as suas famílias.
Lisenin öğretmen ve idarecilerine odaklanın.
Prestem atenção aos funcionários e a direcção da escola.
Birçok veli okulu kapatıp kapatmayacağımızı soruyor.
Muitos pais querem saber se devíamos fechar a escola.
Okulun kendisi şiddete sahne olmadı.
A escola em si não foi cenário de violência.
Ve Pillsbury Lisesi'ndeki herkesi şüpheli bireyleri bildirmeleri konusunda cesaretlendirmenizi istiyoruz.
E pedimos para encorajarem toda a comunidade da escola Pillsbury a reportar qualquer pessoa suspeita que possam encontrar.
Bu oturumlar her gün okuldan önce ve sonra olacak, tüm öğrenci ve veliler istedikleri sıklıkta gelebilirler.
Vamos fazer estes encontros todos os dias, antes e depois da escola, e eu encorajo todos os estudantes e pais a comparecerem as vezes que quiserem.
Lucy ve benim okulda olduğumuzdan emindi.
Jack tocou a nossa campainha às dez da manhã... crente de que eu e Lucy estaríamos na escola.
Taylor ortadan kaybolduktan sonra askeri okuldan nefret ettim.
Eu detestava a escola militar.