Fannie Çeviri Portekizce
66 parallel translation
Edith Hardy, karısı.
Fannie Ward como Edith Hardy, sua esposa.
Fannie Farmer'da çikolata satmalıyım.
Eu devia estar vendendo chocolate na Fannie Farmer.
Fannie Brice!
Fannie Brice!
- Dinleyin küçük hanım burada Fanny teyzenin ametist küpesini aramıyoruz.
Senhorita, nós não estamos a procurar o pingente da tia Fannie aqui.
- Fannie Farmer. Buradaki seviye ölçümünün anası.
A mãe de todas as medidas.
Fakülte kredimi.... ... Sallie Mae, Fannie Mae, Ellie Mae, neyse ona çevirdi.
Ele tratou-me do empréstimo enquanto eu estudava não sei como.
Fannie Craddock kadar başarılıydı.
Metia a Fanny Craddock num chinelo!
Eşleştirme yarışması. Nipsey Russell, Fannie Flagg.
Fala do concurso "Quem é Quem", com Nipsey Russell e Fannie Flag.
- Fannie Lieber'le fotoğraf seansı hakkı kazandım.
Dou um bocadito em demasia. Sempre a pôr as necessidades dos outros à frente das minhas.
Burası ilaçsız bir yer, tamam mı? Fannie 90 gün ödülünü almaya çok yakın..
A madeixa de cabelo que me arrancaste está a começar a crescer.
Fannie Lieber'dan fotoğraf aldım.
Estou um bocado surpreendido que alguém traga portáteis para um bar.
Fannie Lieber! Aman Tanrım! - Beni beklemen çok hoş.
Penso que é mais provável que os gays venham directos dos seus escritórios com os portáteis, e venham beber uns copos e é quando acontece.
- Fannie, selam. - Merhaba.
O Sargento na delegacia tem uma expressão para isso...
Maratona gitmek için trene bineceğim ve koşacağım.
Ganhei uma sessão fotográfica com a Fannie Lieber. - Não!
Yahudi değil. Yahudi.
A Fannie está prestes a conseguir a sua ficha dos 90 dias.
Sana doğru koşup kollarımla vücudunun üçte ikisine sarılmak istiyorum.
Tenho uma fotografia da Fannie Lieber. Eu estava só...
Hadi gel- - Ne oldu?
Só estava a fazer... Fannie Lieber!
Sekiz ay önce Brezilya'da bir kere sergilemiştim.
Quero dizer, o que vais fazer? Não podes voltar à Fannie Lieber e dizer-lhe que queres uma nova sessão.
Oradaki Fannie'nin Annie'si bile, anladın sen onu.
Nem a menina Annie, percebes?
Büyükelçi Holbrooke, Donna Shalala, Kongre Binası'ndan insanlara, mortgage piyasalarındaki insanlara, Wall Street'ten insanlara ve Fannie Mae'nin başkanı Jim Johnson'a, HUD'un sekreteri Alphonso Jackson'a, ve Finans Komisyonu'ndan Senatör Conrad'a ayarlamalar yaptım.
e Jim Johnson, chefe da "Fannie Mae", o Alphonso Jackson o secretário de... HUD O senador Conrad da Comissão de Finanças.
Fannie Mae ve Freddie Mac'in hisseleri bu sabah serbest düşüş yaşadı...
As acções da "Fannie Mae" e "Freddie Mac" estavam em queda livre esta manhã...
Ve büyük bankalar, federal mortgage birliği diğer büyük kurumlar bu duruma bizden daha dayanıklı değil.
E todos estes bancos grandes, a Fannie Mae e... Bem, pelos vistos, a Gray Matter não é imune a tudo isso tal como os outros.
Mevduat Dolandırıcılığı 400 milyon dolar ceza 1998 ile 2003 arasında Fannie Mae kazancını on milyar dolar daha fazla gösterdi.
Freddie Mac $ 125 milhões Fannie Mae $ 400 milhões Entre 1998 e 2003, a Fannie Mae sobrevalorizou os seus ganhos em mais de 10 mil milhões.
7 Eylül 2008'de Henry Paulson Merkez Bankası'nın çöküşün kıyısına gelen iki dev Fannie Mae ile Freddie Maç'ı devraldığını açıkladı.
A 7 de Setembro de 2008, Henry Paulson anunciou a aquisição da Fannie Mae e da Freddie Mac, dois gigantes do crédito hipotecário à beira do colapso financeiro.
Yani, Temmuz'dan ve Fannie ile Freddie'den sonra.
