Green Çeviri Portekizce
3,116 parallel translation
Alameda ve Green, X21.
Alameda e Green, X-21.
Bildiğim her şeyi Bay Para öğretti.
Sei tudo Mr. Green me ensinou.
Bay Para, Bay Dolar.
Sr.Green, Sr. Franco. Mr.
Bay Para, taşaklı adamdır.
Green e um bom homem. Estamos prontos.
- Eğlence mi? Yeşil Atın Arkasında.
Behind the Green Horse.
Burası Iowa. Tam burada. Grenn County.
Este é Iowa, e aqui vemos Green County.
Bu, Jack Sylvane'in günümüzde olması gereken görünüşe dair bilgisayarın çizdiği bir simülasyon.
- Seria? - Lucy, passe a vigilância da Rua Green.
Green Hornet dizisinde Şöför Kato'yu oynadınız.
Você conseguiu o papel no Green Hornet ( as aventuras de Bruce Lee ) Onde interpreta Kato, o motorista
Çocukken Bruce için Green Hornet filmini seyrederdik.
Quando era puto, víamos The Green Hornet, para vê-lo a ele.
Green Hornet'la daha az alakalıydık.
Dávamos pouca importância ao Green Hornet.
Green Hornet değil.
Bruce Lee, não o Green Hornet.
" Green Hornet filminde, kendim olamıyordum.
Quando fiz The Green Hornet, não estava a ser eu próprio,
Jay Sebring babamı William Dozier'le tanıştırmıştı. Batman ve Green Hornet filmlerinin yönetmeni olan.
Jay Sebring apresentou o meu pai ao William Dozier, que era o produtor de Batman e também do Green Hornet ( O Besouro Verde ).
Green Hornet dizisi o zamam Hong Kong'ta Tv'de oynuyordu.
O Besouro Verde estava, naquela época, a ser divulgada na TV em Hong Kong.
Daha önce Green Hornet'ta oynamıştı.
Ele já o tinha demostrado no O Besouro Verde.
Dedi ki, "Bunu kesin Green Hornet'ta kullanacağım."
Ele disse Vou usar isso no Besouro Verde
Beni dinle, Anne Arundel polis müdürlüğünü aramanı istiyorum. Green Valley Yolu, 22 numaraya ekip göndermeleri gerek.
Ouça, preciso que contate a polícia... do condado de Anne Arundl... e envie viaturas para Green Valley Lane, 22.
Duydun mu, Green Valley Yolu, 22 numara.
Ouviu? Green Valley Lane, 22, já.
Dick doğaya aykırı yiyecekler üretme işine girdi.
Mas o Dick está prestes a entrar no negócio do "Soylent Green".
Tabii ki. Golf topuna çimlerden vurmak dururken tutucudan vurmak istemezsin.
Não queiras acertar numa bola de golfe do tee quando podes fazê-lo no green.
Düşük gelirli iskân yerine Cabrini-Green'in ticari gelişim için bölünmesini onaylamıştı.
Aprovou o loteamento de Cabrini-Green em desenvolvimento comercial em vez de habitação de baixa renda.
Tabii elbette, ama Bay Lonergan yatırımdan sonraki hafta eski Cabrini-Green iskân projesi yakınlarındaki değersiz arazileri satın aldı.
Claro, claro, mas na semana depois do investimento, o Sr. Lonergan comprou vários terrenos sem valor à volta do antigo projecto de habitação Cabrini-Green.
Bir gece, birkaç kadeh şarabın ardından Karen bana Cabrini-Green'in bölünme davasında vereceği karadan bahsetti.
Uma noite, depois de um copo de vinho, a Karen contou-me sobre uma decisão que ia tomar na apelação do loteamento de Cabrini-Green.
Ben ClearBec'ten Tony Green!
É o Tony Green da ClearBec!
- Hayır, Tony Green.
- Não, com o Tony Green.
İyi akşamlar Bay Green.
Boa noite, Sr. Green.
