Haiti Çeviri Portekizce
392 parallel translation
HAİTİ'den E'ye
HAITI a E - RAIO
Haiti burada efendim.
O Haiti é aqui, senhor.
1919'da Haiti önlerinde pike yapıp bombalama manevrası yapıyorlardı.
Em 1919, os marines treinaram o voo a pique, em frente ao Haiti.
Haiti'de!
No Haiti!
- Adam kesinlikle Haiti'li.
- O tipo é mesmo haitiano.
- Haiti'de Balayı?
- Honeymoon in Haiti?
Evet, sonra Haiti'ye gidiyoruz.
Pois. De seguida, abalamos para o Haiti.
Haiti değil.
Não é Haiti.
Bu fotoğraf geçen hafta Port-au-Prince, Haiti'deki bir klinikte çekildi.
Esta foto foi tirada há uma semana numa clínica em Port-au-Prince, Haiti.
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Algemas é algo que abunda no Haiti.
Haiti çelişkilerle dolu bir yerdir Dr. Alan.
O Haiti está cheio de contradições.
Haiti'de kendimizden bile sakladığımız sırlar vardır.
No Haiti, há segredos que até guardamos de nós próprios.
Tamam, sen benim Haiti'deki tek bağlantımsın, değil mi?
Você é o meu único contacto aqui no Haiti, certo?
Bunu istediğin kelimelerle adlandırabilirsin, ama Haiti'de Tanrı..... yalnızca cennetinde değildir.
Pode utilizar as palavras que quiser, mas no Haiti, o nosso Deus não está só no Céu.
Haiti % 85 Katoliktir, ama % 110 da Vududur.
O Haiti é 85 % católico, mas 110 % vodu.
Bana bunun Haiti'deki katedrallerden biri olduğunu söyledi.
Ela diz-me que esta é uma das catedrais do Haiti.
Haiti'deki Duvalier hükümeti, aylardır süren gösterilere tepki olarak..... sıkıyönetim ilan etti.
Em resposta a meses de manifestações, o governo de Duvalier no Haiti declarou a lei marcial.
- Neden Haiti'desiniz Dr. Alan?
- Porque está no Haiti, Dr. Alan?
Ben olsam şimdi Haiti'ye dönmezdim.
Eu não voltava ao Haiti.
Yerinde olsam Haiti'den mümkün olduğunca uzak dururdum.
Ficaria o mais longe possível do Haiti.
Haiti'yi temsil etmiyorlar, onlar çılgın birer köpek.
Eles não são o Haiti, são cães loucos.
Haiti'den aldığımız haberlere göre..... "Bebek Doktoru" Duvalier, karısı Michelle ve ailesi..... havaalanına doğru yola çıkmışlar.
Recebemos notícias do Haiti de que "Baby Doc" Duvalier, a sua mulher Michele e família estão a caminho do aeroporto.
Haiti Kıyılarında Okyanus "Ölüyor"
Oceano "Morre" na Costa do Haiti
Korku Gecesi sayesinde her yere gittim. Himalayalar'dan Haiti'ye kadar dolaştım.
Graças ao Fright Night, estive em toda a parte, dos Himalaias ao Haiti.
Burada Haiti davulları varmış.
Têm tambores Haitianos aqui.
Kim oldugunuz, nereli oldugunuz sülalenizin nereden geldigi, ister Mayflower'dan olsun ister Haiti'nin iç bölgelerinden, bir önemi yok. Burasi, firsatlar diyari, Stratton Oakmont, Amerika'nin ta kendisi!
Quem você são, ou de onde vieram, frutos da imigração deste país, ou mesmo que sejam do Haiti, aqui é a terra da oportunidade, Stratton Oakmont é a América!
Haiti'de bir cezaevinin temizliğinden sorumlu olmak gibi.
É como ser responsável de higiene numa prisão do Haiti.
Önce Haiti'yle ilgili kitap.
Primeiro foi um livro sobre o Haiti.
Daha sonra Haiti gezisi.
Depois uma viagem ao Haiti que te devia oferecer...
Arkadaşıma merhaba de. Çocukluğunu Haiti'de geçirmiş.
Cumprimenta o meu amigo, ele passou a infância no Haiti.
Haiti'ye gitmeyi çok istiyorum.
Gostava tanto de ir ao Haiti...
Haiti mi?
No Haiti? Lá, entre os...
Bu kitaptan Haiti'yle ilgili bir şeyler öğrenebilirsin.
Este livro dá-te uma ideia melhor sobre o Haiti.
Haiti kitabını göremiyorum.
Não vejo o livro sobre o Haiti...
- Haiti'ye iki bilet.
Dois bilhetes para irmos ao Haiti, hoje.
Haiti'yle gerçekten ilgileniyorum.
Interessa-me muito o Haiti.
Beni Haiti'ye götürüp gezdirecek birini arıyorum.
Penso contratar um homem que me mostre como é o Haiti ; em quanto me ficaria isso?
Farelere bakan Haitili adam nerede?
Onde está o homem do Haiti que trata dos ratos?
- Haiti'yi dinlemeye mi geldin?
- Vem saber coisas do Haiti?
Haiti'nin canı cehenneme. Sadece bir bardak kahve istiyorum.
Qual Haiti, quero é só um café!
O güne kadar 11 ayrı savaşta bulunmuştum. Irak'tan Haiti'ye kadar. Ancak hiçbiri bu yeni görevim için gerçek bir tecrübe sayılmazdı.
Fiz onze missões distintas, desde o Iraque ao Haiti, mas nada havia de me preparar para este novo cargo.
Konu Haiti. O ise küçük bir partiden söz ediyor. Alo?
O tema é o Haiti e ela está a falar de uma festinha qualquer.
Pekala, Haiti konusundan biraz saptın, ama hoşgörü her zaman iyi bir derstir.
Bem, é um assunto um bocado diferente do do Haiti, mas a tolerância é sempre uma boa lição.
1982'de, Wade Davis adındaki Harvard'Iı bir etnobitkibilimci Haiti'de, zombi fenomeni ile ilgili derin bir araştırma yaptı.
Em 1982, um etnobotânico de Harvard chamado Wade Davis fez pesquisa exaustiva de campo no Haiti sobre o fenómeno dos mortos-vivos.
Eğer Albay, halkının Haiti'ye dönmesine izin vermezse.
Se o coronel não deixasse o povo dele voltar para o Haiti.
Haiti'deki operasyonlarımız sırasında, üç ABD askeri, kendini öldürdü.
No nosso envolvimento mais recente no Haiti, três soldados americanos suicidaram-se.
Wharton, Haiti'de görev yaparken tanışmış olmalılar.
Devem ter-se conhecido quando o Wharton serviu no Haiti.
Bauvais'in Haiti'ye dönmesi için dilekçe topluyorlar.
Eles estão a pedir para devolverem o Bauvais ao Haiti.
Haiti'deki bir Afrikalı'nın Fransızca konuşması gibi.
Como o Africano no Haiti fala francês..
Baban Haiti'liydi.
O teu pai é do Haiti.
Bu şekilde ortaya çıkmamız bize Tanrı gözüyle bakmalarına ve ona göre davranmalarına neden oluyor. HAİTİ, 05 ARALIK 1492
Devido à nossa aparência, fomos confundidos com Deuses e somos tratados como tais.