E isto depois de Julho, da Fannie e da Freddie...
Fannie Mae ile Freddie Maç kurtarıldıklarında dereceleri üç A idi.
Tanto a Fannie Mae como a Freddie MAC eram AAA quando foram resgatadas.
İyi misin, Fannie?
Estás bem, Fannie?
Fannie, ne oldu?
Fannie, o que foi?
Fannie bileğini kırdı.
A Fannie partiu o tornozelo.
- Şimdi, Fannie...
- Fannie.
Burada yaptığı önemsiz iş yerine, Fannie gibi yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmesini isterdim.
Só queria que ele ajudasse pessoas como a Fannie, que precisam mesmo, em vez do trabalho trivial que ele faz aqui.
Alçıyı çıkarmak için altı hafta sonra seni tekrar görmem gerekiyor, Fannie.
Preciso vê-la daqui a 6 semanas, Fanny, para retirar o gesso.
Hayır, buraya Bayan Fannie'nin bileğine bakmaya geldim.
Não, vim saber como está o tornozelo partido da Srtª Fanny.
Fannie'yi getirmemem için, o küçük tedavisinden uzak durmam için.
Para me impedir de levar a Fannie ao seu consultóriozinho elegante?
Söyle.
Fannie, que foi?
Gayri menkul piyasası Lehman Brothers hisselerini baskı altına almış olabilir ama ipotek devi Fannie Mae ve Freddia Mac'in hisseleri şirketlerin sırf borçlarını ödeyebilmek için 75 milyar dolar toplamaları gerektiği haberlerinden sonra bu sabah birden dibe vurmaya başladı.
Enquanto o mercado imobiliário pôs as acções do Lehman sob pressão, as acções dos gigantes das hipotecas, Fannie Mae e Freddie Mac estão, de repente, a cair a pique esta manhã. Depois dos relatórios, as empresas precisarão de 75 biliões de dólares só para se manterem solventes.
Fannie Mae ile Freddie Mac çökerse mali sistem öyle bir darbe yemiş olur ki bu işin sonu felaket getirebilir.
Sea Fannie Mae e a Freddie Mac colapsam, então provavelmente o sistema financeiro irá receber um golpe tão grande que poderá ser desastroso.
Fannie ve Freddie'yi bırakmalarını sağlarsak şanslı olmuş oluruz.
Teremos sorte de fazê-los agir quanto à Fannie e à Freddie.
Hank, Fannie ile Freddie'yi sormalıyım.
Hank, tenho de lhe perguntar sobre a Fannie e a Freddie.
Onların da Fannie ile Freddie'de kayda değer hisseleri var.
Eles também têm acções consideráveis na Fannie e na Freddie.
İş birliği yapıp kimseyi uyarmadan Fannie ile Freddie'nin milyar dolarlık hisselerini piyasaya sürmemizi önerdiler.
Sugeriram que coordenássemos, sem aviso prévio, largar centenas de biliões em acções da Fannie e Freddie no mercado.
Kayıtlar Fannie ile Freddie'nin bir kâbustan farksız olduğunu gösteriyor.
Bem, o livro diz que a Fannie e a Freddie é um pesadelo.
Kaynakların CNBC'ye dediğine göre hükümet Fannie Mae and Freddie Mac'ten kontrolü aldı.
Notícias de última hora. Fontes contaram à CNBC que o governo tomou controlo da Fannie Mae e Freddie Mac.
Fannie ile Freddie'yi kamusallaştırılma hamlesine rağmen borsa kurulun gözünde hâlâ olumsuz gölgede.
Apesar da acção de nacionalizar a Fannie e a Freddie, o mercado continua a vermelho.
Bear'den Fannie and Freddie'ye, ondan da direk Lehman'la bağlantı kuruyorlar.
Estão a desenhar uma linha do Bear, da Fannie e Freddie até ao Lehman.
İnsanlar Fannie and Freddie'nin bir kandırmaca olduğunu düşünüyorlar.
As pessoas pensam que a Fannie e a Freddie foi um "iscar e trocar".
Fannie Mae, Freddie Mac, hükümet kontrolü altına girdi.
A Fannie Mae e a Freddie Mac estão sob o controlo do governo.
- Fannie?
Não.
Benim hayalim bu mu sanıyorsun?
- Fannie?
- Will, bunu yapabiliriz. - Nasıl yapabileceğimi bilmiyorum.
- Fannie...
Fannie % 5 düştü.
A Fannie 5 por cento.