Espada Çeviri Portekizce
7,505 parallel translation
Tetikte ol.
E deixa uma espada ainda mais perto.
Gümüş kılıç falan mı?
Uma espada de prata?
O kılıca çok güveniyorsun.
Tens muita fé nessa espada.
Bizi öldürmek için kılıç ya da yumruk kaldıran biri mi?
Alguém que levanta a espada ou o punho para nos matar?
- Senin kılıcınla mı?
Com a tua espada?
Kılıcını atıp ardını mı temizleyeceksin?
Vais largar a espada e passar uma borracha nas costas?
Kılıcını devret.
Entrega a tua espada.
Karımın babası olduğunu unutup, göğsüne bıçağı saplamadan evvel git.
Saia da minha casa, antes que me esqueça de que é pai da minha mulher e o fure com uma espada.
Kendi küçük kılıcım bile var.
Até arranjei a minha própria espada.
Bu kılıç, bana biz çocukken Ka tarafından verilmişti.
Esta espada... foi-me dada pelo Ka quando éramos crianças.
Ben de seni bekliyordum. Fakat kılıcın yakında kendi kanını akıtacak benimkisi gibi.
Estava à tua espera, mas em breve a tua espada vai estar a pingar com o teu sangue
Evet ve nergis de kılıç değildir ama son raundu yine de kazandım!
Sim, e um narciso não é uma espada, mas mesmo assim, ganhei a última ronda!
Damocles'in kılıcı kafama saplanana kadar kimse bir yere gitmiyor.
Ninguém vai a lado nenhum, enquanto a espada de Dâmocles estiver em cima de mim.
Damocles'in kılıcından kurtarmam gereken bir bilim adamı var.
Tenho de salvar um cientista da espada certa do Dâmocles.
Ben yokken bu kılıç seni koruyacak.
A espada irá proteger-te quando eu não puder.
Ray Palmer'ın kamyonetindeki Harika Kadın'ın kılıcıyla uyuşan kesik izi.
Cortes em Ray Palmer e no camião iguais à espada da Mulher-Maravilha.
Bana bir katana kılıcı gönderdi.
Ele deu-me uma espada katana.
Evet. Bir tanesi Viper ın yüce katana kılıcına teklif vermesinden dolayı mutlu olacak.
Um que vai ficar muito feliz em cumprir as ordens do Viper por uma toda poderosa espada katana.
Altın canavar.
GOLD3NB3AST. Disparou na classificação e atingiu o top 50 esta manhã, utilizando uma espada katana. Vamos ver.
Altın canavar ın zaten katana kılıcı vardı.
A Goldenbeast já tem a sua espada katana.
Neden kılıcını bırakmıyorsun?
Portanto, pouse lá a espada.
Şu kılıcı sanki hâlâ bu ülke işgaliniz altındaymış gibi kıçına takıyorsun.
Ainda usa essa espada no quadril, como se estivesse a conquistar este país.
Şu kılıcı teslim et.
Entregue essa espada.
- Kılıcı iyi kullanma, baba.
Como manejar a espada, pai.
Kılıcı da yok.
E a espada dele também desapareceu.
Kılıç ustalığı, baba.
- O domínio da espada, pai.
Ellerimi çözüp kılıcımı ver de, seni koruyayım.
Liberta-me e devolve-me a minha espada. Eu proteger-te-ei.
Ah, sevgili Kenna, gücenmeni istemem.
Ele é leal e pode protegê-lo com sua espada. Adorável, Kenna.
"silah ustalığı" ile kılıcı büyük bir gayret ve ciddiyetle kullanmak arasında bir fark vardır. Bash, İtalyan Savaşları sırasında Kral Henry ile birlikteydi,
Mas há diferença entre armeiros que treinam nobres para a diversão, e usar uma espada de verdade.
Hayır. Şişemi...
Minha espada.
Affınıza sığınıyorum ama herkes kılıç kullanabilir.
Com todo o respeito, qualquer um pode manusear uma espada.
- Öyleyse bana kılıcını göster.
Então mostra-me a tua espada.
Peki, Romalılar bize saldırdığında eline kılıç alıp o zaman da sadık olacak mısın?
E quando os romanos nos acusarem, continuarás a ser leal nessa altura, com uma espada na mão?
- Fakat eminim pişman olacak.
- Está entre a espada e a parede.
Kılıcımı ona sokarken bile... ölümün onun için bir anlamı yokmuş gibi gülümsedi. "
E mesmo quando cravei a minha espada nele, ele sorriu como se a morte nada significasse para ele. "
Bakın ne diyeceğm, sakın kalem kılıçtan üstündür yalanına inanmayın.
Digamos assim. Nunca acreditem naquele ditado sobre a caneta ser mais forte que a espada.
Kılıç taşa saplandı.
A Espada voltou à Pedra.
Kılıcının üzerine yemin et.
"Jurado pela espada dele". *
Kılıç kullanımınız harika.
O seu trabalho com a espada é impecável.
- Neyden yapıldığı önemli değil, bu bir kılıç. Ver hadi.
É uma espada, não importa do que é feita.
Kılıcın var demek.
Tens uma espada?
Cinayet silahı gitmiş bence küçük bir samuray kılıcıyla işlenmiş.
Sobre a arma do crime, acho que era uma espada Samurai.
Belki gözünü korkutmuştur zor kulllanmıştır, bu yüzden sen de kılıcı aldın.
Talvez ele o tenha intimidado, a coisa ficou física, e agarrou na espada.
Küçük Japon kılıcıyla ne yaptın?
O que fez com a pequena espada japonesa?
İki saat önce gizli bir kaynaktan Brady Dietz'in parmak izinin olduğu kanlı kısa kılıç NYPD'ye teslim edildi.
- A espada com sangue com as digitais do Brady Dietz foi entregue à polícia de Nova Iorque através de uma fonte anónima há duas horas atrás.
Hayır, "Kılıç..."
Não, "a espada..."
Karanlık, kılıç, terk edilmiş, tapınak.
"A escuridão, a espada, abandonados e o templo".
Karanlık, kılıç, terk edilmiş, tapınak.
Escuridão, espada, abandonados, templo.
Kılıç...
A espada...
Bana kılıcını ver.
Dai-me a vossa espada.
Kılıcın, Denka.
A tua espada, Denka.