Farmer Çeviri Portekizce
272 parallel translation
Bunu Fanny Farmer'e de yaptırırdık. Tanesini 10 sentten satın.
Até a Fanny Farmer conseguia isto.
Fannie Farmer'da çikolata satmalıyım.
Eu devia estar vendendo chocolate na Fannie Farmer.
Önemli olan Farmer buraya geldiğinde doğru cevap vermendir. İşte adamın, teğmen.
É melhor ter as respostas certas quando o Farmer chegar aqui.
- Teğmen Farmer buralarda mı?
- Não sabe de nada? - Isso mesmo.
- Evet, bir saniye bekle.
Tenente Farmer está por aqui?
- Bilmiyorum. Farmer!
Espere um segundo.
Beyler, beni hemen şimdi serbest mi bırakıyorsunuz?
Farmer, agora estás-me libertando.
Ne yapacağımı biliyorum ve ne düşüneceğimi biliyorum. Farmer.
Eu sei o que fazer e eu sei o que pensar.
- Bu da Farmer Fred.
- Este é o Fred Lavrador.
Bu Farmer Ted.
O Ted Lavrador.
Ben Farmer Ted.
Sou o Lavrador Ted.
Aslında, size söyleyeceğim, bana sizi düşündürdü, Bayan Farmer.
Devo dizer-lhe... que me fez pensar em si Sra. Farmer.
Sizin favori kitabınız hangisi, Bayan Farmer?
Qual é o seu livro favorito, Sra. Farmer?
Miss Farmer raporum yüzünden nerede göz altında tutulacağımı söyledi mi?
A Sr. Farmer disse onde me devo apresentar no castigo?
Bayan Farmer'ın sınıfında olanları duydum.
Ouvi o que houve na aula da Sra. Farmer.
Miss Farmer'a tecavüz ettiği yer mi? Tabi!
Que atacou a Sra. Farmer?
Miss Farmer'a ne yaptığını biliyor musunuz?
Sabes o que fez com a Sra. Farmer?
Şimdi muhabirimiz, Ross Farmer'a bağlanıyoruz şu an takımla birlikte otelde
Ross Farmer está com a equipa no hotel.
Çiftçilik için tüm ihtiyacınız olan çocuklar, doğru aletler çiftçi zihniyeti ve Çiftçi Iggy'nin Almanak'ı.
Bom, miúdos, tudo o que precisam para cultivar são boas ferramentas, um estado de espírito de cultivo e uma cópia de Farmer Iggy's Almanac.
Ben Farmer, bayan Marron için.
Frank Farmer para ver a Miss Marron.
- Frank Farmer geldi.
- Frank Farmer está aqui.
Frank Farmer Rachel Marron.
Frank Farmer Rachel Marron.
Farmer, bir dakika bekle.
Farmer, espere.
Lütfen, Farmer!
Por favor, Farmer!
Farmer, gelir misin?
Farmer... venha.
Farmer, şöyle bir sorunum var.
Farmer, tenho um problema.
Farmer'in yaptığını.
A mesma coisa que ele.
Kendini beğenmişin tekisin Farmer.
Farmer, você é um grande sacana e um hipócrita.
Thuringer, ben Farmer. Kapıdaki adamın nerede?
Thuringer, onde está o tipo que vigia a porta?
Onun yüzünden delirdim.
O Farmer põe-me doida.
- Zelda Fitzgerald Frances Farmer ve küçük Sylvia Plath.
- A Zelda Fitzgerald, a Frances Farmer e a pequena Sylvia Plath.
- Fannie Farmer. Buradaki seviye ölçümünün anası.
A mãe de todas as medidas.
Çavuş Faamea, lütfen gelir misiniz?
Sargento Farmer, pode aproximar-se, por favor?
- Ozel takim calistigimiz taktik..
- Equipa, vão com Farmer Fran, façam algumas voltas. - Merda.
Frances Farmer'a gitmek gibi birşey mi?
Estás numa fase Frances Farmer?
Tyrone Power ve Frances Farmer'ın oynadığı "Şiddetin Oğlu" na.
- "O Aventureiro dos Mares do Sul" com o Tyrone Power e a Frances Farmer.
Frances Farmer çok iyiydi.
- A Frances Farmer enlouqueceu.
Fanny Farmer.
Fanny Farmer.
Antremandan sonra Bayan Farmer seni eve bırakacak.
A Sra. Farmer leva-te a casa depois do treino.
Bayan Farmer'dan nefret ediyorum.
Destesto aquela Sra. Farmer.
Özür dilerim, Bayan Farmer.
Desculpe, Sra. Farmer.
Bayan Farmer'a tam olarak ne dedin?
O que é que disseste exactamente à Sra. Farmer?
O garip beden ögretmenini hatırlıyor musun, Bayan Farmer?
Lembras-te daquela professora de ginástica esquisita, a Sra. Farmer?
Samantha Darko, Beth Farmer, ve Joanie James.
Samantha Darko, Beth Farmer, e Joanie James.
Dedi ki Kate'e söyle ben Farmer's Bounty'ye katılıyorum.
Ele disse : "Diz à Kate que vou assistir à reunião com o cliente."
Var ve eminim Farmer's Bounty'i deneyince siz de hak vereceksiniz. Gerçek tereyağı aromasıyla. Evet.
Há e sei que concordarão quando provarem a Farmer's Bounty com a essência da manteiga de verdade em cada dentada.
Gerçek tereyağının zengin kaymaklı tadıyla.
Toda a gente devia provar a Farmer's Bounty com o verdadeiro, rico e cremoso saber da manteiga de verdade.
Tadına bakınca sizler de hak vereceksiniz. Sişmanlatmayan Farmer's Bounty. Her lokmada gerçek kaymaklı tereyağı aroması.
Talvez concordem quando provarem a Farmer's Bounty sem gordura com a essência da manteiga de verdade em cada dentada.
Farmer's Bounty, her ısırışta teryağının lüks konforunu damağınızda hissedecek ve bel ölçünüzü değiştirmeyeceksiniz.
Em cada dentada de Farmer's Bounty sentirá na boca o conforto luxuoso da manteiga, sem acrescentar nada à sua luxuosa cintura.
- Uyuyan güzelin nesi var?
O que se passa com a Frances Farmer?
Ben diyorum ki herkes Farmer's Bounty'i denemeli.
Não é bom. Eu só digo isto.