Fiscal Çeviri Portekizce
697 parallel translation
Mali yildaki bütçe artirimiyla ilgili kanun tasarisi.
A lei para a apropriaçäo da deficiência do ano fiscal.
Winthrop eyalet savcısını ara.
Winthrop, com o fiscal do distrito.
Bu durumu bölge savcılığına iletmemiz konusundaki ısrarımı tekrarlamak isterim.
Recomendo que o caso fique em mãos do fiscal do distrito a maior brevidade.
- Kim arıyor?
- Quem é? - O fiscal de bancos.
- Banka müfettişi.
- O fiscal de bancos?
Dengeli bir vergi programı.
Precisa de um programa fiscal equilibrado.
Bu eyaletin ihtiyacı dengeli bir vergi programı.
O que este estado precisa é de um programa fiscal equilibrado.
İhtiyacımız olan dengeli bir vergi programı.
O que precisamos é de um programa fiscal equilibrado.
Bir vergi skandalıyla ilgili.
Era algo a ver com um escândalo fiscal.
O kadar zenginsin ki, Hazine Bakanlığı sadece senin ödediğin vergiler için özel bir daire kurmuş.
E é tão rico que há um departamento especial no Ministério das Finanças americano só para calcular o seu imposto fiscal.
Çok gezen biriyim.
Eu sou fiscal. Ando muito por aí.
Ama petrolden doğan o yüzde 27,5 oranındaki vergi muafiyeti işe yaradı ha?
Mas aquela isenção fiscal de 27,5 por cento no petróleo ajudou, não ajudou?
Kişisel olarak, ben banka müfettişlerini aldatmaktansa, doğrudan bankayı soymayı yeğlerdim.
Prefiro tentar um simples assalto do que enganar o conselho fiscal do banco.
Komiser falan değilim ben. Savcı muaviniyim.
Não sou o comissário, sou o fiscal!
Son mali yılda vergi dahil, 112 milyon dolar kazandık.
No primeiro ano fiscal, fizémos 112 milhões antes dos impostos.
Kondüktör, Brackhampton'a beş dakika var dedi.
O fiscal disse que faltavam cinco minutos para Brackhampton,
Amerika'da, mali yıl sonunda kar etmeyi başaran az sayıdaki Sovyet operasyonlarından birisidir
É uma das poucas operações soviéticas na América que deu lucro no passado ano fiscal.
Mali yıl mı?
Ano fiscal?
Peki vergi mahkemesinde sorun çıkacağını düşünüyor musun?
Você acha que será aceito em um tribunal fiscal?
Daha bir saat olmadan önce beni oyuna getirmeye çalıştığın... o vergi kaçırma planından sonra tutup sahtekarlıktan mı bahsediyorsun?
Você fala de falsa pretensões depois de há menos de uma hora querer me convencer de uma evasão fiscal?
Vergi kaçırmak mı?
Evasão fiscal?
Sen yaparsın, muhasebecisin.
És um fiscal.
- Şimdi anladım, siz okul kaçaklarını tespit memurusunuz.
- Esta agora, a senhora é o fiscal da escola?
Vergilerini kontrol edecekler.
Um caso fiscal a cada ano.
Bay Cogburn, bu sabah savcılık adına ifade verdiniz.
Sr. Cogburn, já testemunhou para o fiscal nesta manhã.
Ancak bu bir önceki mali yıldaki kazançlarımızın girişten önce konsolide olması etkisini yaratır.
Mas isto teria o efeito de consolidar os nossos ganhos do ano fiscal anterior ao presente.
Şimdi, mali açık mali yılın para dengesi açısından, ihracat hariç elbette mevsimlik değişim ayarı ve mali ve gelir düzenlemelerinin artan istatistiği nisanda sona eren yıllık bütçe dönemine uyarlandı.
