English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Gnu

Gnu Çeviri Portekizce

97 parallel translation
Pockets, hayvanlara yardım et.
Bolsos, dá-nos uma ajuda com o gnu.
Bir antilop yemeliyim.
Tenho que comer um gnu.
Dün gece yukarıda sanki Takaran antilobu geziniyordu.
Ontem à noite, parecia que um gnu takarano andava lá a correr.
Dişi aslan çekilince sırtlanlar hayvanı yakalıyor.
Com a leoa afastada, as hienas caem sobre o gnu.
Büyük Devrim 80'lerde başladı Free Software Movement and GNU projeleriyle.
Esta revolução começou nos anos 80 com o Movimento de Software Livre e o Projecto GNU.
GNU Sistem öncelikle onun çabaları sayesinde olmuştur. o yasal, akıllıca ve teknolojik bir buluş yarattı. FREE SOFTWARE Hareketi adına.
através de seus esforços em construir o Sistema Operacional GNU ele criou as fundações legais, filosóficas e tecnológicas para o Movimento do Software Livre.
MIT teki işimi kabul ettiğim zaman GNU OS sistemini geliştirmeye başladım.
Isso foi quando me demiti do emprego no MIT para começar a desenvolver o Sistema Operacional GNU.
Şimdi söylemeliyimki GNU adı bir hacktir.
Agora eu posso explicar que o nome GNU é um hack.
Çünkü GNU sözcüklerin baş harflerinden oluştu : )
Porque ele é um acrónimo recursivo.
"GNU Unix değildir" anlamında.
Ele significa "GNU Não é Unix".
Yani görüyorsunuz GNU daki G harfi GNU yapıyor.
Você percebe então que o "G" em "GNU" significa "GNU".
1980 lerin başından sonuna kadar, Richard Stallman GNU projesiyle uğraşıyordu Berkeley California Ünv den bilgisayar uzmanları da kendi sistemlerini geliştiriyorlardı.
No decorrer dos anos 80, enquanto Richard Stallman estava construindo o projecto GNU, cientistas da computação da Universidade da Califórnia em Berkeley estavam desenvolvendo seu próprio Sistema Operacional livre.
Ne zaman Sun makinası indireceksek yaptığımız ilk iş abartısız günlerce GNU yazılımlar indirip duruyorduk internetten Sun makinaları kurmak ve yüklemek için
Sempre que nós recebíamos uma máquina da Sun, a primeira coisa que nós fazíamos era gastar literalmente dias puxando software livre GNU da Internet, compilando e instalando naquela máquina da Sun.
GNU ile ilgili en kesin şey özgür bir yazılımdı
O ponto crucial sobre o GNU é que é um software livre.
Mesela bizim GNU yazılım paketleri için en sık kullandığımız örnek GNU General Public License, yasaya uygun özel bir belge bu işi başarıya ulaştıran bir belge.
O exemplo específico que nós usamos para a maioria dos pacote de software GNU é a Licença Pública Geral GNU, um documento específico legalmente que cumpre esta função.
Şey, kullandığım lisans GNU General Public License.
Bem, a licença que eu uso é a Licença Pública Geral GNU.
Ah, the GPL gerçekten tektir bu konuda.
E a Licença Pública Geral GNU é realmente única nisso.
GNU / Linux ve Serbest Yazılım Hareketinin ilk ve çok önemli adımı yazılım ve felsefenin temeli yaratılmıştır.
Um passo crucial no crescimento do GNU / Linux e do Movimento do Software Livre foi a criação de negócios baseados no software e na filosofia.
ERL derler, bu labaratuar esas mekandır işte GNU ve Linuxu icat etmek için ilham kaynağı olan.
Conhecido como ERL, o laboratório foi o local onde a primeira instituição comercial para GNU e Linux encontrou sua inspiração.
Michael Tiemann mezun oldu ah.. Cygnus Software firmasında çalışmaya başladı. GNU Serbest Yazılım servis ve satış danışmanı olarak ve, şey Cygnus'ta iyi Michael'in işleri daha da iyi oldu
Michael Tiemann iniciou uma companhia, Cygnus Software, cuja ideia era de vender consultoria e serviços para o Software Livre GNU e, bem, Michael fez isso muito bem com a Cygnus.
Şey, ah ben çok zamanınızı alıyorum ah peki biz nasıl para kazanacaktık ve orjinal GNU bildirisinde GNU Emacs manual'in son bölümünde.
Bem, eu gastei muito tempo trabalhando em como nós iríamos ganhar dinheiro e no manifesto do GNU original que é o último capítulo do Manual do GNU para Emacs,
bir email gönderdi o da bu basitçe bir kelime grubunun kısaltılması gibi GNU kelimesini barındıran kelimeler.
E ele retornou um e-mail que basicamente apenas tinha um bando de palavras com o nome GNU nelas.
The GNU projesi bir toolkit yapılarak başladı ah, temel geliştirme toolları C compiler gibi, debugger gibi, text-editor gibi, ve mmmm, diğer gerekli aparatlar
O projecto GNU começou construindo um kit de ferramentas, basicamente desenvolvendo ferramentas como um compilador C, um depurador, um editor de texto, e outros aparatos necessários.
