English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Fumar

Fumar Çeviri Portekizce

6,284 parallel translation
"Nikotin Sakızı"
Relinquish Ajuda Para Parar de Fumar
Burada içilmemesi gerekiyor.
- Não se pode fumar aqui.
Çıkmak için saat biraz geç.
Já é um pouco tarde para desistir de fumar.
- Burada sigara içemezsin.
- Nгo pode fumar aqui.
Bu kanatta sigara içmek yasak, hanımefendi.
Não pode fumar nesta ala, minha senhora.
Benim sigaralarımı mı içiyorsun?
Andas a fumar os meus cigarros?
Ot içelim mi?
Queres fumar erva?
- Ot içmek ister misin?
- Queres ir fumar?
Güzelleşelim mi?
Queres fumar?
Ben ot içmemekle meşgul olacağım.
Vou não fumar erva.
Frank, şunu burada içeceksen en azından bir fırt ver.
Frank, se vais fumar isso aqui, pelo menos da-me um trago.
Morty Jr., sigara mı içiyorsun? Bunu kabullenemem.
Morty Junior, fumar faz mal.
Ben uyuşturucu duman yapılmış biri değilim, tüm aptal olsun ve insanların planeloads tehlikeye.
Eu não sou o único te que faz fumar umas ganzas, ser estúpido e colocar em risco aviões cheios de pessoas.
Bırakmaya deniyorum.
Estou a tentar parar de fumar.
Hayır teşekkürler. Artık içmiyorum.
Não obrigado, deixei de fumar.
Burada ot içemezsin.
Não podes fumar erva aqui.
Eğer kıyafetlerin ot kokarsa sebebi içerde ot çekiyor oluşumdur.
O teu armário cheira a erva porque estava a fumar lá.
Virginia, yine sigara mı içiyorsun?
Virginia, estás a fumar novamente?
Sigara içiyorsan, hayır.
Não, se estás a fumar.
- Sigara içmeye gelir misin?
- Queres sair para fumar?
Bir gün seni tamamen uçuracağım.
Que, um dia, ia fumar muito.
Esrar içmeye 11 yaşındayken büyükannemle başlamıştım.
Comecei a fumar erva com a minha avó aos 11 anos.
- Kızlar sigara içmeye oraya iner.
- As miúdas descem para fumar.
Bugün esrar kullanmaya başlasam sonucunda senden daha iyi olur.
Podia começar a fumar crack hoje e ele saía melhor que tu.
Doğurganlık tedavilerim sırasında sigarayı bıraktım.
Eu deixei de fumar quando fiz os tratamentos de fertilidade.
Kendimi kızlar tuvaletinde sigara içen ergenler gibi hissediyorum.
Sinto-me uma adolescente a fumar no lavabo das raparigas.
Sigara mı içiyorsun?
Estás a fumar?
İçmiyorum.
Não estou a fumar.
10 dakika önce kız arkadaşı geldi, bir sigara içti ve tekrar içeri girdi.
A namorada saiu há uns 10 minutos atrás. Esteve a fumar e de seguida voltou para dentro.
Frank, ot içmeyi kes!
Frank, pára de fumar marijuana!
"Kolayla sivanmis bir kovadan ot çekmenin yaptigi kafa gibisi yoktur" mu?
"Fumar marijuana com um pouco de cocaína é a melhor onda do mundo?"
Orada bulasik yikayanlardan biriyle tüttürmeyi planliyordum.
Eu ia fumar com a lavadora de pratos.
O yüzden ikimiz bir çiftli yakariz, belki de çakisiriz diye düsünmüstüm.
Então, pensei que, tu e eu podíamos fumar um cigarro, sei lá?
- Aynen, ciddiyim. Tabii ki. Oda arkadasimla kiz arkadasi surada, fiçiya takiliyorlar.
Olha, aquele é o meu companheiro de quarto com a namorada, a fumar um charro.
Tüm yapacağın, yemek, içki içmek ve ot tüttürmek. Bazı şeyleri saymıyorum bile.
Tudo o que fazes é comer, beber e fumar charros.
Sigara içmeyi bırakırsam benimle çıkar mısın?
Vais sair comigo se eu parar de fumar?
Sigarayı bırakmalısın.
Tu devias parar de fumar.
Sigara dışarıda içiliyor.
Fumar é lá fora!
- Sigara içmek yasak.
- É proibido fumar.
- Sigara içmeyi de kes.
- E para de fumar.
Burada sigara içilmez.
É proibido fumar aqui.
Sigara içme, başım ağrıyor.
Para de fumar, dói-me a cabeça.
Bina içerisinde sigara içmememiz gerekiyor.
Não podemos fumar no prédio.
Sigara yasaklandı.
É proibido fumar.
Çimen içtiğinizi sandı.
Achava que estavas a fumar erva.
- Hiçbir şey içmiyorduk biz.
Nós não estivemos a fumar nada.
Sırf puromu rahat rahat içeyim diye o aptal köpeği gezdirmeye çıkarıyorum.
O único motivo por que vou passear aquela cadela idiota é para poder fumar os meus charutos em paz.
Hayır, sigara içmek yasak ama biz içmenize izin veriyoruz.
Não, não se pode fumar, mas nós deixamo-lo fumar.
Selam, esrar kafalı babam.
Olá, meu papá que acabou de fumar uma ganza.
- Babacik, Debbie ve Lip evde artik içmemeni istedi.
Pai, a Debbie e o Lip pediram-me para não te deixar fumar mais em casa.
Sigaradan.
Fumar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]