Gündüz Çeviri Portekizce
3,367 parallel translation
Gündüz ya da gece, ne zaman istersen benimle bağlantıya geçebilirsin.
Pode contactar-me a qualquer altura, dia ou noite.
Andrew on avukatla birlikte gece gündüz bu dava üzerinde çalışıyor.
O Andrew tem 10 pessoas nisto.
Gece gündüz bu konuyu tartışıyoruz.
Debatemo-nos sempre sobre isso.
Gündüz vakti olsun, akşam vakti olsun.
Durante o dia ou à noite.
Alışkanlıklarını ve yaptıklarını öğrendim. Gece-gündüz izledim.
Estudei a sua rotina e vigiei-o dia e noite.
Park gündüz ve gece çok farklı.
O parque é muito diferente de noite e de dia.
Gece gündüz yapılan aramalarda Stacy Peterson'a ait hiçbir ize rastlanmadı ve polisler genç annenin kayboluşunun gizli bir cinayet olabileceğini beyan etti.
Buscas sem pausas resultaram sem nenhum sinal de Stacy Peterson, e a polícia já declarou o desaparecimento da jovem mãe, um homicídio potencial.
Gündüz bile canavarı kendine çekecek.
Ela irá chamar a criatura até mesmo de dia.
- Gündüz yapsak olmaz mı?
Podemos fazê-lo durante o dia? Não.
Fakat o hödüğü gece gündüz demeden takip etmelisin.
Mas quero que sigas aquele camponês, dia e noite.
Her dökümhane, her tasfiye ocağı, her ocak çalışanı gece gündüz çalışsa kaç tane üretebiliriz?
Todas as fundições, todos os fornos e fundidores, a trabalhar noite e dia quantos canhões faríamos?
Bay Vittorio Roma'daki tüm dökümhaneleri gece gündüz çalıştırdı.
O Senhor Vittorio pôs os fundidores de Roma a trabalhar dia e noite.
Bir gündüz içicisi daha.
Mais alguém que bebe de dia.
Hayır, gündüz risk olduğunu biliyorum, ama risk fırsat için ödemen gereken bir bedel dostum.
Não, sei que luz do dia é um risco, mas risco é o preço que paga pela oportunidade, meu amigo.
Bay Herndon tam iki gündür sizinle gece gündüz çalışıyorum.
Ela preferia... Qual era o hotel?
Hayır. Yeni June'un, gündüz içki içmekle ilgili sorunu yok. Ama, aldatmayla ilgili sorunları var.
A nova June não se importa de beber vinho durante o dia, mas importa-se que tu traias.
Connor gündüz vakti mekandan sorumluymuş.
Evidentemente, o Connor é o gerente de dia.
Gündüz kampındalar. Biliyorsun bunu zaten.
Estão no campo infantil, você sabe.
Senin gündüz Ken Cosgrove, gece ise Edgar Allan Poe olduğunu kim düşünebilirdi ki?
Quem diria que és assim de manhã e o Edgar Allan Poe à noite? Não é nada.
- Geliyorum. Bak, müşteri temsilcisi olarak işin hem gündüz, hem de...
Como gestor de conta, tens um emprego diurno e noturno.
Baban gündüz çocukları gezdireceklerini yarın akşam da biz Heinz'la yemekteyken bakabileceklerini söyledi.
O teu pai disse que vão ver as vistas com os miúdos, de dia, e ficarão com eles quando sairmos com a Heinz, amanhã à noite.
* Herhangi bir gece ya da gündüz * * Ara beni *
Dia ou noite, chama-me!
Yani, o gerçekten gece gündüz demeden çalışıyordu.
Ele estava a levar as coisas demasiado a sério.
Gece gündüz beni bu numaradan çekinmeden arayabilirsiniz. Evet, bayım.
Bom, pode ligar-me a qualquer hora para este número.
Ben Jack Begosian, yeni açmış olanlarınız, The Truth'un yeni gündüz versiyonunu dinliyorsunuz.
