English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Essen

Essen Çeviri Portekizce

43 parallel translation
Essen, Weigenhaler'da 1 940'da dökülmüş bir parça.
Um lingote de 1940 da fundição de Weigenhaler em Essen.
Essen.
Essen.
Essen'de de İngilizce öğrenmediniz.
Não lhe ensinaram inglês em Essen.
Essen, Anheim, Hannover, Ve yeniden geri. - Yavaş yavaş,
Essen, Arnheim, Hanover, Hamburgo... e claro não nos podemos esquecer de Rastelplads.
Bu hasarı ancak Krupp Essen U-210 torpidoları yapmış olabilir.
Os arranhões na aeronave só podem ser obra de torpedos 210 Krupp SU.
- Bir... Bir süredir Essen Limanlarını oynuyorum. Herbir oyuncunun Danimarkalı liman tüccarı rolü aldığı 16. yy stratejik takas oyunu.
Tenho jogado o Ports of Essen, um jogo de estratégia onde cada jogador desempenha o papel de um mercador dinamarquês do séc.
- Essen.
- Essen.
Ve bunu temin etmek için Nicholas Van Essen ve Raymond Marcu bugün aramızdalar.
E nos unindo há pouco prover que... é Nicholas Van Essen e Raymond Marcus.
ESSEN CEZAEVİ
PRISÃO DE ESSEN
8 Mart 1942 tarihinde Essen bombalanir.
Em 08 de Março de 1942, Essen é bombardeada.
Essen baskını sırasında vuruldu.
Uma vez, deitaram-no abaixo num incursão a Essen.
[\ a6] 15 MAYIS
15 DE MAIO Alguns já devem conhecer a Detective Essen.
Bazılarınız Dedektif Essen'i tanıyor. Bu soruşturmada bize yardımcı olmak için Lakeside'den Gotham'a döndü.
Ela voltou de Lakeside para Gotham para nos ajudar na nossa investigação.
Her tarih için bir mazereti var, Essen.
Ele tinha um álibi para cada data, Essen.
Essen, seni öpebilirim.
Essen, era capaz de beijá-la.
Çok insafsızsın, Essen.
Você é insistente, Essen.
Karın, Dedektif Essen'le olan özel iş arkadaşlığınızı öğrenseydi çok yazık olurdu.
Seria uma vergonha se a sua esposa ficasse a saber da sua relação especial com a Detective Essen.
Evet, Dedektif Essen'den haberim var.
Sim, eu sei sobre a Detective Essen.
Gidip Gotham Polisi Amiri Sarah Essen'le konuşun.
Falem com a Capitão Essen.
Essen bir konuşma yaptığını söyledi.
O Essen disse-me que fizeste um discurso.
Adli tabip kovulmuş sanırım, Başkomiser Essen beni geri aldı.
Como o médico-legista vai sair, a Capitão decidiu readmitir-me.
Dinle Essen dedi ki belediyedekiler ve kodamanlar saldırıyı onaylamış.
Mas depressa morre. Olha, a Essen disse que a Mayor... e os figurões aprovaram o ataque.
Müdüre Essen'a iyi dileklerimi sunarım.
Os meus votos de boa sorte a ao Comissário Essen.
Müdüre Essen'a iyi dileklerimi sunarım.
Os meus cumprimentos à Comissária Essen.
Hemen Müdüre Essen ile konuşmalıyım.
Preciso falar urgentemente com a Comissária Essen.
Essen!
Essen!
Sarah Essen ve 9 kardeşiniz burada öldürüldü.
Sarah Essen e nove irmãos vossos foram mortos nesta casa.
Sarah Essen'i sen öldürdün.
- Mataste a Sarah Essen!
Bu arada, Essen'i senden daha uzun zamandır tanıyordum.
Para que conste, conhecia a Essen há muito mais tempo que tu.
Jerome Valeska. Müdüre Essen'i öldüren çocuk.
Foi o Jerome Valeska, o homem que matou a Comissária.
Umarım Essen öldü diye kendisini suçlamıyordur.
Espero que não se culpe por isto da Essen ter morrido.
Galavan resmen Parks'ı, Essen'ı, ve bir sürü polisi öldürdü.
O Galavan matou a Parks, a Essen e mais uma dúzia de polícias.
Galavan'ı Essen, Parks, veya herhangi bir cinayete bağlayacak bir şeyin.
- Alguma coisa que ligue o Galavan aos homicídios da Essen, da Parks, das pessoas que ele matou.
Yarın Essen'e gidiyorum. Birkaç gün yokum.
Parto amanhã para Essen, estarei vários dias fora.
- Essen'e dediler.
- A Essen, pelo que sei.
Essen mi?
Essen?
– Birkaç günlüğüne Essen'a gitmiş.
- Ela foi a Essen.
- Essen!
- Essen!
Köln, Essen, Doden, Dortmund'a hareket etmek üzere kalkacaktır... Affedersiniz!
Com licença.
Başkomiser Essen.
- Capitão Essen.
Bak, Essen'in arkadaşın olduğunu biliyorum.
- Eu sei que a Essen era tua amiga.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]