English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / G8

G8 Çeviri Portekizce

71 parallel translation
Ve Çarşamba günü de G8 toplantısına gideceğim.
E na quarta vou de aviao para a cimeira do G8.
Prag'daki G8 hakkında konuşuyorduk.
Estávamos a conversar sobre o encontro do G8 em Praga.
Prag'da, Amerikan başkanının ailesi ziyaret ediyor G8 Summit haftasonunda...
Tem sido um calendário ocupado para a primeira família Americana em Praga durante esta semana de encontros do G8.
Eğer ki yola sadece 4 G8 partnerimizle çıkacaksak... paranın çok düşük bir miktar olmadığından emin olmalıyım... başarısızlık gibi görünebilir.
Se continuamos com apenas 4 dos nossos parceiros do G8... preciso de estar seguro de que não seja uma soma de dinheiro tão pequena... que pareça um fracasso. Lawrence?
Aslında, bu bir G8 konferansı.
Na realidade, é a Cimeira dos G8.
Şu anda tüm gözler Reykjavik'teki G8 toplantısında.
A atenção do mundo está fixada na Cimeira do G8, em Reykiavik.
Şu saatlerde tüm gözler Reykjavik'teki G8 toplantısında.
A atenção do mundo está centrada na Cimeira dos G8, em Reykiavik.
Afrika'da nasıl güçlü bir hükümet kurup ve onu nasıl... destekleyeceğimiz konusunda plan yapmalıyız.
CIMEIRA DOS G8 - 2005 devemos idealizar um plano melhor... sobre como criar e apoiar um bom governo em África.
G8 Toplantısı.
A Cimeira do G8.
Yarın Toronto'daki G8 Toplantısı'na tam giriş izni var.
Tem livre acesso à Cimeira do G8, em Toronto, amanhã.
Evet, her yerde kan var ama ceset yok, pasaport yok, G8 kimlikleri yok.
Sim, há sangue, mas não há cadáver, nem passaportes nem credenciais para a cimeira.
Onu yarın Toronto'da, G8 Toplantısı'nda öldürecekler.
Vão matá-lo em Toronto, na Cimeira do G8.
A.B.D. Gizli Hizmet'indenim, G8 için.
Serviços Secretos dos EUA, para a Cimeira do G8.
G8'den resmen harika bir çıkış yaptık.
Que raio de maneira de abandonar a Cimeira do G8.
G8 Elmaslar Konferansı Antwerp, Belçika yerli halktan çok sayıda kişi acı içinde can veriyor.
Conferência dos G8 sobre Diamantes Antuérpia, Bélgica... os indígenas morrem em demasia e na miséria.
Bugünkü G8 zirvesinin gündeminde son günlerde gittikçe tırmanan gizemli grip virüsü yüzünden tıp dünyasında büyüyen endişe olacak.
O objectivo da cimeira de hoje do G8 era a grande preocupação da comunidade médica com a escalada dos casos deste misterioso vírus de gripe.
G8 ZİRVESİ VE DTÖ GİBİ ULUSLARARASI TOPLANTILARDA AYNI FİKİRDE OLMAYAN İNSANLARIN MUHALEFET HAKLARINI DAHA DA KISITLAYAN 2 MİLLİK GÜVENLİK HATTI ARTIK NORMAL ADDEDİLİYOR.
Zonas de exclusão com três quilómetros passariam a ser a norma em cimeiras internacionais como as da OMC e do G8, restringindo ainda mais o direito à discórdia das pessoas.
Stella'nın olay yeri fotoğraflarında bulunan... çamurluktaki boya izine dayanarak, bir Pontiac G8, Dodge Charger... veya Ford Mustang aramamız gerekiyor.
Agora, com base na tinta sobre o pára-choques que a Stella fotografou no local, estamos à procura de um Pontiac G8, Dodge Charger ou Ford Mustang.
G8'E HAYIR
Abaixo o G8! Abaixo o G8! Abaixo o G8!
Bütün G8 ülkeleri ultra-emiş teknolojisini mükemmelleştirmeye çalışıyor.
Todos os países do G8 estão a tentar aperfeiçoar a tecnologia de ultra-absorção.
Şah G8'e.
Rei para G8.
Bu fotoğraf 6 yıl önce, Edinburgh'ta G-8 zirvesini protesto ederken göz altına alındığında çekildi.
Esta fotografia foi tirada há seis anos, quando foi presa a protestar contra uma reunião do G8, em Edimburgo.
1 ) Biri ofisimden çok pahalı bir şişe şarap çalmış. 2 ) Fransa'daki G8 Zirvesi'yle ilgilenecek bir yapımcı lazım.
1 ) Alguém roubou uma garrafa de vinho caríssima do meu escritório... 2 ) Quero um repórter a cobrir a reunião do G8 na França.