Sou o Jack Begosian, e para aqueles que ligaram agora, estão a ouvir a nova versão diurna de The Truth.
Seni biz gündüz gezenlerle görmek ne kadar güzel.
É bom ver-te entre nós, diurnos.
Şimdi aradığımız yabanıllar gündüz uyur, gece avlanırlar.
Os selvagens que procuramos dormem durante o dia e caçam à noite.
- Başında gece gündüz nöbetçi olsun.
- Guardai-a dia e noite. - Robb!
Gündüz vakti ve tanık yok.
Num beco em plena luz do dia, sem testemunhas.
Siz ve diğer en iyi Japon uzmanlarınızın... gece gündüz çalıştığınızı duyuyorum.
Ouvi dizer que está a trabalhar a contra-relógio você e todos os grandes especialistas japoneses!
Gündüz vakti dolunay modunda.
Todo destapado em plena luz do dia.
Birini gece gündüz izlemek, umutsuzca ne bulacağını bilmeden.
A vigiar alguém noite e dia, nunca se sabe o que pode ser desenterrado.
- Gündüz gördüm.
- Durante o dia.
Kötü işlenmiş polyesteri gece gündüz giyince antimoni zehirlenmesi oluyor ki bu da senin ishaline senin de ellerindeki uyuşukluğa neden oluyor.
Processaram poliéster dia e noite e foram envenenados. O que causa a sua diarreia e a dormência na sua mão.
Gündüz vardiyasından yardım alabilir miyim diye bakıyorum.
Vou ver se te consigo ajuda do turno diurno.
FBI konvoyu, halka açık bir sokakta, gündüz vakti saldırıya uğradı.
O ataque ao "comboio" do FBI foi numa rua em plena luz do dia.
- Gündüz kilitlenmez.
Durante o dia, não.
Bu sonu gelmeyen fısıldama gece gündüz devam ettiğinde bir şey saklanıyor demektir.
"Num eterno sussurro dia e noite repetido... "... assim : algo está escondido.
Eğer gece gündüz desteğe ihtiyacın varsa, bir veya iki gece için kalmana seviniriz.
Se precisas de aconselhamento diário, podes ficar aqui uma noite ou duas.
Hele gündüz vakti!
- Não durante o dia!
Gece gündüz fark etmez hemen gelirim.
Vou estar lá, a qualquer hora do dia ou da noite.
Yakında gündüz güneşiyle karşılaşan gece sisi gibi solup gidecektir.
Uma que desaparecerá... acariciado pelo sol da manhã.
Gündüz saldırısına karşı antrenman yapalım ve gecenin kaybını telafi etmeye çalışalım.
Vamos treinar contra os assaltos à luz do dia e tentaremos erguer-nos da derrota de ontem à noite.
Korkarım ki sonuç gündüz de aynı olacak.
Temo que o resultado seja o mesmo à luz do dia.
Belki de gündüz antrenmanında kaybedenlere bir ceza verilebilir.
Talvez uma punição para quem falhar durante o treino diário?
Yani gündüz vakti genç bir kız otelin önünden nasıl kaçırılır?
Como pode ser uma jovem ser raptada à frente do hotel em plena luz do dia?
Gece gündüz lastik üretiyorlar.
Fazem borracha o dia todo.
Gece gündüz çok sıkı çalışıyoruz. Ve etrafımızdakilere nasıl hissettiğimizi hiç bir zaman çaktırmıyoruz.
Trabalhamos muito duro, dia vai e dia vem, e nunca nos viramos para aqueles à nossa volta para dizer como nos sentimos.
Gündüz onunla karşılaştım.
Encontrei-a hoje.
Üzgün olduğumuzu ve gece gündüz, istediği yükseklikte Bee Gees çalmaya devam edebileceğini.
- Que lamentamos e, por favor, continue a tocar Bee Gees dia e noite, tão alto como quiser.
Gündüz vakti olsun, akşam vakti olsun.
Durante o dia, durante a noite...