Farklı görünüyorsun Çeviri Portekizce
309 parallel translation
- Farklı görünüyorsun.
- Pareces diferente.
Farklı görünüyorsun.
Estás diferente. - Estou?
Farklı görünüyorsun, Joseph.
Parece diferente, Joseph.
Sissi, senin neyin var? Farklı görünüyorsun, kendini iyi hissetmiyor musun?
Sissi filha aconteceu alguma coisa?
Diğerlerinden farklı görünüyorsun.
Pareces ser mais sensata que os outros.
Döndüğünde bağır, çünkü temizlendiğinde farklı görünüyorsun.
Grita quando voltares! Lavado, ficas diferente.
Farklı görünüyorsun. Daha rahatsın.
Você parece diferente mais relaxada.
Farklı görünüyorsun.
Está diferente.
Böyle giyindiğinde farklı görünüyorsun.
Sabe, fica diferente toda arranjada.
Bana gelen oğlanların çoğundan farklı görünüyorsun.
Você é diferente dos rapazes que me procuram.
Biraz farklı görünüyorsun.
De alguma forma você está diferente.
Farklı görünüyorsun.
Pareces diferente.
Tamamen farklı görünüyorsun, muhteşem!
Você parece completamente diferente, esplêndido!
- Farklı görünüyorsun.
- Estás diferente.
- Farklı görünüyorsun.
- Pareces um pouco mal.
- Farklı görünüyorsun.
- Está diferente.
Hoş görünüyorsun, biraz farklı görünüyorsun.
Está elegante, diferente.
- Farklı görünüyorsun.
- Estás com um ar diferente.
- Çok farklı görünüyorsun.
- Estás tão diferente.
Farklı görünüyorsun Mauser.
Parece diferente, Mauser.
Bugün çok farklı görünüyorsun.
Voce parece estar um pouco diferente hoje.
Farklı görünüyorsun.
Estás diferente.
Farklı görünüyorsun.
- Olá.
Farklı görünüyorsun.
Jack! Angela... Uh!
Aman Tanrım, farklı görünüyorsun.
Meu Deus! Estás diferente.
Farklı görünüyorsun Mina.
Estás diferente, Mina.
- Farklı görünüyorsun, daha genç.
Pareces... - Diferente, mais jovem.
Sen... farklı görünüyorsun.
Estás... diferente.
- Tanrım! Çok farklı görünüyorsun.
Mas que diferente tu estás...
Evet. Farklı görünüyorsun.
- Estás diferente.
Biraz farklı görünüyorsun, Mina.
E estás diferente, Mina.
Sadece farklı görünüyorsun.
É só que pareces tão diferente.
Farklı görünüyorsun... ama aynısın.
Pareces-me tão diferente... mas a mesma.
Bu akşam biraz farklı görünüyorsun sen.
Está diferente esta noite?
TV reklamlarında çok farklı görünüyorsun.
Você é bem diferente dos anúncios de TV.
Eh, sen de oldukça farklı görünüyorsun.
Também está muito diferente.
Biraz farklı görünüyorsun.
Parece que está diferente.
Farklı görünüyorsun.
Estou diferente.
Farklı görünüyorsun...
Pareces diferente.
Sadece farklı görünüyorsun.
Pareces tão diferente.
Bilmiyorum. Bir kaç haftadır farklı görünüyorsun.
Não sei, mas nas últimas semanas andas diferente.
- Evet. - Farklı görünüyorsun.
- Está diferente.
Farklı görünüyorsun.
Estás algo diferente...
Farklı biri gibi görünüyorsun.
Estás tão... Como uma rapariga mudada.
Evet, ve farklı olarak sen oldukça ayık görünüyorsun.
E você parece sóbrio, para variar.
Sahada farklı görünüyorsun.
És o Frank Machin, não és? Pareces diferente no campo.
O gece gittiğinden beri farklı bir insan gibi görünüyorsun.
Desde que fugiste naquela noite pareces outra pessoa. Sim.
Çok huzursuz görünüyorsun. Konuşmamızın farklı olacağını düşünmüştün, değil mi?
E tu aí sentada, tão calada... como se esta conversa não fosse contigo.
Bir şekilde diğerlerinden farklı görünüyorsun.
Você parece diferente dos outros.
- Farklı gibi görünüyorsun.
- Você parece diferente. - De quem?
Pek yalnız kalmış görünüyorsun John Spartan, ama her şey o kadar da farklı değil.
Parece muito só, John Spartan, mas... as coisas não são assim tão diferentes.