Genoa'da, 2001'deki G8 zirvesinde, biz yedinciydik.
Em Génova, na cimeira do G8 em 2001, eramos a Unidade 7.
Eğer G8 politikacılar Diaz'ın okulundaki hikayeyi mahvetmeseydiler, bu ülke şimdiden daha farklı olabilirdi.
Se o políticos não nos tivessem fudido com aquela história da Escola Diaz no G8, este país era bem diferente hoje-em-dia.
Hâlâ G8 karmaşası mı?
Ainda preocupado com a merda do G8?
- G8 zirvesine ne zaman gidiyorsun?
- Quando vais à reunião do G8?
Aklım G8'e vermesi gerek yani o gelmeden...
Tenho de manter a sua cabeça no G8. Tens de te ir embora.
Bu gece G8'e gidiyorum.
Vou para o G8 esta noite.
- Başkan Japonya'da. - G8 konferansında, evet.
- Na reunião dos G8.
- Biliyorum. G8 konferansında.
Ele está na reunião dos G8.
Başkan'ın bu haftaki G8 zirvesinde Japonya ve Güney Kore'yle ticaret anlaşmaları ve bölgedeki güvenlik konusundaki üçlü görüşmesi devam ediyor.
E o acordo trilateral com o Japão e a Coreia do Sul na cimeira desta semana dos G8 representou um progresso nas negociações em andamento, juntamente com as questões de Segurança na região.
Ama Başkan Tokyo'da, G8'de. Başkan ülke dışındayken kural nedir?
Mas o Presidente está nos G8 em Tóquio, e qual é a regra quando o Presidente está fora?
Çünkü senin hakkında çıkan her haber, dikkatleri özgür dünyanın liderinden ve büyük G8 konferansından çeker.
Porque qualquer notícia sobre ti afasta a atenção do líder desta Nação livre e a conferência no G8.
Ve insanlar dikkatlerini büyük G8 konferansına vermezlerse Başkan'ın seyahati muazzam bir vergi israfı gibi görünür.
E caso parem de prestar atenção na conferência, a viagem do Presidente vai parecer como um gasto desnecessário de dinheiro.
Manşetlerden G8 görüşmelerini silecek olması da cabası.
Sem contar que ia desviar as atenções, das negociações no G8.
G8 zirvesinin sona ermesini ve dünya liderlerinin ülkelerine dönmelerini.
- As próximas notícias, quando a cúpula do G8 estiver concluída e os nossos líderes mundiais em casa.
Dink, G8 gezegenine rota çiz ve tam gaz gidelim!
Dink, compensa com o puxão do planeta G8 e vai a todo o gás!
Başkan Sawyer, İran Cumhurbaşkanı El Şerif'e Orta Doğu'dan tüm Amerikan askerlerini çekme sözü verdi ve bunun için G-8 ortaklarının yardımını istiyor.
O que o Presidente Sawyer está a propor ao presidente iraniano Al-Sharif é a retirada de todas as tropas norte-americanas do Médio Oriente e, para isso, vai pedir ajuda aos seus parceiros do G8.
G-8 konuşmasından bu yana Başkan'a tehditler dört kat arttı.
- Bom... as ameaças contra o Presidente quadruplicaram desde o discurso no G8.
2010 yılındaki G8 zirvesinde silahla ateş etmekten şüpheli.
Ele é suspeito num tiroteio que ocorreu numa cimeira G8 em 2010.
- Londra'daki G8 konferansına mı gidiyorsun?
Vais à cimeira dos G8, em Londres?
- Efendim, G8 öncü ekibindeyim ben.
- Integro a equipa dos G8.
- G8 zirvesi yaklaşıyor. G8 kimsenin umurunda değil.
- Ninguém presta atenção no G8.
Amerikanın yarısı G8'i heceleyemez bile. Hayır.
Metade do País nem sequer sabe soletrar G8.
Finlandiya açıklarındaydılar. Helsinki'ye D-8 ön zirvesine gidiyorlardı.
Estavam sob a Finlândia, a caminho de uma pré cimeira do G8 em Helsínquia.
G8 zirvesindeki anlaşmazlık olayına ne dersin?
A discórdia deste ano na cimeira do G8?
İngiltere'nin başkanlığındaki... 2005 yılı G8 konferanslarının... ilk oturumuna hoşgeldiniz.
Bem-vindos à 1 ° sessão... ALEMANHA - FRANÇA da Cimeira do G8 de 2005...
G8 ZİRVESİ, İNGİLİZ KOLOMBİYASI
CIMEIRA DO G8, COLÚMBIA BRITÂNICA
- G8 zirvesinde.
As do G8.
- Ya da başka birşey.
- O G8 está perto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]