Euler Çeviri Portekizce
48 parallel translation
Sonunda 1735 de bunun imkansız olduğunu bulan, büyük matematikçi Leonhard Euler tarafından çözüldü. En azından bir köprüyü 2 kere geçmeyen bir yol olamazdı.
Foi finalmente resolvido pelo grande matemático Leonhard Euler, que, em 1735, provou que não era possível, que não havia um percurso que não passasse pelo menos duas vezes por uma das pontes.
Büyük Leonhard Euler 18. yüzyılda buraya atölye kurduğundan beri şehir, matematiği ve matematikçileri ile ünlü oldu.
Desde que o grande Leonhard Euler se estabeleceu aqui, no século XVIII, a cidade ficou famosa pela sua Matemática e pelos seus matemáticos.
Biliyorsun, Prandtl ve Euler'in ve Smith'in bu konuda harika çalışmaları var.
Sabes, existe algum trabalho incrível feito por Prandtl e Euler, Smits...
Leonhard Euler matematiksel olarak bunu sağladı ama bunu gerçekleştirmek mümkün değildi.
Leonhard Euler provou matematicamente que era impossível fazê-lo.
Tanıştırayım, Bay Leonhard Euler...
Deixem-me apresentar-vos o Sr. Leonhard Euler. - Leonhard Euler?
Leonhard Euler, matematiğin ünlü isimlerinden biri.
Leonhard Euler, um dos nomes mais famosos da Matemática.
Bu Leonhard, Johann Bernoulli'nin en iyi öğrencisi olan... gerçek Leonhard Euler'in soyundan geliyor.
Este Leonhard é um descendente do Leonhard Euler original, o aluno mais brilhante de Johann Bernoulli.
Ailemizde matematikçi olan Leonhard Euler I'den sonra... dokuzuncu kuşak ve dördüncü Leonhard'ım.
Pertenço à 9.ª geração e sou o 4.º Leonhard da nossa família, depois de Leonhard Euler I, o matemático.
Dünkü Bay Euler ve Profesör Bernoulli ile yediğimiz akşam yemeği... Bernoulliler ve Eulerlerin ispatladığı tüm teoremlerin şerefine... kadeh kaldırmaya dönüştü. Vay canına, epey fazla ispat yapmışlar!
O jantar de ontem com o Sr. Euler e o professor Bernoulli descambou em brindes em honra de todos os teoremas que os Bernoullis e Euler provaram, e, meu Deus, não foram nada poucos.
Aynı zamanda yolcu arkadaşlarımın da kınayan bakışlarına maruz kalıyordum. Neyse ki kısa bir yolculuktu. Euler'in 1728'de yeni bir hayata başlamak için yapmış olduğu yolculuk gibi değildi.
Estava recebendo olhares de reprovação das minhas colegas de viagem, felizmente, foi uma viagem curta, nada parecida com a viagem que Euler fez em 1728, para começar uma nova vida.
Euler, Johann Bernoulli'nin dehası olabilirdi... ama bu şehirde ona yer yoktu.
Euler podia ser o prodígio de Johann Bernoulli, mas não havia lugar para ele na cidade.
Soyadı Bernoulli olmayanların... Basel'de matematikçi olarak iş bulma ihtimali çok düşüktü. Fakat Johann Bernoulli'nin oğlu Daniel,
Quem não tivesse o nome Bernoulli teria poucas hipóteses de conseguir trabalho em Matemática aqui em Basel, mas Daniel, o filho de Johann Bernoulli, era um grande amigo de Euler e conseguiu conseguir-lhe um emprego na sua universidade.
Euler'in çok yakın bir arkadaşıydı... ve ona kendi üniversitesinde iş bulmayı başardı. Fakat oraya ulaşmak yedi hafta sürüyordu... çünkü Daniel'in üniversitesi Rusya'daydı.
Mas para lá chegar seriam precisa 7 semanas, porque a universidade de Daniel ficava na Rússia.
Fakat 1730'lu yıllarda... bu bina çığır açan araştırmaların merkeziydi. Burası Euler'in ilim yuvasını bulduğu yerdi.
Mas na década de 1730, este edifício era um centro de investigações pioneiras, foi onde Euler encontrou a sua casa intelectual.
O zamanlar tomurcuklanan çoğu fikri ; varyasyon hesabını, Fermat'ın sayılar teorisini açıklığa kavuşturan hep Euler'di.
Muitas das ideias que fervilhavam na altura, como o cálculo das variações, a teoria dos números de Fermat, cristalizaram-se nas mãos de Euler.
Bugün bir matematikçi olarak kullandığım rakam ve işaret sistemlerinin çoğu... Euler tarafından üretilmişti. Örneğin, e ve i gibi sayılar...
Grande parte da notação que utilizo hoje em dia enquanto matemático foi criada por Euler, números como o "e" e o "i".
Aynı zamanda pi simgesinin kullanımını yaygınlaştıran da Euler'di.
Euler também popularizou o uso do símbolo de Pi.
Euler becerilerini asal sayılardan optiğe, optikten astronomiye kadar... geniş bir konu yelpazesinde uygulamıştı.
Euler aplicou as suas aptidões a uma imensa gama de tópicos, desde números primos à Óptica, passando pela Astronomia.
Onun, matematiğin Mozart'ı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda benimle aynı görüşte olan matematikçi Nikolai Vavilov ile, II.