Adım Anthony Green, Amerikalıyım.
Sou o Anthony Green, americano.
Kiminle görüşecektiniz Bay Green?
Com quem foi a sua reunião, Sr. Green?
Ülkemi korumak benim görevim Bay Green.
É meu dever proteger o meu país, Sr. Green.
Talihsiz bir cevap Bay Green, bizim deyişimizle...
Que resposta infeliz, Sr. Green, como nós dizemos...
Ve Dünyada bir Green Lantern daha var.
E a Terra tem um terceiro Lanterna Verde.
Miss Martian, Artemis ve Zatanna, Bio gemiyi alıp Green Arrow ve Martian Manhunter ile 3.kalede buluşun.
Miss Marte, Artemis e Zatanna, levem a bio-nave e juntem-se... ao Arqueiro Verde e ao Ajax na Fortaleza 3.
partiye davet etti arkadaşları, tepeye çıkmıştı.
Convidou-me para uma festa com as amigas na colina, perto do sétimo green.
Küçük yerel bir işletme, Green Bay, Wisconsin'de.
Uma empresa familiar sediada em Green Bay, Wisconsin.
Yeşil Fener'in önceki bölümlerinde...
Anteriormente em Green Lantern...
Dört gün sonra yeşil kart görüşmemiz var.
A entrevista para o green card é dentro de quatro dias.
Dominika yeşil kartını alıyor.
Dominika ganha o green card.
Federal bir suç karşılığında yeşil kart alıyor.
Em troca de um crime federal, ela consegue um green card.
Bunda gerçek olan tek şey işin sonunda alacağı yeşil kart.
A única coisa verdadeira, é o green card que ela vai ganhar no final.
Yani çocuklardan biri sırf bu yazıyı yazdığı için mi Greene'i öldürdü?
Que uma dessas crianças matou o Green pela história que estava a escrever?
Tavşanların şapkadan çıktığını söyleyerek çocukların önemli düşünme becerilerini zehirlersek, astroloji ile homeopatiye inanan ve Ryan Reynolds'un, Green Lantern filmi için sevimli kerata Nathan Fillion'dan daha iyi bir seçim olduğunu düşünen yetişkinler yaratırız.
Se envenenarmos o pensamento crítico das crianças, ao dizer-lhes que coelhos saem de chapéus, estamos a criar adultos que acreditam em astrologia, homeopatia e que o Ryan Reynolds foi a melhor escolha para Lanterna Verde do que o encantador Nathan Fillion.
Sonra kalkıp Green Lantern filmini beğeneceklerini sanmıyorum.
Não me parece que vão acabar por gostar do filme do Lanterna Verde.
''Şirin Yeşil Bitki Gözlemevi''
Observatório de Plantas Pleasant Green.
Mabel Williams,''Şirin Yeşil Bitki Gözlemevi''nde müdür.
Mabel Williams, foi gerente no Observatório de Plantas Pleasant Green.
Buz Kamyonlu Katil'in elini internetten alırken...
Green, " quando comprei a mão do assassino dos gelados
Babamın ölmesinden bir yıl sonra işinden istifa ettiği zaman Batı Virginia'da sınır yakınlarındaki bir kasabaya taşındı.
Ela largou o emprego há um ano, depois do pai morrer. E mudou-se para uma cidade remota em Virgínia Ocidental : Green Bank.
Green Bank. - Hiç duymadım.
- Nunca ouvi falar.
Ronnie Green ve Carlos Jackson.
Sim. Um tal Ronnie Green e um tal Carlos Jackson.
Declan Callahan ve Fallon Green mi?
Declan Callahan e o Fallon Green?
Sen Bay Green'sin!
Green!
Sonunda Green Arrow resmi yardımcısı speedy'i, ya da bilinen ismiyle Red Arrow'u kahramanlar listesinde karşılıyor.
A esta lista de heróis. - Muito bem, Roy! - Por fim concretizou o seu desejo.