Foods Çeviri Portekizce
241 parallel translation
Hatırladınız mı? Nişanlım. İşletme fakültesinden ilk yüzde 2 içinde mezun oluyor ve Chemical Foods onunla süresiz sözleşme imzalayacak.
lembra-se... meu noivo... vai se formar entre os 2 % melhores na faculdade de administração e a Chemical Foods Inc. quer dar-lhe um contrato vitalício... e eu posso estragar tudo se eles não gostarem de mim.
- Seninle sanıyordum. Chemical Foods bugün arayıp erteledi ama onu arayıp söylemeyi unuttum. Gitmedim.
Achei que estava com você.
Şimdi izin verirsen bir sürü işim var. Warren'la daha çok zaman geçirmeliyim. Chemical Foods'la hayatımı planlamalıyım.
Agora se me dá licença, tenho muito que fazer... tenho que ficar mais tempo com o Warren, planejar minha vida na Chemical Foods... e preciso do meu telhado!
Fairchild Yiyecekleri'nin birleşimiyle ilgilendiğini duydum ve bu gerçekleşmeyebilir.
Ouvi dizer que estás a tratar da fusão da Fairchild Foods, e que talvez não aconteça.
Ve geçen yıl, Farley's Foods 5 milyon adet üretmiştir.
E, no ano passado, a Farley's Foods produziu cinco milhões delas.
Whole Foods'da çalisiyor olacagim, Radio Shack'e takilip seni tanidigimi haykiracagim, sense ünlü, güzel olacaksin.
Trabalharei na Whole Foods, e andarei pela Radio Shack a berrar que te conhecia e tu estarás na ribalta, toda bonita e tudo.
Seni Whole Foods'a asla ise almazlar.
A Whole Foods nunca te contrataria.
BEATRICE GIDA ÜRÜNLERİNİN YAN KURULUŞU
SUBSIDIÁRIA DA BEATRICE FOODS
Anderson ve W.R. Grace, Beatrice Gıdalarına karşı
Anderson e co-requerentes contra Grace e Beatrice Foods.
General Foods?
A General Foods?
Bak, Leopold. Jansen Gıda, şirketimiz için önemli bir müşteri.
Leopold, a Jansen Foods é um cliente importante para a minha empresa.
And then the doctor said Emma has doubled her birth weight she is in the 90th percentile and she's gonna start eating solid foods soon.
E o médico disse que a Emma duplicou o seu peso de nascimento. Está com percentil 90 e brevemente poderá comer comida sólida.
Yerel bir market zincirinde yöneticiyim.
Sou gerente da Circle Foods. É uma mercearia.
Market zinciri.
Circle Foods.
- Bay Shaver sözlere gerek kalmadan şirkette yükselişini takdir etmesi sağlanacak.
- O Mr. Shaver de formas subtis e tácitas pode ser levado a compreender as condiçöes da promoçäo dentro do império Hammond Foods.
BigBest deposundaki olay?
"Big Best Foods"? Al Sesto?
Onu BigBest'in dondurucusunda bulduk.
Encontrámos o pedaço no congelador do "Big Best Foods".
Whole Foods'a gidip yarın için altı fileto mahi mahi alır mısın?
Podes passar pela Whole Foods e trazer seis filetes de doirado para amanhã?
Bu gece bir ara Whole Foods'a gidebilir misin?
Achas que podes passar pela Whole Foods, logo à noite?
Mama. Ama onun için VVhole Foods'a gitmen gerekir.
E de comida para bebé, mas, para isso, tens de ir ao Whole Foods.
- Şekerinin reklamı için, Persy Yiyecekleri - 200 milyon dolar harcadı.
Para publicitar os seus doces, a Hershey Foods gastou abaixo de uns meros 200 milhões de dólares a nível internacional.
Karavan Yemekleri'nde çalıştığını söyledi.
Diz que trabalha ao balcão na Caravan Foods.
Karavan Yemekleri.
Caravan Foods.