Agora, o défice fiscal tendo em conta o balanço monetário do ano, excluindo as exportações, ajustadas, obviamente, às variações sazonais e às estatísticas das fontes fiscais de receitas para o futuro período orçamental que termina em Abril.
Üçüncüsü vergi memuru. Dört numara Şerif Innegren, ve beş şerifin yardımcısı.
O Segundo é o governador, o terceiro é o intendente fiscal.
Ve sonra vergi memuru, ardından? - Ve Rahip.
E logo está o intendente fiscal...
Vali Bey, bir sakıncası yoksa bu duruşmayı ben yürütmek isterim.
Governador, se não lhe importar, quero ser o fiscal do caso. Você, senhor?
Gelecek vergi yılı içinde?
Mesmo com o novo ano fiscal?
Önümüzdeki yılki bütçede, savaş programına 56 milyar dolar ayırdık.
O nosso programa de guerra para o próximo ano fiscal custará... 56 bilhões de dólares.
Sayın Başkan, mahkeme üyeleri ve sayın jüri üyeleri. Bir savcı ayağa kalkıp sanık için haklı bir ceza istediği zaman genellikle herkesin onu anladığından emin değildir.
Sr. Presidente, senhores da Corte membros do jurado, quando um fiscal se eleva para exigir uma pena que é justa, nunca tem certeza de ser compreendido.
Sayın jüri üyeleri bugün Savcı tarafından hazırlanan giyotinin gölgesi bir kez daha üzerinize düşüyor.
Membros do jurado, hoje estamos mais uma vez à sombra da guilhotina do fiscal.
Faturayı ister misiniz?
- Precisa da nota fiscal? - Não.
- Adresi Marsilya limanı savcılığı yaz
Dirija-a ao fiscal do porto da Marsella.
- Savcılık
- Ao fiscal?
- Savcılık?
- Ao fiscal.
- Evet, Savcı Bey.
- Sim, senhor fiscal.
- Edmundo, Savcının adı neydi?
- Como se chamava o fiscal?
- Savcıyla görüşmem kaçta?
A que horas agendei com o fiscal?
Haber departmanının hiçbir zaman kâr amacı gütmediğini biliyorum. Ancak bu zarar bizim felsefemize tamamen aykırı ve tereddütsüz reddediyoruz.
Sei que historicamente se sabe, que a Divisão de Notícias dá prejuízo, mas na nosso entender, esta filosofia é uma afronta fiscal injustificável, que deve ser combatida com determinação.
Önümüzdeki bir yıldan daha kısa bir süre içinde, net kârımızın 45 milyon dolara kadar çıkacağını tahmin ediyorum.
Espero um fluxo de caixa positivo de 45 milhões para todo o complexo, alcançável neste ano fiscal, um ano antes do previsto.
Hayır, altı çocuğum var diyordum, bir tane daha olursa hükümetin kalabalık ailelere verdiği şu ödülü alabileceğiz.
Não, dizia que tenho seis filhos. Mais um e temos apoio fiscal para famílias numerosas e...
Zengin bir karını vergi indiriminden başka bir şey değildik.
Nunca fomos nada a não ser um perdão fiscal duma gaja rica.
18 Haziran 1968'de, Quang Tri Eyaletinde hükümet için çalışan vergi tahsildarını öldürmediniz mi?
Não assassinou um fiscal do governo, Província de Quang Tri, 18 de Junho, de 1968?
Dolandırıcılıktan 5 yıl hüküm giymiş 2 sene yatmadan tahliye edilmiş. - Telefonunu dinlemeye alın.
Condenado a 5 anos por fraude fiscal foi solto antecipadamente, tendo cumprido apenas 2 anos.
Alo?
Olá, fiscal?
Bunu da vergiden düşsenize.
Que tal uma isenção fiscal por isso?
- Faturası hala duruyor.
Tenho anota fiscal.
- Sorgulama liman savcısı tarafından yapıldı
Foi interrogado pelo fiscal do porto, que se mostrou simpático.