English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Hhm

Hhm Çeviri Portekizce

63 parallel translation
- 400? - Evet.
Hhm... 400 Sim.
Bakın, biliyorum HHM çok efsane görünüyor. Şirkette bir sürü avukat var, onların yanında ben Wal-Mart ile kapışmaya çalışan limonatacı çocuğum. Ama şöyle de bir şey var...
Eu sei que a HHM é fantástica e tem imensos advogados e comparado com eles, eu sou um miúdo a vender limonada e a competir com a Walmart, mas a questão é :
HHM ortaklarından biriyle adım aynı olduğu için cezalandırılacak mıyım yani?
É suposto ser punido por ter o nome de um dos sócios da HHM?
Evet, HHM toplumun arkasında duruyor biliyorum.
Não, sim, a HHM é um pilar da comunidade.
Ben de onu HHM ortaklığından çıkarırım.
- e iria vender a parte dele da HHM. - Credo, Jimmy.
Gerçekten. Ama HHM'de ne kadar çalıştım biliyorsun.
A sério mas sabes que investi muito na HHM.
Yani HHM tarafından temsil edilme konusunda ısrarcıydınız diyelim.
Vocês insistiram em ser representados pela HHM.
Biliyorum bu rica edilecek bir şey değil ama onları HHM'e dönmeleri için ikna etmelisin.
Eu sei que é pedir muito, mas tens de os convencer a voltar para a HHM.
HHM'e geri dönmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Recomendo-os a voltar à HHM.
Bu kadar yüklü parayı saklayıp duramazsınız. Onu geçtim, bu parayı harcamanıza imkan yok. Yani, HHM'e gidip Bayan Wexler'dan özür dileyin ve kabul edin şu anlaşmayı anasını satayım.
Não podem esconder um saco de dinheiro para sempre nem serão capazes de o gastar, por isso, voltem à HHM, desculpem-se à Ms. Wexler e, pelo amor de Deus, aceitem o acordo.
HHM'e yönlendirmemiz gerekiyor.
Encaminhá-lo à HHM.
Bu davayi HHM'e tasiyarak müvekkillere iyilik etmis olacagiz.
Entregar o caso à HHM é para o bem deles.
Davayi HHM'e veriyor muyuz?
Entregamos o caso à HHM?
Kendinizi HHM'in yüzü olarak tanitin.
Apresentem-se como sendo da HHM.
- HHM bunu etik görmüyor.
- A HHM não acha isso ético.
Hamlin ve HHM geride kalacak.
Deixas o Hamlin e a HHM para trás.
Bunlari defalarca konustuk zaten. HHM'den asla ayrilmayacagim.
Já falámos sobre as razões pelas quais nunca vou deixar a HHM.
Ya dedigini yapacak, ya da HHM batacak. Kusursuz bir plan.
Ele tem de ceder, senão a HHM vai à falência.
Dün HHM'de gördügümüz o karsilama neydi öyle. Ona ne diyeceksin?
Olha só como te receberam ontem na HHM, o que achaste?
Tüm HHM lobisi seni alkisliyordu.
O átrio da HHM a aplaudir-te.
Davayı HHM'E vereceğim.
Vou dar o caso à HHM.
Sandpiper davası HHM'in boyunu aştı.
O caso da Sandpiper está a ficar demasiado grande para a HHM.
HHM için çalışmayacaksın. Chuck Davis Main'e kimi işe alacaklarını söyleyemez.
Não trabalharias para a HHM e o Chuck não pode dizer à Davis e Main quem contratar.
Yani HHM'deki elemanlar cidden iyi iş çıkarıyorlar.
Quero dizer, os tipos da HHM estão a fazer um excelente trabalho.
Evrak incelemesi, HHM ile koordine edilecektir.
A revisão de documentos será coordenada através da HHM.
Ben de HHM'i mi bıraksam? Muhteşem DM trenine atlarım.
Talvez devesse sair da HHM e apanhar o agradável comboio da D M.
İhtiyaç duyulması halinde HHM'e...
- Informaremos a HHM sobre...
Ben size ve HHM'e Sandpiper davasını kazandırmak için buradayım. - Her şeyin sebebi bu zaten.
Estou aqui para vos ajudar e à HHM a ganhar o caso Sandpiper.
Söylememe bile gerek yok ama bu da HHM'i kötü gösteriyor.
E não preciso de lhe dizer que isso não é bom para a HHM.
HHM'de çalışmaya başlayalı ne kadar oldu, on yıl mı?
Então, está na HHM há quê, 10 anos?
HHM çalışırken beni hukuk fakültesine gönderdi.
A HHM pagou-me o curso de Direito, enquanto trabalhava.
İçin rahat olsun, HHM stratejisine dair bir bilgi de istemeyiz.
E não esperaríamos que nos desse informações sobre a estratégia da HHM.
HHM'e borcum çok büyük.
Devo muito à HHM.
Hem artık iyice HHM'de bir geleceğim yokmuş gibi görünüyor.
Além disso, a HHM parece cada vez mais um beco sem saída para mim.
HHM'e de kesinlikle dava açmıyorum.
E não vou processar a HHM, com toda a certeza. - Kim...
HHM için aylar, hatta yıllar sürecek bir dava.
Meses de trabalho para a HHM. Talvez anos.
HHM'de olsa beş yıl ile sonsuz arasındaydı bu süre.
Ao contrário de entre cinco anos e nunca na HHM. Não é muito mau.
Schweikart Cokely, HHM'e olan borcunu ödeyip seni 2 yıl sonra ortak yapacak, doğru mu?
A Schweikart Cokely pagará a tua dívida à HHM e far-te-á sócia dentro de dois anos, certo?
Sizin için güvenli tercih HHM olur.
A escolha segura para vocês seria a HHM.
Her soruya, her endişeye verecek bir cevabım vardı ve HHM'i de kötülemedim hiç.
Eu tinha uma resposta para cada pergunta, para cada preocupação, e não falei mal da HHM, de todo.
Yani sonuçta ilk başta HHM'e gelme sebepleri neydi ki?
Então... Quero dizer, porque contrataram a HHM, para começar?
Merak etmeyin, HHM'in meziyetlerini övmeye gelmedim.
E não se preocupem, não estou aqui para enaltecer as virtudes da HHM.
- HHM'de kalıyorlar.
Vão continuar com a HHM.
- HHM'e ne olmuş?
Eu... - O que aconteceu à HHM?
Howard, HHM'i bıraktığını söyledi.
O Howard disse-me que te demitiste da HHM.
Yani... Emekli mi oldun şimdi? Sadece HHM'i değil, hukuku da mı bıraktın?
Então, reformaste-te, não só da HHM, mas da advocacia?
Mesa Verde'yi Kim hak ediyor, sen değil. HHM değil.
É a Kim que merece o Mesa Verde, não és tu, não é a HHM.
Biliyorum HHM'de arkadaşların var ve çok şey bildiklerini sanıyorlar ama...
Eu sei que tens amigos na HHM e eles têm muita lábia, mas vá lá...
- Chuck HHM'in ortağı.
O Chuck é sócio da HHM.
HHM ile ilgili bir sıkıntım yok.
Não tenho qualquer queixa em relação à HHM.
HHM mi?
Da HHM?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]