Goran Çeviri Portekizce
171 parallel translation
Goran Davitz.
Goran Davitz.
- Goran.
- Hey, Goran.
- Goran Davitz'i tanıyor musun?
- Você conhece o Goran Davitz?
Ben paramı Goran Davitz'e, mankenci adama koyuyorum. A :
Eu aposto no Goran Davitz, o gajo da agência de modelos.
Peki ya Goran Davitz?
E quanto a Goran Davitz?
Bu Goran Davitz'in arabası mı?
Este é o carro do Goran Davitz?
- Goran Davitz'in şoförü müsün?
- Você é motorista do Goran Davitz?
Geçen cuma Goran Davitz'e şoförlük yaptın mı?
Você transportou o Goran Davitz na passada sexta-feira à noite?
Goran Davitz, Eve'nin içeri girmesine yardım ettikten sonra onu görmediğini söyledi. Şunu dinle.
Ouve isto.
Hayır ama Goran Davitz artı iki kişi.
Não, mas o Goran Davitz faz, e tem dois acompanhantes.
Eğer bu kadar kızgın bir şekilde Goran gibi bir adamı gidersen bunu hemen anlar.
Mas se tu "entras a matar" com um gajo como o Goran... ele vai prever as coisas a um kilómetro de distância.
Dinle Goran senin işin umrumuzda değil.
Agora oiça, Goran... Nós estamo-nos nas "tintas" para os seus negócios.
O zaman az önce Goran'ın ne kadar iyi bir yalancı olduğuna tanık olduk.
Então, aquilo a que acabámos de assistir foi a uma mentira muito bem elaborada por parte do Goran.
Goran'ın şoförüyle tekrar konuşmam gerek.
Eu tenho de ir falar com o motorista do Goran, outra vez.
Ve o gece Goran'ı eve götürmedin değil mi?
E também não levou o Goran a casa, nessa noite, pois não?
Goran'ın limuzin şoförü Brady'nin hikayesini doğruluyor.
O motorista de limusina do Goran confirma a história do Brady.
Ayrıca Goran, Eve ve Rina'yı gece kulübünden sonra SoHo Luxe'e götürdüğünü de söyledi.
Ele também diz que levou o Goran, a Eve e a Rina... ao SoHo Luxe, depois de eles saírem do clube.
Interpol'e göre Goran, New York'a gelmeden önce Avrupa'da kadın ticareti yapmaktan aranıyormuş.
E de acordo com a Interpol... o Goran é procurado por dirigir uma rede de prostituição fora da Europa... mesmo antes de ter vindo para Nova Iorque.
- Goran kızları Fallon'a pazarlıyordu. - Evet.
- Então, o Goran estava a servir de "chulo" das raparigas, para o Fallon.
Goran'ın söz verdiği gibi parti odasına gittik.
Nós fomos para a sala de festas, tal como o Goran tinha prometido.
Hayır ama Goran otel odasına gitmemizi istedi.
Não, mas o Goran quis que nós fôssemos à suite dele.
Ajan Taylor, biraz farklı bir sorum var. Goran Dovitz adında ufak çapta yetenekli ajanı hatırlıyor musunuz?
Agente Taylor, num registo um pouco diferente, lembra-se de alguém chamado...
Ben Goran.
Sou o Goran.
Gora Askeri İthalat Birimi tarafından kaçırılmış bulunuyorsunuz.
Foste raptado pela Unidade de Importação Militar de Goran.
Şu andan itibaren Gora Birliği'nin malısınız.
A partir de agora, pertences à União de Goran.
Gerçekten güçlü, genç bir Goralı ile kızımı evlendirip tüm yetkilerimi ona devretmeyi düşünüyorum, ne dersin?
Estou a ficar velho. Tenciono casar a minha filha com um Goran jovem e transferir para ele a minha autoridade. O que achas?
Ne Logar'ı ne de başka bir Goralı erkeği sevmiyorum.
Não amo o Logar nem nenhum outro Goran.
Gora idare heyetinin yaptığı açıklamada, kutsal taşların kullanma kılavuzunun kaybolduğu ve bu nedenle Komutan Logar'ın kendi imha sistemini devreye sokacağı bildirildi.
O Conselho de Administração de Goran declarou que o guia das pedras está desaparecido e, por isso, será utilizado o sistema de destruição do Comandante Logar.
Ben Arif " ten bahsetmiyorum Ceku zamanında ben de Goralı olmayan birine aşık olmuştum.
Não estou a falar do Arif, Ceku. Também me apaixonei por um não-Goran.
Bir Goralı olarak öncelikle senden özür dilerim.
Primeiro que tudo, peço desculpa em nome dos Goran.
Ceku, kız zaten Goralı ya.
Ceku, a rapariga, é Goran!
Goralı?
Goran?
Asım bana bi limon 2 tane de Goralı.
Asim, quero uma limonada e duas torradas Goran.
Goran Ovaları kutsal yerlerdir!
As Planícies de Goran sao solo sagrado.
- Ne demek istiyorsun Goren?
O que queres dizer, Goran?
Goren, sen teknik olarak vatandaş mısın?
Então, Goran és tecnicamente um cidadão?
"Korkunç Goren" nasıl?
Como é que está o "Goran o Terrível"?
Bu Goran, öyküsünü filme çektiğimiz adam.
Este é o Goran, o homem que escreveu a história que estamos a rodar.
Onun üzerine gitme. Sadece Goran için endişeleniyor.
Não é preciso ser mal-educado, ela estava preocupada com o Goran.
Goran, onları dışarıya yollayamazsın.
Goran, você não pode manda-los lá para fora.
Dylan Goran.
Dylan Goran.
Bu Dylan Goran.
Este é o Dylan Goran.
Sen sihirbazsındır, Goran.
- Tu és o mágico, Goran.
Karas, Goran seni arıyor!
O Goran está à sua procura!
Goran, birbirimizi ne zamandır tanıyoruz?
Goran, há quanto tempo nos conhecemos?
Göran!
Göran!
Tam da yanımıza düştü, değil mi? Jonathan, Goran, Goran, Jonathan.
Descobriste algumas coisas boas ultimamente?
Adı Goren.
É Goran.
Goren'i gördüm.
Vi o Goran.
- Selam, Göran.
- Olá, Göran.
- Teşekkürler Göran, bunu duymak çok hoş.
- Obrigado Göran, é bom ouvir isso.