English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Freeze

Freeze Çeviri Portekizce

122 parallel translation
Frosty Freeze : Bu akım Bronx'ta ve Harlem'in bir bölümünde başladı.
Isto começou no Bronx e em parte do Harlem.
Freeze'nin evinde başladı bu akım.
- Começou na casa do Freeze. - Calem-se!
Ölüm pozu, bunun gibi.
Um "Dead freeze", como este.
Ondan sonra... donmaya veya dönmeye karar vermem gerekli.
E então, eu... decidi não fazer o "freeze" e continuar a rodar.
Frosty Freeze : Up-rock hareketi küçük düşürücüdür.
O "Up-rock" ( dança em pé ) é como humilhar.
Frosty Freeze : Kendi tarzını yarat.
Tendo seu proprio estilo.
Bay Friese, bunun ne anlama geldiğini söyler misiniz?
Sr. Freeze, Pode nos explicar o significado disto?
Zamanı geldi.
Senhor Freeze. Está na hora.
Nasıl gidiyor Freeze?
Como vai,'Hielo'?
Howie'yle benim yaptığımız en kötü şey Velvet Freeze'de karate hareketleri yapmaktı.
O pior que eu e o Howie fizemos... foi simulações de fogo no Velvet Freeze.
Dediğine göre adı Bay Freeze'miş.
Diz que se chama "Mr. Freeze". Mr.
Bay Freeze, ha?
Freeze...
Freeze, delisin sen.
Freeze... estás doido!
Freeze ancak çok düşük ısıda yaşayabiliyor.
Supõe-se que morreu.
Sayın komiserimiz Gordon'un ellerindeki bize canciğer dostum Bruce Wayne'in ödünç verdiği "İsis'in yüreği" adlı meşhur elmas. Freeze yemi yutar mı dersin?
O nosso comissário Gordon exibe o famoso Coração de Isis, um empréstimo vindo da colecção do meu amigo íntimo, Bruce Wayne...
Hem de nasıl. Şimdi açık artırma başlıyor :
Achas que o Freeze vai tragar a isca?
Bay Freeze'i yakalamaktaki başarınız için tebrikler.
O Batman monopolizou os noticiários da tarde.
Benim adım Freeze. Bu adı aklınızda iyi tutun...
Deixe-me romper o gelo.
Sizin için Freeze "sonum geldi" demektir.
Chamo-me Freeze.
Bir iş adamını da zehirleyerek öldürüp arabasını çaldılar.
São os mesmos que livraram o Freeze.
Freeze'i hapisten aynı ikilinin kaçırdığı kesin.
Desculpem... A Hera Venenosa...
Neden Zehirli Sarmaşık Freeze'e yardım etsin ki?
Só podia pensar nela. Como se estivesse apaixonado... Já sei.
Açılışa gittikten sonra Freeze ve Sarmaşığın peşindeyim ; yalnız.
- Sozinho uma gaita! - Não me irrites!
Söylersen öperim. Freeze yeni teleskopu ele geçirip dev bir dondurucu silah yaptı.
O Freeze transformou o novo telescópio num gigantesco canhão de congelação.
Yenildin Freeze.
Perdeste, Freeze.
sonra Tastee-Freez'e gittim ve kocaman bi cheeseburger aldım... ve onu çöpe kusarken tahmin et yanımdan kim geçti.
Fui ao "Tasty Freeze" e comprei um enorme cheeseburguer. Estava a enfardá-lo lá atrás, ao pé do contentor, e adivinhe quem passa?
Mr. Freeze?
O Sr. Gelo?
- Freeze, Barbara'yi neden istesin ki?
Jim, porque o Sr. Gelo queria a Bárbara?
- Freeze bir doktordan ne ister ki?
E o que tem o gelo a haver com o Doutor?
- Freeze seni de mi kaçirdi?
O "Gelo" também te secuestrou?
- Ama artik bana Mr. Freeze bakiyor.
- Mas agora é o Sr. Gelo quem toma conta de mim.
Isin ironisi, kriyojenik teknolojisi, kendisinin Mr. Freeze'e dönüsmesine sebep olan, Nora'nin esi tarafindan bulunmustu ve Dr. Johnston tarafindan, hayatini kurtararak uygulandi.
Ironicamente, a tecnologia criogénica inventada pelo marido de Nora Fries que foi transformado num criminoso conhecido por Sr. Gelo foi considerada pelo Dr. Johnston como o facto que salvou a vida a Nora.
Hey, Tommy, Doktor Freeze geri döndü.
Ei, Tommy, o Congelado de Medo voltou.
- Dr. Freeze döndü.
- O dr. Congelado voltou.
- Ed, Dr. Freeze döndü.
- Ele voltou.
Dr. Freeze bir kez daha denemek için geri döndü.
O dr. Congelado voltou e vai tentar novamente.
- Freeze kim, Tommy?
- Quem é o Congelado, Tommy?
- Freeze kim?
- Quem é ele?
Ve dondurucu silahı da yok etti.
E destruiu a arma do Freeze.
Son bir şey. Dondurucu silah kadar iyi değil ama bu kadar kısa zamanda elimden bu geldi.
Outra coisa, isto não é tão bom como a pistola do Freeze, mas é o melhor que pude fazer em tão pouco tempo!
Bay Friese?
Senhor Freeze?
Bay Friese?
Senhor Freeze.
Selam Freeze.
Olá, Freeze.
Kahraman olmak için maske gerekmez Alfred.
O Freeze fugiu!
Bu kadar tatlı dil yeter.
Primeiro dizes-me onde está o Freeze, e depois vais para a prisão.
Önce bana Freeze'in yerini söyle, sonra doğru hapse.
Eu amo, não combato.
O kadarını bile yapabilen yok.
Vou à inauguração, depois à procura do Freeze e da Hera, sozinho.
Freeze şehri donduracak.
O Freeze vai gelar a cidade. Já sei.
Hey, Freeze.
Olha, Freeze.
- Freeze mi?
Gelo! ? !
Freeze!
Gelo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]