English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Graff

Graff Çeviri Portekizce

172 parallel translation
- Ben Dr. Graff.
- Sou o Dr. Graff.
Karin Graff.
Karin Graff.
Söyler misin, kimdir Karin Graff?
Diz-me quem és.
ZANUCK :
FELIX A. GRAFF ADVOGADO
Felix Graff'ı ara ve o ne derse aynen yap.
Liga-lhe e faz o que ele diz.
Graff bu piçlerle nasıl baş edileceğini iyi bilir.
Acredita em mim, o Graff sabe o que fazer em relação àqueles cretinos.
Beni Los Angeles'e sadece bu Graff denen adamla konuşmam için mi getirttin?
Darryl, trouxeste-me de volta a Los Angeles só para falar com este Graff?
Benden avukat Graff ile görüşmemi istedi
Ele quer que me encontre com um advogado, o Graff.
GRAFF : David Merrill.
David Merrill.
GRAFF : Gerçekten gelmene çok sevindim.
Fico feliz por ter vindo aqui, David.
GRAFF : Ray, içeri gel.
Ray, entra.
Komite size geçmişteki üyeliğinizi açıklama şansı tanıyacak.
O Graff pediu à comissão que lhe desse esta oportunidade para explicar a sua antiga filiação.
GRAFF : Gizli tanık.
Depoimento secreto, David.
GRAFF : Mantıklı davran. Bay Zanuck seni yeniden işe almak konusunda biraz tedirgin.
Seja sensato, David, o Sr. Zanuck quer muito que volte ao trabalho.
Git konuş onunla, Graff.
Vá falar com ele, Graff.
Felix Graff'ı arıyordum.
Estou à procura de Felix Graff.
GRAFF : Keşke ben de verebilsem.
Quem me dera conseguir perder algum.
GRAFF : Meze?
Coma uns aperitivos.
GRAFF : Onlara göre saklanacak tek şey, Komünist Parti üyeliğidir.
E a única coisa a esconder, no que a eles diz respeito, é a filiação ao partido comunista.
GRAFF : Benim söylediğim de bu zaten.
É exactamente isso que estou a dizer.
GRAFF : Bundan fazlası değil inan ki.
Isso não é muito.
GRAFF : Bir sürü insan.
Muita gente.
GRAFF : İki haftaya kadar, belki üç.
Duas semanas, talvez três.
GRAFF : Sen bir Cooper ya Gable değilsin.
David, você não é o Cooper ou o Gable.
Sen David'sin. Ben de Felix'im. Bizim karılarımız var çocuklarımız var, ve doktor faturalarımız var.
É o David Merrill e eu, o Felix Graff, temos mulheres, crianças e contas.
GRAFF : Cooper'u hiç beyaz perdede bir doktor faturası alırken gördün mü?
Alguma vez viu o Cooper, no cinema, a abrir uma conta do médico?
Graff, Washington'da, Mayflower'da.
O Graff está no Mayflower, em Washington. O número dele é este.
GRAFF : Zaman geldi.
Está na hora, David.
GRAFF : Onlar sizin arkadaşınızdı.
Ali está o seu amigo, o Sr. Barron.
GRAFF : Oturacağımız yer önde, sol tarafta.
É lá ao fundo, à frente, do lado esquerdo.
Felix Graff. 1830 Jefferson Place, Los Angeles, California.
Felix Alan Graff. Jefferson Place, no 1830, Los Angeles, Califórnia.
Geçen hafta Jerry Graff'la konuşuyordum.
Estive a falar com o Jerry Graff, a semana passada.
- Mesela Jerry Graff.
- Olha o Jerry Graff.
Graff çıkıyor ve alıyor.
O Graff vai e compra.
Graff gidip kendine hemşirelerin olduğu lanet bir liste alıyor.
O Graff vai e compra a porra da lista.
Jerry Graff kendisi için iş kurdu.
Agora o Jerry Graff abriu negócio por conta própria.
Eğer biz o tür adamlardansak ve kilidi kırıp içeri girersek soygun gibi görünür, müşterileri dosyalardan alırız ve Jerry Graff'e gideriz.
Se nós fossemos esse tipo de homem para entrar na loja e desfazê-la, parecia um assalto, levávamos os contactos dos ficheiros e íamos ter com o Jerry Graff.
Şuna birileri aldı ve Jerry Graff'e gitti desek?
Digamos que alguém pega neles, - e os leva ao Jerry Graff?
Yani diyorsun ki adamın biri bu müşterileri alıp onları Graff'e satabilir mi?
Dizes que um tipo podia levar estes contactos e vendê-los a Graff?
Müşterileri Graff'e. Evet.
Os contactos para o Graff.
Graff'i aslında aramadın.
tu não telefonaste ao Graff?
- Graff'le konuştun mu?
- Falaste com o Graff?
Çalacak mısın... Glengarry müşterilerini çalıp onları Graff'e satacak mısın?
Tu vais roubar... vais roubar os contactos Glengarry e vendê-los ao Graff?
Sen ve ben bir gecelik iş ve Graff'le tabi ki.
Tu e eu por uma noite de trabalho, e um emprego com o Graff
- Graff'le iş mi?
- Trabalhar com o Graff?
Graff ile anlaşmam var.
Fiz um acordo com o Graff.
- Graff'e gittiğinde bilmeyecekler mi.
- Vão saber quando fores ter com Graff.
Eğer hoşuna gitmediyse bebeğim sokağın karşısına geçer ve Jerry Graff'le konuşurum.
Se não gostas, atravessa a rua e vai falar com o Jerry Graff.
Jerry Graff'e.
Ao Jerry Graff.
Graff, benim albayım ve ben de onu takip ettim.
Graff era meu coronel.
GRAFF :
Só isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]