Hamburg Çeviri Portekizce
275 parallel translation
On gün sonra Dietrich New York'tan 5. 000 km. uzakta Almanya'nìn büyük limanlarìndan Hamburg'daydì.
Dez dias depois, Dietrich estava a 5.600 quilómetros de Nova Iorque, na grande cidade portuária alemã de Hamburgo.
- Hamburg.
- De Hamburgo.
- Hamburg'dan mï?
- De Hamburgo?
Hamburg acil durumlarda bütün ajanlarïnïn benim aracïlïgïmla... ... dogrudan bilgi yollayabilmesini istiyor.
Hamburgo quer que os seus agentes enviem informações directamente, através de mim, em caso de emergência.
Seni Hamburg'dan tanïyorum.
Eu conheço-a de Hamburgo.
Ama Hamburg'a istasyon lazïm.
Eu sei, mas Hamburgo precisa de uma estação aqui.
Demek Hamburg'dan gelen adam bu.
Então aquele é o homem de Hamburgo.
Hamburg'la görüşüp onay alacagïm.
Vou falar com Hamburgo para confirmar.
Evet, onunla Hamburg'da tanïşmïştïm.
Sim, conheci-o em Hamburgo.
Ve Hamburg'a gidecek bir şeyin var.
E você tem algo para Hamburgo.
Belki Hamburg... ... Birlesik Devletler ordusunun test Ç ettigi yepyeni bir silahla ilgilenebilir.
Talvez Hamburgo esteja interessado num tipo de arma novo que os EUA estão a testar.
Bunlarï Hamburg'a yollayacagïm.
Enviarei isto para Hamburgo.
Hamburg, raporlarì Almanya'ya yollama ve emirleri Birleşik Devletlere aktarma hìzì ve randìmanìndan dolayì Dietrich'i kutladì.
Hamburgo elogiou Dietrich devido à rapidez e eficiência com que enviou os relatórios para a Alemanha e as instruções deles para os Estados Unidos.
Bunu en kïsa zamanda Hamburg'a göndermen gerek.
Tem de enviar isto para Hamburgo assim que fizer a transmissão.
Hamburg'dan dogrulayan belge gelmedikçe izlenmesi gerek.
Mas enquanto a cópia de confirmação não vier, temos de vigiá-lo.
BUGÜN HAMBURG'DAN GÖNDERÍLMÍS Ç
ENVIADA DA AOR HAMBURGO HOJE
Mesajï Hamburg'tan mï aldïn?
Recebeu a mensagem de Hamburgo, hoje?
Bu Hamburg'da özel bir tür ajan için kullanïlan bir sözcük.
É uma palavra usada em Hamburgo para um tipo especial de agente.
Hamburg hep hafïzasï güçlü birilerini arar.
Hamburgo está sempre à procura de pessoas com memória invulgar.
Hamburg'a en kïsa yol o.
Continua a ser o canal mais rápido para Hamburgo.
Hamburg'a bununla mï ulaşabilecegini söyledin?
Disse que pode contactar Hamburgo com isto?
Bu Hamburg degil.
Não é Hamburgo.
Hamburg'dan bir mesaj geldi.
Recebi uma mensagem de Hamburgo.
Mesajlarïnï Hamburg'a başkasï mï aktarïyor?
E alguém transmite as suas mensagens para Hamburgo?
Tek şansïmïz Hamburg'dan gelen kuryeye ulaşmak.
Só temos mais uma oportunidade de contactar Hamburgo.
Hepimizin yaşamïna mal olabilir... ... ama bu şey bu gece Hamburg'a gitmeli.
Pode custar a vida de todos nós, mas isto tem de ir para Hamburgo esta noite.
Yaşlı bir kız bizi Hamburg'a kadar bırakacak.
Uma senhora noa leverá de carro até Hamburgo.
Hamburg'un dışında görev yapıyordum. Kraliyet Hava Kuvvetleri Onarım Birliği'ndeydim.
Eu estava baseado nos arredores de Hamburgo, com uma unidade de manutenção da RAF.
- O kostümü Hamburg'un ilk bombalanışında kaybettim.
- Aquele traje foi-se com o primeiro raid.
Hamburg'da onunla bir düğün töreni gerçekleştirdik. Ama zaten bir kocam vardı.
Participei de uma cerimónia de casamento com ele, mas eu já tinha um marido.
