Fırıncı Çeviri Portekizce
358 parallel translation
- Fırıncı.
Para o padeiro.
Fırıncı ve doktor.
O padeiro e o médico.
# Bir fırıncının!
- Um padeiro
# Fırıncının mı?
- Um padeiro?
# Fırıncının!
Um padeiro.
Fırıncı gibi konuşuyorsun.
Você fala como um padeiro.
# Fırıncı düzinesi ile #
Aos montes
- # Fırıncı düzinesi ile # - # Fırıncı düzinesi ile #
Aos montes
Milyonerler de alır kısmetini, fırıncıdan bir farkı yok.
Os milionários o deles terão Como o talhante e o padeiro
Kusura bakma ama, Yeni bir fırıncı almalısınız.
Se não se importa que o diga, deviam arranjar um novo padeiro.
- Fırıncımız iyi ama Small Spring'e gitti.
Tínhamos um bom, mas ele foi para Small Springs.
Fırıncıyım.
- Eu sou o padeiro.
Bahsi geçen yeni fırıncı nerede?
Onde está o novo padeiro?
Bay Vogel son 15 yıldır buraya gelen en iyi fırıncı.
O sr. Vogel é o melhor padeiro que temos em 15 anos.
Fırıncının kızı baykuş olmuş diyorlar.
Dizem que a coruja era filha de um padeiro.
Doğru, bir zamanlar fırıncıydım. Ama çok uzun süreliğine değil.
Eu também fui padeiro, passou-me muita massa entre as mãos.
" Fırıncı Raymond, aleyhine olan çok kesin kanıtlara rağmen aptalca suçunu inkar etmeye devam ediyor.
"O denominado Raymond'o Padeiro' " nega estupidamente o crime apesar das provas esmagadoras.
Kek, Kek, fırıncı ban iyi bir kek pişir.
Pastel de carne, pastel de carne, padeiro, cozinha um pão tão rápido quanto possas.
Böyle giderse bir aşçı ve fırıncıya dönüşeceğim. Başka da neye ihtiyaç varsa.
Chegamos a um ponto onde tenho sido cozinheiro, padeiro e tudo mais por aqui.
Eğer Carmish'e ihtiyacın olursa, fırıncının karşısındaki duvarda bulabilirsin.
Se precisar do Karmish, encontra-me no muro junto à padaria.
Kasap değil, fırıncı değil, şamdancı değil, ve ince bir cenazeci bakışımla bir soytarı olarak... onu etkiledim mi?
Não talhante, padeiro, fabricante de velas e parecendo um coveiro, impressionei-a como um Bobo?
İşte kasap... Fırıncı... Ve dost canlısı levazımatçı.
O açougueiro... o padeiro... e o amigávelcoveiro.
Fırıncı gibisin.
Uma salamandra!
Fırıncı yamağıyım.
Sou padeiro.
"Demiryolu işçisi Hans Petersen'in oğlu....... 20 Mayıs 1914 doğumlu fırıncı Rudolf Petersen, kısırlaştırılacaktır."
"O padeiro Rudolph Petersen, nascido em 20 de maio de 1914... " filho do ferroviário Hans Petersen... "deve ser esterilizado."
Bay Petersen, fırıncı yamağı olarak çalıştığınızı söylemiştiniz, değil mi?
O senhor disse que é padeiro? Certo?
Muhasebeciler, aşçılar, fırıncılar, bütün elemanlar.
Funcionários, cozinheiros, padeiros, oficiais da logística.
Fırıncı Taburu bildiriyor.
Batalhão Baker apresenta relatório.
Kovboy, 24 ayar Hintli, aşçı fırıncı ve ben.
O cowboy, o índio de 24 carates, o cozinheiro o padeiro e eu.
Bir fırın varsa, fırıncının karısı da vardır.
Onde há uma padaria, hà a mulher de padeiro.
Ben bir fırıncıyım.
Sou padeiro.
Ben de bir fırıncı karısıyım.
Eu sou mulher de padeiro.
Fırıncı nerede?
Onde està o padeiro?
Bir fırıncı karısı, bir çocuk, aile, yuva.
Uma mulher de padeiro, um miúdo, uma família, um lar.
Fırıncının karısına selam söyleyin.
- Recuamos para onde, meu major?
- Ben Enzo, Fırıncı Enzo.
- Sou Enzo, o padeiro.
Sıfırıncı Gün, yani 16 Aralık, gelip çattı.
O dia zero, 16 de Dezembro, chegara.
Bu yarışı biz kazanmalıydık. Bu nedenle "evet" dedim, gereğini yapın. Ancak uçakların, Cleves için harekete geçtiği o gece sıfırıncı saatten hemen önce kendimi bir katil gibi hissettim.
As nossas vidas, os nossos soldados, deviam estar em primeiro lugar, por isso disse que sim, queria que a "arrumassem", mas na noite em que os bombardeiros partiram para arrasar Clèves senti-me um assassino
O şimdi fırıncı, asker değil.
Agora é padeiro, não soldado.
Fırıncılar ve berberler.
Padeiros e barbeiros.
Sen de fırıncı!
E você padeiro
Babam gece bekçisi, bir fırıncıyla evlilik yapmıştım.
Nasci, filha de um guarda-nocturno. Casei com um padeiro.
Fırıncı bir aileyle kalıyor.
Vive com uma família de padeiros.
- Bir fırıncıyla evlenmemeliydin.
Não devias ter-te casado com um padeiro, Gretchen!
Fırıncı mısın?
Você é padeiro?
Fırıncılar ekmek yapar ama.
Sabe como se faz'strudel'? * * ( doce típico Alemão )
Fırıncı değilsin, haklı mıyım?
Tu não és padeiro, pois não?
Fırıncının da verdiğini sanmıyorum.
Desculpe, Dom Pietro, preciso ir.
Fırıncıya bunu bildirmeliyiz.
Temos de falar com o padeiro.
Kabin basıncı sıfır.
Pressão na cabine : zero.
Maya, basıncı sıfırlamaya hazır ol.
Maya, preparar para descompressão.