Eskiden öyleydi Çeviri Portekizce
150 parallel translation
Ya da eskiden öyleydi.
Ou melhor, era.
Çok eskiden öyleydi.
- Era, há muito tempo.
Eskiden öyleydi.
Eram búfalos.
Eskiden öyleydi.
Era um porco fanfarrão.
Eskiden öyleydi.
Costumavas mandar.
Evet, eskiden öyleydi.
Sim, fui.
Eskiden öyleydi. Geçmiş zaman yani.
- Já o foi em tempos.
- Eskiden öyleydi.
- Costumava ser.
- Eskiden öyleydi.
- Isso era dantes.
Evet, aslında eskiden öyleydi. Ama yeni bir yol yaptılar. Çok daha kısa.
Sim, antigamente era... mas por esta nova estrada... é muito mais rápido.
- Eskiden öyleydi.
- Dantes ia.
Telesekreterim, yani eskiden öyleydi.
É o meu atendedor de chamadas pessoal, ou pelo menos era.
Sevgilim sayılır. En azından eskiden öyleydi.
Ela era a minha namorada.
Eskiden öyleydi.
Era eu.
Eskiden öyleydi.
Talvez costumasse ser.
Eskiden öyleydi.
Antes eu escolhia.
Daha doğrusu eskiden öyleydi.
Pelo menos eram.
Eskiden öyleydi ama bunu değiştirebiliriz.
Isso pode mudar.
Peter, benim kocam sensin en azından eskiden öyleydi
Peter, tu és o meu marido. Pelo menos, costumavas ser.
Eskiden öyleydi, geçmişte kaldı.
Costumava ser. Quero dizer, legalmente.
Eskiden öyleydi.
Era o que ele costumava ser.
Eskiden öyleydi.
Costumava ser.
Eskiden öyleydi.
Costumava vestir esse número.
Yani, eskiden öyleydi.
Ou era-o, pelo menos.
Eskiden öyleydi.Sana bir şey soracağım.
Costumava ser. Deixa-me fazer-te uma pergunta.
Buradaki hayat eskiden öyleydi.
É assim que as coisas eram.
Eskiden öyleydi.
Costumava tentar.
Eskiden öyleydi.
Ele é da Haley.
Bu uçan bir makine... ya da en azından eskiden öyleydi.
- Diga lá. É uma máquina voadora ou, pelo menos, já o foi.
Eskiden öyleydi ama artık o kadar emin değilim.
Ele costumava, mas agora não sei.
Eskiden öyleydi.
Sim, costumava ser.
Hayır, eskiden öyleydi.
Não, já estava assim antes.
Eskiden öyleydi.
Ele era assim.
Artık değil ama inan bana eskiden öyleydi.
- Ele não é judeu.
Belki kadın dansçıdır ya da eskiden öyleydi.
Talvez ela seja ou foi dançarina.
Eskiden öyleydi.
Era.
Eskiden de öyleydi.
Antes, também era assim.
Eskiden, savaş sırasında öyleydi, şimdi öyle değil.
No passado, durante a guerra. Agora não.
Gerçi eskiden öyleydi.
Costumava ser.
Her şey eskiden nasılsa öyleydi.
Ele lhe disse que era como antes.
Sorun şu ki.. o meşhur biriydi. Ve meşhur insanlar hedeftir, eskiden de öyleydi bugün de öyle.
O problema foi que ele era famoso e as pessoas famosas são alvos todos os dias.
Çünkü eskiden öyleydi biliyorum.
Quer dizer, ele nunca foi.
Eskiden harika bir yermiş herhalde. Öyleydi.
- Deve ter sido um local bem bonito.
- Eskiden öyleydi.
Ou era.
- Öyle mi, yoksa eskiden mi öyleydi?
- É ou era?
Eskiden öyleydi.
- Costumava ser.
- Eskiden öyleydi.
- Era.
Eskiden öyleydi.
Já foi.
En azından eskiden öyleydi.
Ou, pelo menos, era.
hım, eskiden öyleydi.
Costumava ser.
En azından eskiden öyleydi.
Está bem?