Ghor Çeviri Portekizce
22 parallel translation
Yani istasyon güvenlik görevlisine, müşterilere ve D'Ghor'a yalan söyledin.
Então mentiu ao oficial de segurança da estação, aos seus clientes e a D'Ghor.
Ya Kozak'ın erkek kardeşi, D'Ghor?
E o irmão do Kozak, o D'Ghor?
Bunu sağlayan sensin, D'Ghor.
Foste tu quem possibilitou isto, D'Ghor.
D'Ghor, yasal neden olmadan konsey huzurunda bu adama meydan okuyamazsın.
D'Ghor, não podes desafiar esta homem no Conselho sem justa causa.
D'Ghor'un yaptıklarını nasıl engelleyeceğiz? Planın ne?
Como impedimos D'Ghor de levar avante a sua ameaça?
Borcun çoğu, şimdi bizim zayıflığımızdan yararlanmak için hazır bekleyen D'Ghor'a.
Grande parte da dívida é a D'Ghor, que se prepara para se aproveitar da nossa fraqueza.
Eğer ayarlayabilirsen D'Ghor'unkileri de.
Os do D'Ghor também, se conseguir.
D'Ghor ailenin mallarını kendi çıkarları için kullanmış, elinizdeki arazilerin değerini düşürmüş, ayrıca Kozak'ın dev kumar borçlarının esas alacaklısı da o.
D'Ghor manipulou as explorações da sua família, desvalorizou as terras que possuem e é o principal credor das dívidas de jogo do Kozak.
Hanedanlığının zayıflaması tesadüf değil. D'Ghor ailesi de gittikçe güçleniyor.
Não é por acaso que a sua família está a enfraquecer e a de D'Ghor está a ficar mais forte.
D'Ghor entrika çevirip komplo kuruyormuş mu diyorsun? Tıpkı bir F... gibi.
Queres dizer que D'Ghor criou intrigas e esquemas como um F...
D'Ghor'un neler yaptığını konsey önünde kesin olarak gösterebilir misin?
Podes mostrar ao Conselho exatamente o que D'Ghor fez?
Şimdi, sermaye geliri değer kaybı dosyasına bakarsanız D'Ghor'un izlediği yolu... -... bir daha inceleyebiliriz...
E se abrirem o ficheiro "desvalorização dos rendimentos do capital", podemos rever a forma como D'Ghor...
Adımı lekelemek için söylenen bir yalan.
Que dizes a isso, D'Ghor? Digo que ele é um mentiroso.
D'Ghor, seni yalan söylemekle suçladı.
D'Ghor acusou-te de mentir.
Sence kalıp D'Ghor'la dövüşmem mi gerek?
Achas que eu devia ficar e lutar contra D'Ghor?
Ben Quark, Keldar'ın oğlu. Buraya her kimin oğluysa, D'Ghor'un meydan okumasına karşılık vermeye geldim.
Sou Quark, filho de Keldar, e vim responder ao desafio do D'Ghor, filho de... o que quer que seja.
Beni D'Ghor'la dövüştürmeniz idamdan başka bir şey değil.
Pôr-me a lutar com D'Ghor é o mesmo que uma execução.
D'Ghor!
D'Ghor!
Büyük Salonda, D'Ghor'un karşısına dikildiğinde muhteşemdin.
Não tive oportunidade de te dizer, mas no Grande Salão, quando estavas lá à frente do D'Ghor, foste magnífico.
Ertesi güne sağ çıkıp çıkmayacağını bilmeden D'Ghor'un karşısına nasıl dikildiğini bir daha anlat.
Conta a história outra vez, sobre como ficaste à frente do D'Ghor, sem saber se ias viver mais um dia que fosse.
Büyük Salona girdiğimde, fark ettiğim ilk şey D'Ghor'un hatırladığımdan 1 metre kadar daha uzun olduğuydu.
Bem, quando entrei para o Grande Salão, a primeira coisa em que reparei foi que o D'Ghor tinha um metro a mais do que eu me lembrava...
Durumumuzu Chahamana'nın yenilgisi ve Gurlu Muhammet'in 1192-1200 yılları arasındaki fetihleriyle ilişkilendirdiğimde bunu Muhammet'in yaptığı cüretkâr tehditle benzeştiriyorum. Prithviraj ya dininden dönecek ya da savaşacaktı.
Em relação à derrota de Chahamana e às conquistas de Muhammad de Ghor, entre 1192 e 1200, compará-las-ia ao descarado ultimato de Muhammad a Prithviraj, para que apostatasse ou lutasse.