Flipper Çeviri Portekizce
140 parallel translation
Benimle yatacak ilk kadın tilt olup ışıklar saçacak... ve gümüş dolarlar verecek!
A próxima mulher que se deitar comigo vai disparar como um flipper, e pagar em dólares de prata!
Oyun aletinde oynayabilir miyim?
Posso jogar ao flipper?
Bağıran ben değilim Flipper, sensin.
Eu não griro, Flipper, ru sim.
Flipper, buraya geleli daha beş dakika oldu. Ona bir şans ver.
- Flipper, dá-lhe uma chance.
Flipper, mesele nedir?
Flipper, qual é o problema?
- Haydi Flipper, haydi.
- Vá, Flipper, vá lá.
Flipper, haydi.
Calado. Flipper, vá lá.
Onu masaya yatırdım. Flipper, bunu yaptın.
- Arirei-a para cima da mesa.
Flipper mı?
Flipper?
Bu benim kardeşim Flipper sana ondan söz etmiştim. O lanet olası bir mimar.
É o meu maninho, o de que re falei.
Temize çıkmaya çalışan Flipper aramızda ki her şey bitti!
Flipper Purify, não vai haver nenhum pénis enrre nós!
Flipper'ın her zaman ideal bir eş olduğunu düşünmüştüm.
Achei sempre que o Flipper era o marido ideal.
Flipper bu yüzden gitti.
Por isso é que o Flipper se foi.
- Hayır Flipper, hayır.
- Não, Flipper.
Flipper, Angie'nin ailesiyle tanıştın mı?
Flipper, conheces os pais da Angie? Ainda não.
Flipper sana sevgili eşi ve çocuğundan söz etti mi?
O Flipper falou-lhe das suas queridas mulher e filha?
Ama oğlum Flipper gibi sevgi dolu bir eşi ve kızı olan siyah erkeklerin hâlâ beyazların lağım çukurunda balık avlanmaya gitmesini de aklım almıyor.
Quanro ao homem negro... como o meu próprio filho, Flipper, que deveria rer mais juízo, rem uma mulher e filha adoráveis, mas ainda rinha de ir pescar na larrina do homem branco,
Bak, Flipper.
Agarrado ao crack.
İşte Flipper'ı gömdükleri yer.
- O Flipper foi enterrado aqui.
Flipper öldü mü?
- O Flipper morreu?
İçine düştüğün bu belada kurtulmak için lanet olası Flipper olman gerekecek.
Vai precisar das malditas nadadeiras para nadar na merda em que você está.
Bu durum altında, evde kalmayı ve gece kanalında... Flipper'ın tekrarlarını izlemeyi seçebilirdim... ama ben buraya gelmeye karar verdim.
Dadas as circunstâncias, podia ter ficado em casa a ver reposições de Flipper no canal por cabo mas decidi vir até aqui.
Flipper da bile benden daha çok para var.
Flipper herdou mais que eu!
Fakat bu gerçek. Eric'in evindeydim. Smash J de oradaydı.
Isso depende, eu estava em casa do Eric, o Smash J estava la, o DJ Flipper estava la...
İsmi Flipper.
Chama-se Flipper. ( = barbatana )
Bu herif, Flipper'i öldürmek istedi.
Aquele é o anormal que tentou matar o Flipper.
Ateş etti ona.
Estava perto do barco do meu tio, e estava a disparar contra o Flipper.
Haydi Flipper...
Bem, Flipper...
Sağ ol. Bir dolar verin, mucize yunusu görün.
Um dólar para ver o Flipper, o Golfinho Maravilha.
MUCİZE YUNUS FLIPPER 1 Dolar.
FLIPPER, O GOLFINHO MARAVILHA $ 1 dólar e um peixe para entrada Um dólar.
FLIPPER DALIP PARA ÇIKARIR.
ATIREM 25 CÊNTIMOS, FLIPPER VOLTA
- Fakat bu Flipper şovu.
- É o espectáculo do Flipper!
- Flipper kim?
Mas que raio é um flipper?
Flipper şovu bitmiştir.
Muito bem, o espectáculo do Flipper acabou.
- Flipper için yiyecek gerekti.
- Só o fiz para que o Flipper pudesse comer.
Marvin, gel Flipper'le tanış.
Muito bem, Marv. Este é o Flipper!
- Flipper!
- Flipper!
Lütfen, Flipper. Bir dene.
Por favor, Flipper, prova.
Flipper'i zehirlemişler!
O nosso amigo não estava desidratado, ele foi envenenado!
Geçenlerde bir gece Kim'le birlikte Flipper'i aradık. Dirk Moran'ın botu dışarıdaydı.
Na noite em que eu e a Kim fomos procurar o Flipper, o barco do Dirk Moran estava lá.
Flipper hasta dönünce, test yaptım...
- Quando o Flipper voltou doente...
Flipper pazartesi halen buradaysa, salıya gösteri yapabilmesini sağlayacağım. Sea World'de.
Se o Flipper ainda cá estiver na Segunda, eu próprio faço questão de que ele vai estar a atravessar arcos flamejantes no Sea World, na Terça.
Flipper pazartesiye kadar def olmalı.
- E o Flipper tem de partir até Segunda.
Flipper'i.
Flipper.
Flipper'in yolunu takip ediyorum.
Estou a ver por onde o Flipper anda, para não passarmos pelo mesmo sítios.
Sandy, Flipper'i hazırla, Kim sen gözlemeye git.
Sandy, assegura-te de que o Flipper está preparado. Kim, tu vigias.
Flipper'i öldürdü.
Ele matou o Flipper.
Ona oral seks yaptın.
- Flipper, comesre-a. Comesre-a.
- Flipper.
- Flipper.
- Flipper, buraya niye geldin?
Pode ajudar-me, por favor? Flipper, porque esrás aqui?
Demek ki derim, senin için yeterince açık renkli değilmiş, Flipper.
Não sou suficienremenre clara para ri, pois não?