Ne var ki, görünüşe bakılırsa siz mahkumla ilk kez Hamburg'da karşılaştığınızda evli olduğunuz konusunda yalan söylemişsiniz.
Entretanto, parece que quando encontrou pela primeira vez o acusado em Hamburgo... - tenha mentido sobre o seu status marital.
Geçen hafta iki gemi dolusu adam Hayfa'dan Hamburg'a gönderildi.
Dois carregamentos foram mandados de Haifa para Hamburgo.
Hepsini toptan Hamburg'a geri göndereceğiz.
- Sim, senhor.
Şu Olympia. Hamburg'a gitmiyor.
O Olympia...
Bunu, Londra, Hamburg, Dresden veya Tokyo bombardımanlarında ölen... binlerce sivile söylemenizi öneririm.
Sugiro que fale disso com os civis de Londres, Hamburgo, Dresden e Tóquio... mortos aos milhares pelos bombardeamentos aéreos.
HAMBURG HAVAALANl
AEROPORTO DE HAMBURGO
" Schussnigg, Willi, 48, sıvacı, Hamburg doğumlu.
" Schussnigg, Willi, 48 anos, nascido em Hamburgo.
Burada efendim, Hamburg'da.
Aqui, senhor, em Hamburgo.
Ama birkaç gün önce Hamburg'da olup, 22 yıl önce de Paris'te, 1942'de Varşova'da olan kim var?
Mas quem estava em Hamburgo alguns dias atrás, que também estava em Paris 22 anos atrás e em Varsóvia em 1942?
Müfettiş Hauser, Hamburg Polisi, Baş Müfettiş Morand da lnterpol'den.
Inspetor Hauser, da polícia de Hamburgo, e o Inspetor Chefe Morand, da Interpol.
- Varşova, Paris, Hamburg.
- Varsóvia, Paris, Hamburgo.
# Hamburg'da bir uğrak limanı Yağmurdan sırılsıklam bir sokakta #
No porto de Hamburgo na calçada molhada
# Hamburg'da bir uğrak limanı Doğu'dan gelen üç denizci #
No porto de Hamburgo três marinheiros javaneses
Hamburg'dan yeni döndü.
Ele acabou de voltar de Hamburgo.
O da bana, Hamburg'da faaliyet gösteren kendisine ait çocuk kliniğinin faaliyetlerine son vereceğini, tehdit mektupları aldığını ve Aryan ırkından çocuklara bir daha elini sürerse başının belaya gireceğini söyledi.
E ele disse-me que a clínica para crianças que começara em Hamburgo ia... ele ia ser destituído e que recebia cartas ameaçadoras que diziam que se ele pusesse as mãos em crianças arianas, teria problemas.
Temmuz 1943'ün sonunda Harris bu gelişmiş teknolojiyi, Hamburg'un yıkımında kullandı.
No fim de Julho de 1943, Harris deflagrou a tecnologia melhorada com efeitos devastadores, em Hamburgo.
Hamburg'a yapılan ilk saldırının tesirli olması nihayetinde kullanmak için izin alınan ve uzun süreden beri sahip olduğumuz bir şeyden ileri gelmişti. Bu "window" adıyla biliniyordu [17].
A eficiência da primeira incursão em Hamburgo deveu-se a, finalmente, termos permissão de usar algo que tínhamos há muito tempo, e que era conhecido como "janela",
Çok ağır bir hava akınıydı. ( Hans Brunswig, Hamburg İtfaiye Amiri ) Hemen hemen geçen yıl başımıza gelenle aynıydı.
Foi uma incursão muito pesada, mas tínhamos tido quase o mesmo um ano antes.
( Ben Witter, Gazeteci, Hamburg ) İnsanlar, alevlerden kaçmak için suya atlamaya çalışıyordu. Ancak su da yanıyordu.
As pessoas tentavam saltar para lá para fugirem ao fogo, mas a água também ardia.
Hamburg'da ilk defa olarak, gerçek manada silah sanayiinde çalışan Alman halkının moralinin bozulduğunu gördük. Silah üretim sanayisi çökecekti.
Em Hamburgo descobrimos pela primeira vez, que o moral do povo alemão podia ser tão destruído que o trabalho na indústria, na indústria de armamento, iria desabar.
Hamburg'dan iki hafta sonra, Alman endüstrisine karşı öldürücü darbeyi indirmeyi planladılar.
Duas semanas depois de Hamburgo, planeavam o golpe final contra a indústria alemã.