Eve gelirken Whole Foods'a uğrayıp Maya için çikolatalı turta alabilir misin?
E comprar chocolate para a maya?
Tüm Gıdalar Pazarı'ndayız.
Estamos no Supermercado Whole Foods.
Burası Tüm Gıdalar Pazarı.
Este é o Supermercado Whole Foods.
Burası Tüm Gıdalar Pazarı.
É o Supermercado Whole Foods.
Tüm Gıdalar Pazarı'nda ilk çalışmaya başladığımda ağlayan bir kadın gördüm.
Estava a ir para o trabalho, para o Supermercado Whole Foods. Encontrei uma senhora a chorar.
Glorious Foods'daki Natalie'yi ara, ve ona kırkıncı kere "hayır" de!
- 9 : 45 em ponto. - Liga à Natalie e diz "não" pela 40ª vez.
Fairfax'teki Whole Foods'u dene.
Tenta o Whole Foods em Fairfax.
Marketteki görevli çocuk izlemiyor.
O rapaz do Whole Foods não está a ver.
Whole Foods'da roka, hindiba gibi şeyler kaç para biliyorsun.
Tens visto o que o Whole Foods anda a cobrar pela rúcula e as endívias.
Üyelik ücreti Kidwell Gıda tarafından ödenmiş.
Os anúncios foram pagos pela Kidwell Foods.
Tut. Bugün ana yemekler aşaması.
Hoje é a apresentação na "Primary Foods".
Temel Gıdalar'dan baş dağıtıcımız aradı, süpermarket fiyatlarını şişe başı 29 dolardan 15 dolara çekmek istiyorlar.
O responsável pela distribuição da Primary Foods ligou e eles querem cortar os preços do supermercado de $ 29 para $ 15 a garrafa. - Nem pensar.
Temel Gıdalar sadece rekabet etmeye çalışıyor.
A Primary Foods só está a tentar competir.
Ojai Gıda'nın reklamını yapıyormuş gibi oluruz ve bunun yanında, Kitty bundan çok daha gelenekselcidir.
Pareceria que estávamos a publicitar a Ojai Foods. Além disso, a Kitty é muito tradicional.
Ojai Gıda.
Ojai Foods.
Şuraya Whole Foods inşa ediyorlar.
Vão construir um Whole Foods.
Dandy'nin Hazır Yemekleri
Dandy's Fast Foods?
Valley Foods'un orada müzik çalardı. Adamın biri ona yemek veriyordu ve arada bize biraz ekmek getiriyordu. Kimmiş bu adam?
Tocava no Valley Foods e um tipo de lá dava-lhe comida.
Valley Foods'taki müdür Ray'in adresini verdi ve dedi ki mesaisi saat 5 : 00'te bitecekmiş.
O gerente do Valley Foods que me deu a morada diz que o Ray sai às 17h.
Ve Valley Foods'a ekmek teslimi yapan kamyon bu?
É neste camião que entrega o pão ao Valley Foods?
Son bir senedir her gün Valley Foods'un ekmeklerini aynı saatte teslim ediyorum.
Há um ano que faço as entregas todos os dias, à mesma hora.
Anladım.
Mas, política à parte, estes últimos oito anos têm sido bons para nós, porque têm sido bons para a Proctor Gamble, a United Foods Company e afins. Apoiado.
Ojai'yi kaybetmeme rağmen yinede başardım.
Tu sabes, mesmo depois de perder a "Ojai Foods", eu consegui.
Ojai foods, değil mi?
- Ojai Foods, certo?
İşlenmemiş gıda.
Whole Foods.
Ojai Gıda genel müdürlük pozisyonunu isteğiniz -
O seu cargo de Directora-Geral na Ojai Foods...
Bu akşam Chemical Foods'un personel müdürü ve eşi ile saat 6'da Americana'da randevumuz var da. Hayır.
Não.
- 2000 yılında Doktor Satcher ilk,
Saúde - Penso que as fast-foods são um grande contribuidor para esta epidemia.