Eşin Çeviri Portekizce
1,944 parallel translation
Eşin mi?
- Sim.
İş eşin falan değilim.
Podia arranjar um cão de caça.
Eşin arıyor.
É a sua mulher.
" Eşin arıyor. Lütfen hatta kal.
" É a sua mulher no outro lado.
Eşin ve oğlun güvende Harold.
A sua mulher e filho estão a salvo, Harold.
Eşin.
A tua mulher.
- Eski eşin dedi ki- -
- Bem, a sua mulher disse...
Eşin bütün sırlarımızı mı sana anlattı?
O seu marido contou-lhe todos os nossos segredos?
- Eşin kim?
- Quem é o teu parceiro?
Yanlış hatırlamıyorsam, eşin ve çocukların seni arıyordu.
Acho que vi a sua mulher e os seus filhos à sua procura na mata.
Eşin de zaman yolcusu mu?
- Sua esposa viaja no tempo?
Öyle bir kadın olabilir miyim bilmem ama senin eşin olmayı öğrenmek istiyorum.
Não sei se algum dia poderia ser uma mulher assim, mas quero aprender a ser tua companheira.
Eşin çocuklar nasıl?
Como estão a esposa e as crianças?
Senin eşin öldü.
A sua esposa... Ela está morta.
Tabii ki eşin de.
E claro que a tua esposa também.
Jules hakkında birçok şey anlatabilirim bir kardeşin... veya bir eşin ya da bir metresin hiç bilemeyeceği şeyler.
Eu posso te dizer coisas acerca do Jules... que um irmão nunca poderia saber... ou uma esposa ou até mesmo uma amante.
Eşin seninle gurur duyardı.
Ela ia ficar orgulhosa de ti.
Sanırım eski eşin, işleri düzene soktuğunu zannediyor.
Se calhar a tua ex-mulher acha que voltaste ao mercado.
Barry eşin biliyor mu?
Então Barry, a tua mulher sabe?
Yani eşin, Elizabeth onun bir karakteri olduğuna bahse girerim, onu öldürmekten nefret ettim.
Explico, a tua esposa Elizabeth... aposto que tinha personalidade. Detestei matá-la, quero admitir.
Eşin, çocuğun var mı?
Tens mulher e filhos?
Seni seven bir eşin varsa, her şeyin üstesinden gelebilirsin.
Se tem um parceiro amoroso, tem tudo. - Scott!
Eğer sorun çıkarsa yada hat kesilirse, eşin ölür, anladın mı?
Se ficar feio, ou se a linha cair, a tua mulher também cai, percebeste?
Walter, bu eşin mi?
Walter, esta é a sua esposa? São vocês juntos?
Eşin ve Jacob nerede?
Onde está a tua mulher e o Jacob?
İlk eşin için sana dua edeceğim.
Tenho dado a minha benção para a primeira alma gémea.
Deborah Lehrman'ın ölümüyle eşin Katie Marks'ın kaybolması arasında bir bağlantı olabileceğini düşünüyor musun?
Tem ideia de alguma ligação entre a morte de Deborah Lehrman e o desaparecimento da sua mulher, Katie Marks?
Yeni bir eşin var senin de.
Tu tens outra mulher.
Bazı kadınlar onun eşin olduğunu söylüyor.
Algumas das mulheres dizem que ela é a tua esposa.
O ev, eşin harika, neden aileni bu kadar çok seviyorsun görebiliyorum.
É fantástica. Já vi por que a sua família gostava tanto daquela casa.
Böyle önemli bir şeyi eşin nasıl göremez anlamıyorum, sen de öyle.
Não compreendo como a tua mulher tem noção da importância disto e tu não.
Benimle evlenirsen, eşin olurum. Aksi halde de kimsenin olamam.
Serei tua esposa, se me desposares, caso contrário, morrerei tua servidora.
İstersen eşin olurum ama istesen de istemesen de hizmetindeyim.
Recusa-me como companheira mas não como serva, queira-la ou não.
- Eşin Alex'i tanıyor mu?
O teu marido conhece o Alex?
Eşin nasıl?
Como está a tua mulher?
Eşin için gelmiştim.
Venho procurar a sua senhora.
- Merhaba, Douglas. Eşin nasıl?
- Olá, Douglas, como vai a mulher?
Spor eşin miydi?
És tu no canal de desporto?
Eşin ve kızın seni terk edeli.. ne kadar oldu?
Há quanto tempo a sua esposa e filha o deixaram?
Eşin ve kızın seni terk etmeden önce.. neler olduğundan biraz bahseder misin?
Pode dizer-me qualquer coisa sobre o que aconteceu antes de a sua esposa e a sua filha o deixarem?
- Barney, bu hanımı eşin olarak- -
- Barney? Aceita esta mulher...
Evde de eşin seni sürmesin sonra?
A sua mulher dá-lhe boleia até casa?
Eşin onu durdurmaya çalıştı.
A tua mulher tentou detê-lo.
Güzel eşin nerede?
Onde está sua amável mulher?
Bizim büyük esin kaynağımız.
Alguém que é a nossa maior inspiração.
Eşin dostun yok mu hiç?
Os teus pais estão vivos?
Birisi, aşkın ona 10'uncu esin perisi olacağı konusunda dizilere döktüğü en muazzam sonesini isimsiz olarak Examiner'e yollamış.
Um anónimo enviou ao The Examiner um soneto requintado o tema da composição era, se o amor pode ser a décima musa. Severn!
Conal, eşin telefonda.
Conal, a tua mulher está ao telefone.
30 yıldır ana esin kaynağıyım.
Sou uma grande referência há trinta anos!
Siz benim için esin kaynağısınız.
O senhor é uma inspiração para mim.
Esin İçin Aşk Şarkısı "
Uma música para inspiração ".