Gruber Çeviri Portekizce
179 parallel translation
Peki. Tom, Profesör Gruber'le tanışıyor muydun?
Tom, creio que não conheces o Professor Gruber.
Doktor Neville'ı arıyorlar efendim.
Dr. Lewellin e Prof. Gruber para o ver.
Doktor Lewellin ve Profesör Gruber kendisiyle görüşmek istiyorlarmış. Gruber mi?
Gruber?
Paul Looran'ı Doktor Lewellin keşfetmişti Profesör Gruber da üniversitede bölüm başkanımızdır.
O Dr. Lewellin descobriu Paul Looran. Mas o Professor Gruber é o chefe do meu departamento na universidade.
Profesör Gruber diyor ki o hücreler, insan hücreleriymiş.
O Professor Gruber pensa que as células são células do homem.
Yüzbaşı... beni Gruber'a götürmesine izin verin.
Capitão. Deixe-o levar-me até ao Gruber.
Gruber, bunu üstleniyor.
O Gruber vai pagar.
Gruber, sunağın taşınması gerektiğine ikna oldu.
O Gruber concorda em mover a estátua.
Gruber, köylülerle iyi geçinmemizi sağlayabilecek tek kişi.
O Gruber é a nossa única garantia de paz com os camponeses.
Gruber'in "yapılması gerek" dediği her şey, yapılacak.
Tudo o que Gruber disser que deve ser feito... será feito.
Gruber ile hasım olmak hiç de akıllıca bir iş olmaz.
Não é sensato fazer do Gruber um inimigo.
Gruber haklıydı.
O Gruber estava certo.
Gruber, senin bu işi yapabilecek mükemmel bir siyasi seçim olduğunu düşünüyor.
O Gruber concorda que você será melhor opção politica.
Gruber.
Ah... o Gruber.
Bu, Gruber'in beni koruma yöntemiydi.
Porque o Gruber sempre me protegeu.
Hoffman, Gruber'e haber ver.
Hoffman, avisa o Gruber.
Sen de öyle Gruber.
Também você, Gruber. Também você.
Berbat bir kıştı, Efendi Gruber.
Bem, tem sido um Inverno terrível, Mestre Gruber.
Babamla, Gruberla konuşacağım.
Eu falo com ele. Eu falo com o Gruber.
Yüzbaşı gider gitmez Gruber kafamı kopartır.
O Gruber cortar-me-ia a cabeça logo que o Capitão se fosse embora.
Gruber benim icabıma bakar.
O Gruber comia-me vivo.
Gruber'in beni öldürmesine neden izin vermeliyim?
Porquê permitir que o Gruber me mate?
Gruber beni isteklerine alet edecektir.
Gruber é um politico.
Gruber'in gözünde değerim yok.
- Não tenho qualquer valor para o Gruber.
Gruber, sana zarar vermeyecek.
Gruber, não te fará mal.
Muhtemelen Gruber'den kaçabilirsin, ama Yüzbaşı kaçamayacak.
Você talvez consiga escapar do Gruber, mas o Capitão, não.
Kendini Gruber için değerli kıldın, öyle mi?
Então, sempre se conseguiu tornar útil para o Gruber? Hã?
Dr Gruber?
O Dr. Gruber?
Dr Gruber'den çok önemli bir tanık ifadesi alabilirim.
Talvez consiga um depoimento muito importante de um Dr. Gruber.
Dr Gruber?
Dr. Gruber?
Dr Gruber'in ifadesi var.
Temos o Dr. Gruber.
- Gruber'inki fena değil.
- O Gruber não é mau.
Gidip Gruber ile görüşmeliyim.
Tenho de ir encontrar-me com o Gruber.
- Dr Gruber bugün burada değil, efendim.
- O Dr. Gruber não está cá hoje.
- Hayır, David Gruber.
- Não, o David Gruber.
- Dr Gruber.
- O Dr. Gruber.
Dr Gruber içeride değil.
O Dr. Gruber não está cá.
Gruber ile konuşmadın mı?
Não falaste com o Gruber?
Bakalım bu listede Gruber'in yerini alacak kimse var mı.
Vê se há alguém nesta lista para substituir o Gruber.
David Gruber.
O David Gruber.
İlginçtir ki, Özgür Halk Hareketi bir saat önce bir bildiri yayınladı. Bu bildiriye göre Gruber üyelikten çıkarılmış.
Curiosamente, a liderança do Volksfrei emitiu um comunicado há uma hora... dizendo que Gruber tinha sido expulso daquela organização.
Ben Hans Gruber.
Daqui Hans Gruber.
Bekle bir dakika. Bay Gruber.
Espere um pouco, Sr. Gruber.
- Bunu yarın sabah öğreneceğiz. New York Hapishâne'si başhekimi Doktor Gruber'la randevumuz var.
Amanhã averiguaremos, temos uma consulta com o médico Dr. Grubber.
Gruber.
Gruber.
- İşte, sen.
- Vai, tu! - É o Gruber...
- Fetch Gruber.
Gruber
Gruber konuşmalı.
Devia ser o Gruber.
O'nu Gruber'e götür.
Leva-o ao Gruber!
- Dr Gruber.
- Dr. Gruber.
Hans Gruber olabileceği haberi geldi.
As fontes dizem que o chefe dos terroristas, o Hans... pode ser este homem... Hans Gruber.