Francaise Çeviri Portekizce
23 parallel translation
Hayatımın ilk filmini Cinematheque Francaise'de seyrettiğimde sadece Fransızların bir sarayın içine sinema yerleştirebileceklerini düşündüm.
A primeira vez que vi um filme na Cinémathèque Française, pensei : "Só os franceses instalariam um cinema em um palácio."
Karanlık bir grubun şüpheli menfaatlerine itaat ederek Bakan Malraux Henri Langlois'i Cinematheque Francaise'den kapı dışarı etti.
Fantoche de uma coalizão escusa com interesses duvidosos, o ministro Malraux expulsou Henri Langlois da Cinémathèque Française.
La Vie Française'in siyasal editörüyüm.
Editor de política, "La Vie Francaise".
La Vie Française kanıtı buldu.
La Vie Francaise encontrou a verdade.
Asıl hikâye 16. yüzyılda la psta francaise ile başlıyor.
A história começa no século XVI. Com o correio francês. Queres ouvir a história?
Ne Scotland Yard'dan ne de... Súreté Française'den seçilmiş özel ajanlar yapabilir.
Nem podem os agentes especiais chamados para isso, da Scotland Yard... e da Sûreté Française.
Doğrusu biraz cesaretim olsaydı gider Sorbonne'u, Louvre'u, Comedie Française'i bombalardım.
Com "a sério" quero dizer que, se tivesse coragem, ia dinamitar a Sorbonne, o Louvre e a Comédie Française.
Sol reformlar öneriyor ama Racine insanları olduğu gibi resmettiği sürece Sade yasaklı kaldığı sürece temel matematik bilgilerini yuvadan itibaren vermedikleri sürece ya da Antoine Bourseiller'den on kat daha fazla devlet fonu verildiği sürece bu reformlar kağıt üstünde kalacaktır çünkü ölü bir dile ait bunlar.
Mas, tal como Racine pintará os homens como eles são, tal como Sade será proibido nos cartazes, tal como não ensinaremos matemática elementar nos jardins-de-infância, tal como subvencionaremos dez vezes mais os homossexuais da Comédie Française,
"... 17 Eylül'de Paris'te evlendi. " " Bay Hugo, Francais Academies üyesi... " "...
e ex-Representante do Povo durante a República, membro da Académie Française e Cavaleiro da Ordem de Carlos III de Espanha, residente em St.
Affedersiniz, matmazel siz Fransız mısınız?
"Excusez-moi, mademoiselle... Êtes-vous française?"
# Jean Marals'ı sahnede la Comédie-Française'de izledikten sonra... #... oyuncu olmak istemiş, ama ailesinin itirazıyla karşılaşmış.
Auto-didacta. Depois de ver Jean Marais em palco, quis tornar-se actriz, mas teve a oposição da família.
Dört defa sinema, bir defa mobiletle gezi... ve 2 kere yürüyerek gezi, saat 5'te beni tiyatrodan alacak.
4 vezes no cinema e 2 vezes na rua. Ele vai buscar-me ás 5 da tarde à Comédie Française.
Bir ara Fransız Akademisi'nde de çalıştım.
Trabalhei na Académie française.
Quentin, okuduğun Fransız Komedisi değil.
Quentin, está pronto para a "Comédie française".
# Dans edemem, askılı pantolon giyerim. # İkinci adım Lance ve benim ebem Française.
Não sei dançar, nem o que usar Só sei rimar e contigo vou acabar
Comédie Française'de bile
Até na Comédia Francesa
Belki de ismi "L'Académie du Vin Française" olmalı.
Mais valia ser a L'Académie du Vin Française.
Ama ismi "L'Académie du Vin Française" olsa bile konuya global bağlamda bakmalısın.
Mas mesmo que fosse a L'Académie du Vin Française, deveria procurar apresentar o seu tema num contexto global. Então e o resto do mundo?
Yatağın yanında karımın ajandası var. İçinde gelecek ayki Fransız Kültür Merkezi toplantılarının programı var.
No quarto, a minha mulher deixou na cama... o planeamento da "Alliance française" para o próximo mês.
Moskova Yangını sırasında, Comédie-Française'in kurulması için buyruk vermişti.
Durante o incêndio em Moscou, ele assinou o decreto para a criação da Comédie-Française.
Bir Fransız kızlısı.
Une dame française.
Burası Comédie Française sayılmaz?
Não é o Comédie Française.
" Büyücüyü'bois caiman'a kadar takip ettim. Cap-francais yakınlarındaki timsah ormanına kadar.
" Segui o sacerdote do vudu para o bois caiman, o bosque dos jacarés, perto de cap-française.