Göreceksiniz Çeviri Portekizce
1,757 parallel translation
Çok yakında, burada, çok modern evler göreceksiniz.
Muito em breve, casas a preços acessíveis serão construídas neste local.
Kabilemle birlikte beyazlara gideceğim. İnsanımızın nasıl gelişeceğini göreceksiniz.
Irei com o meu grupo, encontrar-me com os brancos e aí verão como o nosso povo pode prosperar.
Göreceksiniz!
E deve desejá-lo.
Göreceksiniz, çocuklar
Vão ver rapazes
Göreceksiniz güzelliğini stüdyonun
Vão ver a beleza de um estúdio
İnsanların labirentte değiştiğini göreceksiniz.
Como se irão aperceber, nós mudamos dentro do labirinto.
Göreceksiniz onu.
Vocês estão prestes a vê-los!
Göreceksiniz.
Verá com os seus próprios olhos.
Göreceksiniz, geri gelecek.
Ele voltará.
Ben yaklaşık bir buçuk saat sonra göreceksiniz.
Te vejo em meia hora.
Döndüğümüzde şanslı 5 finalistin kim olduğunu göreceksiniz.
Quando voltarmos, vamos descobrir quem são as cinco finalistas sortudas.
Ve siz onu suistimal edene kadar benim saygımı göreceksiniz.
E vós tereis o meu respeito desde que não abusem dele.
Club Med'e gidip parayla neler alınabileceğini mi göreceksiniz?
Vai ao Clube Med e ver o que dá para comprar?
Casanova'nın zevklerinin bizlerce korunduğuna dair şüpheler olduğunu göreceksiniz.
Suspeita-se que Casanova tem protecção dentro deste mesmo gabinete.
Kurbanın durumunun fiziksel ve psikolojik açıdan kendine bakamayacak halde olduğunu göreceksiniz.
Provaremos que a doença da vítima a tornava física e psicologicamente incapaz de cuidar de si própria.
Göreceksiniz ki doktorların Emily'ye yardım etmedeki mutlak başarısızlıklarının ardından Peder Moore ona sadece farklı bir yöntemle yardımcı olmaya çalışmıştır. Emily'nin ve ailesinin inandığı, kullandığı yaklaşım onun tek çaresiydi.
Porque verão que após o falhanço completo dos médicos na ajuda à Emily o Padre Moore apenas tentou ajudá-la de uma forma diferente, usando uma abordagem que ele, a Emily e a sua família acreditavam piamente ser a sua única possibilidade de recuperação.
Sağ tarafında girişi göreceksiniz.
A entrada vai aparecer do seu lado direito.
Su içeceksiniz, eğitim göreceksiniz çöle uyum sağlayacak ve biraz daha su içeceksiniz.
Então vocês vão hidratar-se, treinar-se... Vão ajustar-se a este deserto e hidratar-se ainda mais.
Onu sadece bir gece göreceksiniz.
Só vai vê-lo por uma noite.
Çam Vadisi dağ manzarasını göreceksiniz!
a vista mais bonita da montanha de toda a Pine Valley!
Ne Senatör McClellan'ın, ne Senatör Symington'un ne de bu muhabirin Bayan Moss'un komünist olduğunu iddia etmediğini göreceksiniz.
Vão reparar que nem o senador McClellan ou o senador Symington, nem este repórter sabem ou afirmam que a Srª Moss foi ou é uma comunista.
- Ve eğer buraya bakarsanız yatak odasını göreceksiniz.
- Não é? - E se vier aqui, encontrará o quarto.
Bunu bizzat göreceksiniz.
Vais ver pessoalmente.
Bu gece giderseniz, içimden bir ses onu orada göreceksiniz diyor.
Se forem à noite... Tenho um pressentimento que vamos nos ver lá.
Kızkardeşim size teşekkür edecek, göreceksiniz.
Vai ver, a minha irmã lhe agradecerá.
Göreceksiniz.
Vai ver.
Bu resimlerden birinin telefotografik mercekle çekildiğini göreceksiniz.
Vai ver que nenhuma dessas fotografias foi tirada com uma lente de aumento.
Ve bugünün programının yüklü olduğunu biliyorum ama planlanmış toplantılara bakarsanız filo için önem arz eden meselelerle ilgili olduğunu göreceksiniz.
Sei que a agenda de hoje é muito extensa, mas creio que se olharem para as reuniões marcadas verão que dizem respeito a matérias vitais para a frota.
... hedef beyanımın 33'üncü sayfasında Başkanla beraber oluşturduğumuz 16 maddelik bir eğitim programı göreceksiniz.
Na página 33 do meu programa, delineei uma agenda para a educação com 16 pontos que eu e a Presidente desenvolvemos.
- Daha iyi olsa için, göreceksiniz.
- Mas para melhor, vai ver.
Parlak yeni bir sunshiny gün başladığında l yarın göreceksiniz.
Vejo-vos amanhã quando um novo dia solarengo começar.
- Seni göreceksiniz.
Vejo-te por ai.
Ben çorak içinde göreceksiniz.
Vejo-te nas Terras Desertas.
Göreceksiniz.
Já vais ver.
O, etrafında çocuk peşinde şimdi Leo küre yapamam be sonra Biz Bay Annem ele nasıl göreceksiniz.
Vejamos o que o Sr. Mãe vai dizer depois de andar a correr atrás dele, agora que não pode orbitar.
Eğer bir kız kardeşi biraz övdü var olduğunu göreceksiniz Ben makaleyi okuduktan sonra, düşünüyorum.
E acho que depois de ler o artigo verá que a sua irmã se aproveitou um pouco.
Biz Shadows Kitabında bakmak ve there şekilde Leo bulmak için eğer göreceksiniz.
Vamos ver no Livro das Sombras se há maneira de encontrar o Leo.
Şimdi göreceksiniz.
Agora vão ver como é!
Bu sözlerimi bir kenara yazın ; "Yarın göreceksiniz!".
Amanhã, registem o que digo, vocês vão ver!
Doktor işini bitirir bitirmez, onu göreceksiniz.
Poderá vê-lo quando os médicos terminarem.
Geminin sol tarafına bakacak olursanız... bir grup homoseksüel göreceksiniz.
E se olharem para a esquerda podem ver homossexuais. Maricas.
Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum töreni izleyin. Göreceksiniz.
Sei que parece uma grande treta, mas assistam ao ritual e verão.
Şimdi göreceksiniz.
- Olhem... Vais ver.
Bir stajyer görürseniz ki göreceksiniz, çünkü kendilerini tutamayacaklar sınav bitene kadar geri çevirin.
Se virem um interno, e vão ver porque eles não conseguem evitar, afastem-nos, até depois do exame.
- Herşeyi içine boca edip hangisinin işe yarayacağını mı göreceksiniz?
Atiram o barro contra a parede a ver se pega?
Eğer ararsanız göreceksiniz.
Se puder ligar para ele.
Çaba gösterirseniz bahar projemizin hareket yeteneğinizi ve konsantrasyon gücünüzü geliştirdiğini göreceksiniz.
Se você é diligente em seus esforços, você achará que nosso projeto primaveral desenvolverá suas habilidades de motor boas e poderes de concentração.
Zirveye ulaştığınız zaman yolculuğun asla bitmediğini göreceksiniz.
E quando você alcança o topo, você percebe que o viagem nunca termina.
Göreceksiniz.
- Acho que está demente. Vai ver.
Göreceksiniz!
- Ele volta.
The Jones listesinde ilanı vardı. "Erkek Arayan Kadınlar" bölümünde. Göreceksiniz.
Vai ver.