Penso nele como o Mozart da Matemática, e esta visão é partilhada pelo matemático Nikolai Vavilov, que se encontrou comigo na casa que foi dada a Euler por Catarina, a Grande.
Katerina'nın Euler'e hediye ettiği evin önünde buluştuk. Euler'66 ve'83 yılları arasında burada yaşadı, yani St Petersburg'a tekrar gelişinden öldüğü yıla kadar.
Euler viveu aqui de 1766 a 1783, ou seja, desde o ano que chegou a São Petersburgo até ao ano em que morreu.
Müdür hiç de aldırış etmedi. Bana daha çok, insanların okula uğrayıp... Euler hakkında soru sormasına alışmış gibi geldi.
A diretora não se importou nada, até fiquei com a impressão que já estava habituada a receber pessoas interessadas em Euler, até tinha um par de alunas bastante espertas suspeitamente à mão.
Hatta, şüpheli bir şekilde hazır bulunan çok yetenekli iki öğrencisi bile vardı. Bu iki genç bayan bize Euler ve tüm bina hakkında... bazı bilgiler vermeye hazır.
Estas duas meninas estão preparadas para nos dizerem algumas palavras sobre este cientista e sobre este edifício...
Euler hakkında tam bir proje üstlenmişlerdi ;
Tinham feito um projeto escolar sobre Euler.
En sevdiğim Euler teoremlerinden birini gösterebilmek için içkiye ihtiyacım vardı.
Para demonstrar um dos meus teoremas preferidos de Euler, precisava de uma bebida.
Sonsuz toplamları hesaplama ile ilgili, 1735 yılında açıklandığında... bu buluş Euler'i matematiğin zirvesine çıkardı.
Diz respeito ao cálculo de somas infinitas, a descoberta que levou Euler até ao top dos matemáticos quando foi anunciada em 1735.
Daniel Bernoulli sonsuz miktarda votka elde edilmeyeceğini biliyordu. Toplamın tahmini olarak 8 / 5 olduğunu hesapladı. Fakat sonra Euler ortaya çıktı.
Daniel Bernoulli sabia que não iria ter uma quantidade infinita de vodka, ele estimou que o total seria 1 e 3 / 5, mas depois apareceu Euler.
Euler votkanın toplam yüksekliğini... tam olarak pi kare bölü 6 olarak hesapladı.
Euler calculou que o total de vodka no copo seria exatamente Pi ao quadrado sobre 6.
Fakat Euler'in analizi, bunların aynı eşitliğin... iki tarafı olduğunu gösterdi. 1 artı 1 / 4 artı 1 / 9 artı 1 / 16... sonsuza kadar vesaire, eşittir pi kare bölü 6.
Mas a análise de Euler mostrou que eram duas faces da mesma equação, 1 + 1 / 4 + 1 / 9 + 1 / 16 e por aí fora até ao infinito, é igual a Pi ao quadrado a dividir por 6.
Euler kesinlikle elde edilmesi zor bir başarı elde edecekti. İki ülkenin matematikçileri de çalışacaktı.
Euler seria certamente difícil de acompanhar, mas matemáticos de dois países iriam tentar.
Leonhard Euller'in Königsberg'in yedi köprüsü problemine ilk resmi ve matematiksel çözümü sunduğu dönemi hatırlarsın.
Especificamente, o período em que Leonhard Euler conseguiu, dar a primeira resolução matemática formal ao problema das sete pontes de Konigsberg.
Sen hiç Euler'ın "e" harfinin kavramaya çabaladın mı?
Alguma vez tentaste apreciar... O número de Euler "E"?
- Euler sayısının 20. basamağı?
O vigésimo decimal do número de Euler?
Euler'ı kullanmalısın.
Usa Euler.
Ancak Euler teoremi bunu hemen verir.
Mas o Teorema de Euler dá-te isso imediatamente.
Ya Euler-Lagrange kuramı?
E quanto aos teoremas de Euler-Lagrange?
e sayısı, 6 ile mi bitiyordu sanki?
O número de Euler, não termina com um 6?
e sayısı kapatma tuşuymuş, pi değil.
Euler era o interruptor, não o PI.
- Euler özdeşliği.
Identidade de Euler!
Leibniz, Euler ve Gauss karışımı gibi.
Mistura de Leibniz, Euler e Gauss.
Şimdi, Euler ile Jacobi.
Euler e Jacobi.
Euler 18. yüzyılın en üretken matematikçisiydi.
Euler foi o matemático mais produtivo do século XVIII.
Jacobi, tıpkı senin gibi bir anlaşılmazlık deryasından doğdu ve en az Euler kadar etkileyiciydi.
Jacobi, como você, foi arrancado à obscuridade e era quase tão impressionante como Euler.
Tıpkı Euler. Kendi iyiliği için yaptığı motifler.
Como Euler, a forma como um fim em si.
Euler formülü.
O método de Euler.
Euler'in çok yüzlü cisim formülünün üstesinden gelebildim ama bunun gelemedim.
Consigo fazer a fórmula de Euler para a Polyhedra, mas não consegui fazer isto.
- Bu bir Euler Diski. Açısal devinirliği, enerji potansiyelini ve kinetik enerjiyi göstererek tanıtan bir fizik oyuncağı.
- É um disco de Euler, um brinquedo de Física que demonstra momento angular, energia potencial, e energia cinética.
- Bir Euler Diski! İyiymiş!
- Um disco de Euler.