Filet Çeviri Portekizce
72 parallel translation
Benim için biraz daha öyle konuşsana, Fifi.
Je suis filet avec sole.
Je suis filet avec sole.
Oui, oui? Château Frontenac...
Sonra filet de boeuf, sauce bordelaise alırız.
Depois, queremos filet de boeuf, sauce bordelaise.
Kaplumbağa çorbası, köri soslu tavuk somon balığı geyik bifteği mantar soslu fileto biberli enginar ve viskili İskoç kekliği.
Sopa de tartaruga, galinha de caril, salmão com chalotas, bifes de veado aux piments, filet de sole em molho de trufa, alcachofras com pimentos, galo silvestre em whisky, gelado de framboesa e canapés.
Ardından da, birkaç fileminyon!
- E a seguir dois "filet Mignon"!
Şuna bak, filet au cola.
- Olha aqui, filete á cola.
Bearnez soslu fileminyonların tutkal içindeki köpek pisliği gibi görünüyor.
Os teus filet mignons em molho béarnaise parecem bostas de cão com cola.
Ya... Les oh d'oeuvres, eee, gâteau au poivres terrine et fillet lamb et poison au, eee, poi... poi...
Que tal... hmm, les hors d'oeuvres, hmm, gâteau au poivres, hmm, terrine et filet de cordeiro et poison, ( poison = veneno ) au pois... pois... ( pois = ervilhas )
Julienne çorbası, fileto domuz bifteği ve pirinç suflesi.
Sopa Juliana, "filet de sole normande", tornedó e um soufflé de arroz.
Sakıncası yoksa size avec la sauce Béarnaise ( üstünde Bearnez sosuyla ) un morceau de filet mignon bir parça fileminyon önerebilir miyim?
Permita-me que lhe sugira um filet mignon. Cozinhado na perfeição com um molho bernaise.
Fileto alacaktım ama, çok pahalıydı.
Queria dar filet mignons, mas são tão caros!
Ona fileminyon pişirdiğimi sanıyordum.
Estava a pensar em fazer filet mignon.
Big Mac ve balıklı hamburger getirdim.
Tenho le Big Mac e le filet de peixe.
Hamurlu biftek ve böbrek yahnisi.
Une tourte de filet de boeuf aux rognons.
Umarım bu akşam iştahın açık olur çünkü fileminyon ve fırında patates yapacağım.
Espero que tenhas apetite esta noite, porque vou grelhar filet mignon e assar batatas.
Mezeler, sığır filetosu.
Salmão... "Filet mignon"...
- Fileminyonun yanında ne var?
- Que acompanha o filet mignon?
Kıpkırmızı oldun ve utandın, ilk buluşmamızda "fil-et-mig-non" ısmarladığın zaman olduğu gibi.
- Ficaste todo vermelho e embaraçado. Como no nosso primeiro encontro, quando mandaste vir... "filet mignon".
- bu gece yemekler bizden.
- Um Filet-o-Fisher grátis hoje à noite.
Acayip bir şey. Bir hafta önce hücredeyken, ertesi hafta Monty'nin Yeri'nde Cristal şampanyası içiyor, filet mignon, ıstakoz ve karides yiyor olmak.
É demais quando a semana passada estivemos numa cela, e na semana seguinte se está no Monty's com champanhe Cristal, lombinho, lagosta e camarão.
İki filet mignon ve bir "coquilles St. Jacques".
Dois filet mignon e um Coquille Saint Jaques
Istakoz, dana ya da ördek.
Lagosta, Filet mignon ou pato?
Fileto mudur nedir, ondan alayım.
Vou ficar com o Filet mignon.
Bonfile "Minyon", şampanya, havyar mı?
Filet mignon? Champanhe? Queres caviar?
Önce kumar oynarken yakalandı... sonrada bir kamyon dolusu... Filaminyonu, Federal bir ajana satarken yakalandı.
Gastou todo o dinheiro no jogo... e depois foi apanhado a vender um carregamento... de filet mignon a um agente federal.
En iyi mantar fileminyon.
O "filet mignon" de cogumelos.
Fileminyon istediysen neden fileminyon yemiyorsun?
Se querias "filet mignon", por que não comes "filet mignon"?
Bize et şinitzel kızartıyorum.
Vou grelhar filet mignon.
Kenarları az yağlı bifteğim.
Meu lindo filet mignon com uma gordurita à volta.
- Herbirimiz fileminyon yiyeceğiz.
- Cada um de nós terá direiro a'filet mignon', certo mãe?
Bir kez fileminyon yemiştim.
Eu comi'filet mignon'uma vez.
- Kaç tane Filet-O-Fishes yedin?
- Quantos filetes de peixe comeu? - Isso é de vários meses, Ryan.
Hayır, sadece nasıl cevap vereceğimi bilemedim çünkü teras katta hors d'oeuvre servisi yaptık. ... ama asıl yemek, Yemek Bölümünde açık büfe oldu. ... mönüde fleminyon ve patatesli somon rostosu yanında da soğan soslu ıstakoz vardı.
Não, eu apenas não sabia como responder porque fizemos hors d'oeuvres amanteigados no pátio, mas o jantar foi um buffet na secção da comida que continha filet mignon ou assado de salmão e batatas a murro com lagosta, cebolinha, molho manteiga.
- "Filet au fish".
- Filete de pescada.
Yarım porsiyon fileto, üç kuzu, iki de ördek.
Um filet mignon, três borregos, dois patos.
Evet. "Petite File" içelim mi?
Sim, vamos comer o petit filet.
ve belki birazda FILET MIGNON, soğansız. Tamamdır.
E, depois, o Filet Mignon, sem cebola, bem passado.
Benim Big Mac'imden onun balık filetolarından, karides kroketlerinden ve sonrası için de McFlurry alabilirsin.
Pode pegar um pouco do meu Big Mac, Um pouco do Filet-O-Fish dela, um pouco do camarão empanado dela E um pouco do McFlurry para depois.
Vampirler için filet mignon.
O "filet mignon" dos vampiros.
Fırında papatesle yeşil biber soslu fileto ve bu küçük mezelerden hazırladım.
Fiz filet com molho de pimenta verde com batatas cozidas e estes pequeninos acepípes d'oeuvres.
- Filet minyondu.
- Era um filete mignon.
Filet minyonun içinde yalnızca fileto vardır.
O filete mignon apenas inclui o lombo.
Yoksa tatlı olarak pastırmalı fileminyon yok size.
Ou não há filet mignon com bacon para ninguém.
Ve pastırmalı fileminyon da yok.
E nada de filet mignon enrolado com bacon.
Şu fileminyon harika görünüyordu.
O filet mignon acabou de passar. Tem um óptimo aspecto.
Küçücük bir fileto için bile seni vurabilirim.
Dou-te porrada por um filet mignon.
- Biftek sipariş et ama ucuzundan.
Pede um filet, mas barato. - Vê a um filme.
Ben de fileminyon alacağım.
- Quero filet.
Küçük hanım fileminyon istiyor.
A senhora quer um filet mignon.
- Yarın görüşürüz.
Pede um filet.
Üzgünüm ama fileminyonumuz kalmamış.
Desculpem, mas já não há filet mignon.