Gotō Çeviri Portekizce
58 parallel translation
Etkiledin onu!
Caíste no goto.
Rick'i başlangıçta beğenmemiştim, ama ısınmaya başladım.
De início, nao gostava muito do Rick, mas agora entrou-me no goto.
- Fazla ileriye attım.
- Foi para o goto.
Şimdi o öldüğü için çiftçiliğe fazla hevesim kalmadı.
Só que agora que ele se foi, a agricultura saiu-me do goto.
İp yiyip, içimden çeksem aynı hesap.
Mais valia comer cordel e puxá-lo através do goto.
Hayır, evlendim çünkü seni seviyorum.
Porque te cai no goto? Não, porque te amo.
Sende Bakan Cruel'in güzel kitapları var.
Caíste no goto do Dr. Cruel.
Olay esnasında Swastika bayrağı taşıyorlardı ve düştükleri zaman kanları bayrağa bulaştı..
Nessa altura levavam consigo uma bandeira com a suástica, e esta, de certa forma caiu no goto das pessoas e o sangue dos que morreram manchou-a de vermelho.
Bunu nasıl bildin? Çiçekleri çok beğendim.
Como sabias que goto destas flores?
Ama zamanla hoşlanmaya başladım!
Mas este pernudo caiu-me no goto.
Seni tavlarsam... harika!
Se te cair no goto, fixe.
Bu Abdou n'Goto lakabı Roket.
Apertem os cintos, este é Abdou N'Goto, aliás, o Foguete... tem a ver com velocidade e não com Ciência.
Ne... yanlış boruya falan mı gitti?
Que foi... caiu-te no goto, ou algo assim?
Fazladan bir "GOTO 10" satirin mi var?
Tens uma linha 10 GOTO extra?
Bir gün hoş bir şey görüyorsun, bir de bakıyorsun ki 56 yıI oImuş.
Há uma coisinha linda que nos cai no goto e quando damos por nós passaram 56 anos.
Jack Sparrow'a yaptıklarımız, isyan falan Çizmebağı'nın hoşuna gitmemişti.
Nunca lhe caiu no goto aquilo que fizemos ao Jack Sparrow. O motim e tudo o mais.
Tahmin edebileceğin gibi Kaptan bundan hiç hoşlanmadı.
Como podes imaginar, isto não caiu nada no goto do capitão.
Kaptan bundan hiç hoşlanmadı.
Não lhe caiu mesmo nada no goto.
Eğer çorba ve esrar ile yaşıyorsanız, ve son iki yıldır bir konferansa henüz katılmadıysanız, muhtemelen bir öğrencisiniz ve üniversiteye gidiyorsunuz.
Se você vive de sopas em lata e marijuana, e há mais de dois anos que não assiste a uma palestra, é quase certo que seja um estudante na universidade { y : i } goto.
Hiroshi Goto'ya merhaba de.
Diz "olá" ao Hiroshi Goto.
Herneyse, Bay Goto'yu gerçekten satılık birşeyler gösterene kadar oyalamam lazım.
De qualquer forma eu preciso continuar com esta farsa... até aparecer alguma coisa que esteja realmente à venda.
Gözüme kaçtı.
663 00 : 32 : 38,447 - - 00 : 32 : 40,199 Olha, se queres sair com a Annie, ganha confiança. Caíram-me no goto.
Nereden kaçtı bu ya?
Oh, porquê no goto?
Nefes borusuna gitti.
Foi-lhe para o goto.
Bu şehir şu anda buralı elebaşı Bangun ve Japonyalı Goto ailesi arasında paylaşılmış durumda.
Neste momento, esta cidade está dividida entre o chefe local, o Bangun, e a família Goto, do Japão.
Bay Goto.
Mr. Goto.
Goto ailesi ilişkiler kurmaya başlıyor.
A família Goto está a começar a fazer contactos.
Ama bu sırada Goto'nun adamı Reza'yı bara eğlendirmeye götürüyor.
Entretanto, o rapaz dos Goto leva o Reza a um clube para se divertir.
Goto bölgesini ele geçirdikten sonra kimseye para ödemeden serbestçe kullanacağım küçük bir yer istiyorum.
Depois de ficarmos com o território dos Goto, só quero um pedaço para mim. Sem ter de pagar a ninguém.
Babamın adamlarını Goto'larla savaşa sokmasını istiyorsan birkaç askerinin ölümünden daha fazlası gerekecek.
Se esperas que o meu pai ponha os homens dele em guerra com os Goto, será preciso muito mais do que a morte de soldados rasos.
Bay Goto, özür diliyorum.
Mr. Goto, as minhas desculpas.
Reza'nın adamları Goto ailesini destekliyor gibi görünüyor.
Parece que o Reza tem os homens dele a apoiar a família Goto.
Eka, Goto'lar için bir barış paketi hazırla.
Eka, prepara um pacote de paz para os Goto.
Goto sana ne kadar öderdi?
Quanto lhe pagou o Goto?
Müzik nevrotik genç kızlara benzese de aslında oldukça iyi.
É uma música que cai no goto a adoles - centes neuróticas, mas é bastante boa.
İçim acıyor çünkü o piç kurularına bayılıyorum.
Os quais me cairam no goto porque eu adoro como o caraças aqueles esganiçados d'um raio.
Baksana, "GoTo" ile "GoSub" arasında ne fark var?
Qual é a diferença entre "GOTO" e "GOSUB"?
"GoTo" diğer satırı çalıştırmaya yarar.
"GOTO" executa a linha seguinte.
Zaten en başından kafamda oturtamamıştım.
A cena toda nunca me caiu bem no goto.
Açık sözlülüğünü sevdim.
Goto do teu estilo direto.
Hayır, gerek yok. Cholo'm boğuyordu beni.
Não é preciso, tenho o cholo a ir-me para o goto.
Komiser Taylor sana alışana kadar ona da "efendim" diyeceksin.
É Sargento. O Inspetor Taylor é "senhor" até lhe caíres no goto, depois pode ser Chefe.
Köyümüze, Goto'ya gelmenizi rica ediyoruz.
Queríamos pedir que fosse à nossa aldeia, a Goto.
- Hayır, hayır! - Goto'da rahibe ihtiyaç var.
- Necessitam de sacerdotes em Goto.
- Buraya geri döneceğiz. Goto'nun insanlarını tanımıyorum. - O yüzden itimat edilebilir mi bilmiyorum.
Não conheço as pessoas de Goto, por isso não há que confiar.
Sadece Goto'dan değil, Hristiyanlar dağları aşıp diğer köylerden de gelmişti.
Não só de Goto, pois os cristão procuraram o caminho através das montanhas, desde outras aldeias.
Diğer bir dua Goto'da cevap buldu.
Outra prece foi respondida em Goto.
Goto'da tam anlamıyla şaşkına dönmüştüm.
Em Goto estive completamente sobrecarregado.
Goto'da geçirdiğim altı gün ve Kichijiro'nun inancının yenilenmesi bana hayatımın kıymetini dünyanın sonunda yer alan bu ülkedeki insanlara gerçekten faydalı olabileceğimi hissettirdi.
Esses seis dias em Goto e a nova Fé de Kichijiro fizeram-me sentir que a minha vida tinha valor e que poderia ser útil às pessoas deste país nos confins da Terra.
Goto'ya gelirler, ararlar.
Irão a Goto, procurarão.
Peder Garupe göreve devam etmek için Hirado'ya gidecek. Goto'ya döneceğim.
Padre Garpe irá a Hirado continuar a missão, eu regressarei a Koto.