Freak Çeviri Portekizce
94 parallel translation
Millet bu akşam yazlıkta sapık bir eğlence yapıyor.
A quadrilha está jogando um freak-out hoje à noite na casa da praia.
"Kaçık" kelimesinin kötü yan anlamlarını kastetmiyorum, biz sadece...
Estão-se a divertir. Para mim, a palavra "freak" não tem uma conotação negativa.
Seni kaçık!
Sua freak.
Çok uzadı ucube.
Até mais tarde, freak.
Ucube!
Freak? !
Orada ne yapıyorsun ucube?
Que é que andas a tramar, freak?
- Ben şerif Gene Freak.
- Sou o xerife Gene Freak.
O kostümlerden giymiş biri olamaz mı?
Agora, se viu algum freak mascarado...
- Bence fazlasıyla iyi.
- Lembras-te do freak?
Sen lanet bir çılgınsın!
Freak de merda!
- "Super Freak" i söyleyen şarkıcı mı?
- O super-freak? - Sim.
Basketbol bir acayip show.
O basquetebol é um freak show.
Bana Kral Arthur'u anlatan, "Freak" di.
Foi o "Freak" que me contou a história do Rei Artur.
Bana Kral Arthur'u anlatan, "Freak" di.
Foi o "Freak" que me contou a história do rei Artur.
Bana her şeyi anlatan "Freak" di.
Foi ele que me ensinou tudo.
Bana, Kral Arthur'u anlatan "Freak" di.
Foi o Freak que me contou a história do Rei Artur.
Bana, her şeyi anlatan, "Freak" di
Foi ele que me ensinou tudo.
"Freak" gelip, kendininkini bir süreliğine bana ödünç verene kadar, benim bir beynim yoktu.
Nunca tive um cérebro até ele aparecer e me emprestar o dele, por um tempo.
"Freak Şov" havai fişeklerden önce mi sonra mı?
O espectáculo dos monstros é antes ou depois do fogo-de-artifício?
Tabii bunda, "Freak" in katkısı çok büyüktü.
É claro que o Freak descrevia aquilo de outra maneira.
Hey, bir daha bana dokunursan Bakın, Freak "!
Olha! O Freak!
"Freak" in bacağının bana vurduğunu hissettim.
Senti o pé do Freak bater-me na coxa.
- Asıl "Freak Şov" şimdi başlıyor. - Evet!
Chegou a altura do espectáculo de aberrações.
Bu Excalibur'la ; Tanrı, St. Michael ve St. George adına bizi "Freak" şövalyeleri ilan ediyorum.
Com esta Excalibur em nome de Deus São Miguel e São Jorge assim armo cavaleiro Freak...
"Freak" mi?
Freak?
"Freak"... İyilik Meleği.
Freak o Poderoso.
O günden sonra "Freak", bana babam hakkında hiçbir şey sormadı. Ben de ona, babası hakkında hiçbir şey sormadım.
A partir daquele dia, o Freak não fez mais perguntas sobre o meu pai, nem eu sobre o dele,
"Freak" in iki hafta hastanede kalması gerekmişti.
O Freak tinha de ficar no hospital duas semanas.
Evine hoş geldin, "Freak" - Bay Sacker bile imzaladı.
Até o Sr. Sacker assinou.
"Freak" e okula yeniden gitmesinin biraz zaman alabileceğini söylemişlerdi.
Disseram ao Freak que não podia voltar tão cedo para a escola.
Ne "Grim" ve "Gram", ne "Freak" ne de gökyüzündeki yıldızlar.
Nem a Gram, nem o Grim, nem o Freak, nem as estrelas no céu.
O arada Gwen, "Freak" i affetti. Katil Kane tekrar hapse girdi ve hepimizin gazetede resmi çıktı.
Nessa altura, a Gwen já tinha perdoado ao Freak, o Assassino Kane estava na prisão para sempre e a nossa fotografia veio no jornal.
"Freak. İyilik Meleği"
FREAK, O PODEROSO
"Freak" bana, kitap okuyabileceğimi gösterdiğine göre belki, kitap da yazabilirdim.
Já que o Freak me tinha mostrado que eu era capaz de ler um livro, talvez pudesse escrever um, também.
Ve, bu sayfaya geldiğimizde ki, bunun kitabın sonu olması gerektiğini düşünüyorum, ejderhalarla savaşan, genç hanımları kurtaran ve dünyanın çok yükseklerinde yürüyen İyilik Meleği "Freak" in hikayesini öğrenmiş olacaksınız.
E, por esta altura, que, suponho, deve ser o fim, ficarão a saber a história de "Freak, o Poderoso" que matou dragões, salvou donzelas e caminhou acima do mundo.
Tam bir ucube.
Um "freak".
All the fiine, immoral bitches out in front of that place and we gotta get the one Jesus freak?
Uma clinica cheia de gajas imorais sem princípios... e calhou-nos uma fã de Jesus Cristo?
Bir kaçık gibi görünüyorsun.
Pareces um freak.
- Freak Show'a takıldın diye düşündüm.
- Presumo que a aberração te deixou?
Evet, "Parçala O Kıçı", "Koca Kıçlı Anne", en sevdikleri.
" "Freak That Booty" ", " "Big Ass Momma" " os preferidos!
- KontroI aptal.
Controle freak.
Seni adi herif.
És um freak!
Biz filmdeki en kötü bokuz.
Legendas traduzidas por : Freak A.K.A. Darkstar *.
Milano'dan yardım alamazdık, manyak!
Milão não nos ia ajudar, freak!
Dawson's Freak.
Orgia Mecânica.
Super Freak şarkını söylerken, biranda kendini Old Navy reklamlarında buldu.
Num minuto estás a cantar Super Freak, no outro estás a fazer anúncios a comprar por catálogo.
Çünkü o gerzek ve şımarık pislik bir türlü uyumadı
Porque aquele ricalhaço freak doente nunca mais adormecia.
Ben Emma'yla konuşmak istiyorum, seni hortlak!
Quero falar com a Emma, seu freak nojento!
Sonra onu Hollywood'da gördüm, O diğer hortlaklarla birlikteydi.
Depois, da última vez que vi o Hollywood, ele estava com outra freak qualquer.
Cumartesi gününe özel, korku programını dinliyorsunuz.
Vocês estão ouvindo o Fat Friday Morning Freak-out Show.
Daha sonraki gün de okumadım.Ya da ondan sonraki gün.Ama "Freak" sabırlıydı
Mas o Freak era paciente.