Girit Çeviri Portekizce
82 parallel translation
Uçağımız Girit'e bir saat mesafede saldırıya uğradı.
O nosso avião foi atacado a uma hora de Creta.
Neyse, Girit'den bu yüzden çektirildin.
Foi isto que o trouxe de Creta.
Girit'de işlerim olduğunu da biliyorum.
E também sei que tenho que fazer em Creta.
Girit yemeklerinden bıkmaya başlamıştım zaten.
Eu já estava farto da comida de Creta.
O bir Girit'li.
Ele é de Creta.
Girit'e mi dönüyorsun?
Volta para Creta?
Dört yıldır her yerde savaşıyorsunuz Habeş, Libya, Mısır, Girit.
Combateram em todas as frentes durante quatro anos... Na Abissínia, na Líbia, no Egipto, em Creta...
Judea, Ürdün, Ermenistan, Fenike, Sina ve Arabistan'daki şehirler Kıbrıs ve Girit adaları.
Judeia, Jordânia, Arménia, Fenícia, as províncias do Sinai e Arábia as ilhas de Chipre e Creta.
Ruslarla Girit'te buluşulacaktı.
O encontro com os russos iria ter lugar em Creta.
Girit ve Yunan kıyılarını savunmak için Alman ordusuna ihtiyacımız var.
Precisamos que as tropas alemãs reforcem Creta e a costa grega, se o Patton atacar do Egipto!
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı "
Epicentro a 209 km a noroeste de Creta. "
Girit yakınındaki denizaltı depremi konuşunda son bilgileri alabilir miyim?
Pode me dar outra leitura do maremoto perto de Creta?
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı.
Fala Atenas. Epicentro a 209 km noroeste de Creta.
İngiltere, Girit adasını bir deniz üssü olarak tutmaya çabaladı.
Os britânicos tentaram manter Creta como base naval.
Almanlar, hava hakimiyetlerine dayanarak, 16.000 paraşütçünün katıldığı, savaş tarihi boyunca gerçekleştirilen ilk büyük hava indirme saldırısını Girit'e yaptı.
Com completo comando aéreo, os alemães atacaram Creta com 16 mil pára-quedistas. Foi o primeiro grande assalto aéreo na história da guerra.
Churchill ne pahasına olursa olsun Girit'in elde tutulmasını düşünüyordu.
Churchill achava importante defender Creta a todo o custo.
Girit'i kaybetmek demek Doğu Akdeniz'deki deniz ve hava üslerini kaybetmek demekti.
Ao perder Creta, perdíamos a base no Mediterrâneo, a base naval e aérea.
Girit kaybedildi.
Perdemos Creta.
Yunanistan ve Girit'te uğradığı küçük düşürücü başarısızlık sonrası, zafere ihtiyacı vardı.
Precisava de uma vitória, sobretudo depois das humilhantes derrotas na Grécia e em Creta.
Sonraki durağım Girit'ti, yavru eşeklere bindim orada.
Segui até Creta, onde montei nesses pequenos burros...
Tüm Girit savaşı boyunca, çift taraflı bir ajandı.
Tudo devido à luta em Creta, ele era um agente duplo.
Girit'te, Spartalıları yenmişler.
Ou melhor, aos espartanos de Creta.
Macaristan'da yoksa Girit'te miydi?
Não sei se na Hungria ou em Creta.
- İdiomen, Girit Kralı.
- Idomeneu, rei de Creta.
Girit'te onun programını dinledim ve bu adam çok komik.
Ouvi pela rádio o programa dele em Creta e o tipo tem piada.
Girit kamuflaj kıyafeti.
Camuflagem de Creta.
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz.
Agora, proveniente de Creta, oiçam a voz maravilhosa do homem da força aérea Adrian Cronauer.
Girit'ten ayrıldı ve Alaca Silahsız Kuşağı'na girdi.
Deixou Creta, entrou na zona desmilitarizada.
Buraya kadınların Zorba'ya benzediği Girit'ten geldim.
Vim de Creta, onde as mulheres eram feias como o Zorba.
Beni Girit'e geri gönderebilirsiniz.
Volte a mandar-me para Creta.
Girit yerine başka bir seçenek sunabilirim.
Posso arranjar uma alternativa sem ser Creta.
- Girit'te.
- Creta.
Eski Yunan ve Eski Girit'te buna benzer resimyazılar bulmuştuk, ama bu şekli daha önce hiç çözememiştik.
Encontrámos pictogramas como estes na Grécia antiga e em Creta antiga, mas nunca conseguimos decifrar completamente esta forma.
Hitler, kuzey Yunanistan'ın büyük bölümünün doğrudan yönetimini elinde tutuyor buna Selanik ile güneydeki Girit adası da dahil.
Hitler fi § ica com o controlo da maior parte do Norte da Grécia, incluindo Salónica e a ilha de Creta, a sul.
Paket ve diğer silahlar Yunanistan'daki bir depoda. Girit Adası'nda.
O pacote e outras armas estão num silo na Grécia, na ilha de Creta.
Girit'e kendim gitmek istiyorum.
Eu quero ir a Creta.
Girit Adası'nda saklanıyor.
Está a ser guardado na ilha de Creta.
Mikonos ve Girit.
Mykonos e Creta.
# Girit'te bile #
Mesmo em Creta
Girit'te ise Minos, Dicta Dağı'na çıkarak orada Zeus'tan kutsal kanunları öğrendi.
Na ilha de Creta, Minos ascendeu ao Monte Ida, onde Zeus Ihe deu as Leis Sagradas.
Girit'te güzel bir plajda ilginç insanlarla kamp kurmuştum ve Paco adında bir adam vardı.
Estava com umas pessoas muito fixes numa praia linda em Creta. Havia um tipo de quem gostei, o Paco.
Türkiye'de arabalı bomba saldırısı, Yunanistan'da bir iş yerine saldırı Girit'te ise bir çiftçi ailesini öldürmüş.
Um carro-bomba na Turquia, Um tiroteio no trabalho na Grécia... um agricultor mata a sua família em Creta.
Daedalus onu kendi banyosunda boğmadan önce Girit'in kralı olan kişi.
Outrora rei de Creta, antes de Dédalo o ter fervido no banho.
Buna ince girit adı veriliyor, ve Sahil evinden alınan örnekle uyuşmuyor.
É betão de endurecimento rápido. E não condiz com a amostra recolhida na casa de praia.
İnce Girit tarafından yapılmış olabilecek...
Temos de procurar possíveis armas feitas desse betão.
Angela, İnce girit'le yapılmış olabilecek silahları araştırabilir misin?
Podes fazer uma pesquisa de possíveis armas de betão de secagem rápida? Sim.
Menonların kralı ve Girit adası.
Rei dos Menons e da Ilha de Creta.
Denizleri aşan Girit'in kralı olmalıydı. Rodes ayrıca...
Cruzando os mares queria ser Rei de Rodes além de Creta...
- Kimse görmemişti. 2.000 yıl boyunca Girit'in dışına çıkmamış.
Ninguém viu, só em Creta e há mais de 2 mil anos.
Girit'ten çok ani ayrıldın.
Deixou Creta tão de repente.
Girit'e gidiyordum.
O meu destino é Creta.