Foi Çeviri Portekizce
550,064 parallel translation
Neler oluyor?
O que foi?
Geçen gece harikaydı.
Ontem foi fantástico.
Geçen gece biz seks yapana kadar süper garipti ve sonra bu gece beni bunun için mi ektin?
Ontem foi muito estranho até fazermos sexo, e depois hoje trocas-me por isto?
Bu çok yanlış!
Isso foi errado!
Motor sever arkadaşını bulmak için Lancaster'e gitti.
Ela foi a Lancaster procurar a amiga do chat.
Her şeyin ne Happy?
O que foi, Happy? - Estou?
Fırtına yüzünden devrilen bir okaliptüsün altında ezildi.
Foi esmagado por um eucalipto que caiu no temporal.
Neden bir eşleşme bulmak bu kadar zordu?
Porque foi tão difícil encontrar uma combinação?
Bay Pearce, daha önce hiç nakledilmiş miydi?
Sr. Pearce, ela já foi transportada?
- Baloncuk için de böyle demişlerdi.
Foi o que disseram sobre a bolha.
Bu kelime, gönderildiğim her ürkütücü yetimhanede söylenirdi.
Essa palavra foi usada em cada lar temporário em que estive.
- Hemen sokağın aşağısında.
O Ralph foi lá. - É no fim da rua.
Kolaydı.
Só segui os teus dados. Foi fácil.
- Koltuğum düzelmiş.
A minha cadeira foi consertada.
Ne güzel bir sürpriz oldu.
Obrigada, Walter. Foi uma boa surpresa.
Tek söylediği bu değil.
Não foi tudo o que ele disse.
Bu yüzden, sıra dışı bir çözüm düşünerek domatesi bir kutunun içinde büyüttüm.
Então, a solução foi pensar fora da caixa, cultivando os meus tomates dentro de uma caixa.
Tek dinlediğimiz Patsy Cline'den "Crazy" di... -... defalarca.
Tudo o que ouvimos foi "Crazy", de Patsy Cline.
Son kırk yılda Almanya büyüklüğünde bir alan yok edildi.
Uma área do tamanho da Alemanha foi morta nos últimos 40 anos.
Uçsuz bucaksız ve düşman dolu bir ormanda tek bir maymun ve onu nasıl takip edip tuzağa düşüreceğini bilen tek kişi vuruldu.
- É um macaco numa selva vasta e hostil, e o único que sabe prendê-lo e rastreá-lo foi atingido.
Bunun bir aşağılama olduğundan emin değilim.
Não sei se isso foi um insulto.
Tepkin psikosomatikti.
A tua reacção foi psicossomática.
Bu çılgıncaydı.
Isto foi de loucos.
- Ne içindi bu?
Porque é que foi isso?
Bu empatiydi.
Isso foi empatia.
Walker dün Spence'i görmeye gitmiş.
O Walker foi ver o Spence ontem.
İki hafta önce arkadaşını gözünün önünde öldürmüşler.
O amigo dele foi morto há 2 semanas, a frente dele.
Tara bilirkişilik yapıyor, Rossi de Reid'i ziyarete gitti. O yüzden bugün bu kadarız.
A Tara foi depor como especialista, o Rossi foi visitar o Reid hoje, por isso vamos ser só nós.
Tam 5 gün önce.
Foi há 5 dias para ser exacta.
Ölüm sebebi kafatasına alınan darbe, ama ölüm öncesi 3 litre kan almış.
A causa da morte foi um traumatismo craniano, mas antes da morte, ele tirou 3 litros de sangue.
Şimdilik 5'e kadar dayanabildim. Doğru görünüyor.
5 foi o mais longe que já consegui.
Hava almak istemiş ve camı açmaya gitmiş, ama cam tamamen siyahmış.
Ele precisava de ar, então foi abrir a janela, e estava tudo escuro.
Hayır, arkadaşım Gideon'dı.
Não, isso foi o meu amigo Gideon.
Birkaç yıl önce öldürüldü.
Foi assassinado uns anos atrás.
Bazısı bulunamadığından emin olamıyoruz, ama bulunanların ortalama tutulma süresi 6 günmüş.
Algumas nunca foram encontradas então não podemos ter certeza, mas as que foram, o tempo médio de cativeiro foi 6 dias.
Ya Katie taksiden inip buraya gittiyse?
E se a Katie foi até lá depois que saiu do táxi?
Bölgedeki kameraları tarayıp gidip gitmediğini öğrenelim.
Vamos verificar as câmaras nessa área e ver se ela foi até lá aquela noite.
Tek başına ziyarete geldi mi?
Foi visita-lo sozinha?
Herkes Vietnam'dan döndüğünde değiştiğini söyledi, ama bana karşı daima iyiydi.
Ele voltou do Vietname e todos disseram que tinha mudado, mas ele sempre foi bom para mim.
Kamyonetler ve belediye araçları var, ama en çok çıkan bu. Ticari minibüse benziyor.
Temos veículos de transporte e carros urbanos, mas este foi o que mais apareceu.
O yüzden mi ona öyle davrandın?
Ela era especial. Foi assim que a tratou?
Ne var? Güneş.
O que foi?
İkinci seferde daha kolay oldu.
Bem, isto foi mais fácil da segunda vez.
Arkadaşınla kavuşmanız nasıl geçti?
E como foi a reunião?
Maalesef kiliseden bir şey çıkmadı. - Ray nerede?
A igreja foi um beco sem saída, temo eu.
- Teğmen Tolkien'i sahra hastanesine geri götürüyor.
- Onde está o Ray? - Ele foi devolver o tenente Tolkien ao hospital do acampamento.
- Bu da neydi?
- Que raios foi isso?
- O kadar da kötü değildi.
- Bem, não foi assim tão mau.
Tüm zamanı tehlikeye sokacak bu parlak fikir kimden çıktı?
De quem foi a brilhante ideia de fazer a única coisa que pode pôr em perigo todos os Tempos?
Yine denedin değil mi?
Tentaste de novo, não foi?
Küçük bir ihtimaldi zaten. Hayır bekle, bence doğru yoldasın.
Foi um tiro no escuro.