[ Yani, neden bu... GNU projesi, baya uzun bir özgeçmişi var, bunları yapabiliyor,
[ Então porque o... projecto GNU que estava tão à frente, que estava há tanto tempo nisso...
Şey biz aslında o Linuxla çalışmaya başlamadan önce biz çok uzun süredir GNU üzerinde çalışıyor değildik ve yine de bir dizayn seçtik Çok gelişmiş ileri bir dizayn ileri dizayn size güç verir ama debug işlemi için çok zorlar
] Bem, nós começamos o GNU Hurd não muito depois dele começar o Linux. E acho que aconteceu porque escolhemos um design que era muito avançado em termos de poder que ele lhe dá, mas também torna-se muito difícil de ser depurado.
[Linux'un GNU Projesiyle bağlantısı nedir? ]
[ Qual é a relação do Linux com o projecto GNU?
Şey, GNU'nun bir çok aşamada alakası var
Bem, tem relações com o GNU em múltiplos níveis.
Linus kernelini derlerken bunu GNU için yapmıyordu.
Quando o Linus desenvolveu o kernel ele não o estava fazendo para o projecto GNU.
GNU sistemin bütün parçalarını buldular kerneldeki eksik olan parçalar hepsini bir araya koydukları zaman
Eles acharam todos os pedaços do sistema GNU que estava faltando exactamente o kernel, então eles colocaram tudo aquilo junto.
GNU daki eksik Linuxtakine cidden tam uyuyordu
Na verdade, eles estavam encaixando o Linux no espaço existente no sistema GNU.
Öncelikle GNU C compilerı.
O principal é o Compilador C do GNU.
Linux GPL kullanır mesela, ve ben de hemfikirim bu felsefede.
Linux usa a Licença Pública Geral GNU, e eu concordo com o tipo de filosofia por trás da Licença.
Ve sonuç, Şu an 10 milyon insan bu GNU Sistemin değişiğini kullanıyor. GNU / Linux OS Sistemi.
E o resultado é que existem agora 10 milhões de pessoas usando esta variante do sistema GNU... o Sistema Operacional GNU / Linux.
[ Bazı insanlar GNU / Linux muş gibi bakıyorlar
[ Algumas pessoas defendem denominá-lo como GNU / Linux.
... ] Şey, savunulur tabi savunulur ama Linuxun dağıtımını GNU için yaparsanız savunulur.
Bem, eu acho que é justificado mas somente se você realmente fizer uma distribuição GNU do Linux.
Ama Linux demek genelde "GNU Linux" tur. Bence bu çok saçma.
Mas chamar o Linux em geral de "GNU Linux" eu acho que é ridículo.
Ben aslında GNU üzerinde ilk payı olanlardan biriydim.
Eu era, na verdade, um dos primeiros contribuidores do GNU.
Bir tanesi, bizim başladığımız GPL BSD lisansındaki Açık Kaynak tanımlarına cidden iyi bir örnektir GPL çünkü BSD sistemi yazılımı Linux u var etmişti
E as que começamos foram as que eram Licenças Públicas Gerais GNU que era, na verdade, o exemplo para muito do que estava na definição de Código Aberto na licença BSD porque software para o sistema BSD existia antes do Linux.
Şöyle anlatayım, bu stratejinin tekrar çalışabilmesi için işe yarar tek yol bu OS un ismini yaymaktır. Sen cidden GNU Sistemi kullanıyorsun
Até onde posso dizer, o único método viável de tentar mudar isso, fazer essa estratégia funcionar de novo, é espalhar a palavra de que o Sistema Operacional que você está usando é um Sistema GNU.
İnsanlara Lütfen bunun GNU sistemi olduğunu söyleyin diye rica ediyorum
Então, peço às pessoas, por favor digam às pessoas que este é um Sistema GNU.
Bu GNU ve Linux birleşimi. yani GNU / Linux diyebiliriz.
É uma combinação de GNU e Linux, então podemos chamá-lo GNU / Linux.
Bütün GNU projesi, cidden büyük bir hack tir.
Todo o projecto GNU é um grande hack.
Selam, biz GNU / Stallmans, ve bu da, "Özgür Yazılım Şarkısı"
Olá, nós somos os GNU / Stallmans, e esta é a música do Software Livre.
- Baba vahşi hayvanın ne olduğunu bana söyler misin?
- Sabes o que é um gnu? - Claro!
O ana dek gördüğüm en büyük antiloptu.
Era o maior gnu que eu alguma vez vira.
Samson öylesine güçIü bir kükreme koyveriyor ki savandaki bütün antiloplar toz oluyor!
Escutem como o Samson liberta o seu rugido tão poderoso, afasta um gnu da savana!
Bu yetişkin boğayı boğmak, bir saatten uzun sürdü.
Levou perto de uma hora para afogar este gnu adulto.
- "Gnarly" gibi.
- Ou "gnu".
Hiçbir antilop kalmadı.
Não ficará nem um gnu.
Ndutu aslanları bir antilobu bitirdiğinde sırtlanlar grup olarak geliyor ve onları korkutmaya çalışıyor.
Enquanto os leões de Ndutu devoram um gnu, os clãs de hienas reúnem-se em redor, tentando intimidá-los.
Gnu.
Gnu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]