English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Farmers

Farmers Çeviri Portekizce

24 parallel translation
Farmers and Merchants : 160 bin.
Farmers and Merchants, 160 mil.
Farmers City'de.
Em Farmers City.
Sol taraftaki seyirciler, bize göre sağdakiler, yiyecek isteyenler... yavaşça ağaçların arasından geçip, Hog Farmers'ta sıraya girsinler, orada onlara 17 koldan servis verilecek.
O lado esquerdo da plateia, à direita do palco... que queira comer... deve dirigir-se devagar para a quinta... onde há cerca de 17 filas para entrar.
* Çiftçilere tavuk ilacı satarmış *
He sold chicken medicine farmers would buy
Hemen çıkıyorum. Farmers'Almanac'a göre Los Angeles'da hava son elli yılın en soğuğu olacaktı.
Os meteorologistas previram que este seria o dia mais frio, que algum dia L.A. tinha tido!
Farmers'Almanac'a göre Los Angeles'da son elli yılın en sıcak havası olacakmış.
Foi o mês mais quente em L.A. Em mais de meio século.
Bir ay kadar önce kitapçıda karşılaştığım biri vardı. Sonra Farmers Market'da rastladığım şu adam var.
Foi esse há um mês na livraria, depois conheci outro no mercado.
Belki pazarda öğle yemeği de yeriz.
Talvez almocemos no Farmers Market.
Kayısı suyu, Farmers daughter, tofu omlet ve çizburger.
Batido de pêssego, tosta especial, tofu mexido e hambúrguer.
Sence çiftçi pazarı hala açık mıdır? - Eevet, neden?
Achas que o Farmers Market ainda está aberto?
Pazarda? Her zamanki saatte?
No'Farmers Market', à mesma hora?
Wavy Gravy ve Domuz Çiftçileri'yle konuştum.
- Hey, falei com os Wavy Gravy e os Hog Farmers.
Gerçek adı Hugh. 80 kişilik bir hippi grubu var.
O nome verdadeiro é Hugh. Tem 80 freaks, os Hog Farmers.
Farmers Maket. Kenneth her hafta balık ve malzeme alır. Eğer yeteri kadar ayık olursa.
Kenneth compra o peixe e outros produtos todas as semanas, se estiver sóbrio o suficiente.
O zaman bulmaca tamamlandı. Farmers Market'ten geri dönüyordu.
Ele voltava da feira.
Jimlastik salonuna ve Farmers'ların Marketine gittim. Fentin ve Brown'ların düğünü için bir şey aldım.
Fui ao ginásio, depois fui à praça, e depois tive uma coisa para o casamento Fentin-Brown.
- Ne?
- A Sloan e o Galecki estão no "Farmers Market", E. - O quê?
Sloan ve Galecki markette beraberlermiş.
A Sloan e o Galecki estão no "Farmers Market".
- Müşterimle markette sikişerek mi?
Fodendo os meus clientes no "Farmers Market"? - Pronto.
Winston pazarında. 2 saat 45 dakika sonra.
No Winston's Farmers Market, daqui a... 2 horas e 45 minutos.
Hadi, Farmers!
Vamos lá, Farmers!
Günaydın. [Efsanevi Wavy Gravy konuşuyor, Hog Farmers'in başı]
Bom dia!
Peki, bu Farmers Market nerede?
- E onde fica a feira?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]