Hiroshima Çeviri Portekizce
183 parallel translation
Hiroshima'daydın, değil mi?
- Esteve em Hiroshima, não esteve?
HİROŞİMA SEVGİLİM
HIROSHIMA MEU AMOR
Sen hiç bir şey görmedin Hiroşima'da.
Tu não viste nada em Hiroshima.
Bir hastane var Hiroşima'da.
O hospital existe em Hiroshima.
Hiroşima'daki hastaneyi görmedin.
Tu não viste o hospital em Hiroshima.
Hiç bir şey görmedin Hiroşima'da.
Tu não viste nada em Hiroshima.
Ne müzesi Hiroşima'da?
Que museu em Hiroshima?
Hiroşima'da dört kez müzede.
Quatro vezes no museu em Hiroshima.
Dört kez müzede, Hiroşima'da.
Quatro vezes no museu em Hiroshima.
Bir sabah uyanıp da... saçlarının döküldüğünü gören, kimlikleri seçilemeyen...
Massas anónimas de cabelo Que as mulheres de Hiroshima, encontravam caídas inteiras de manhã, ao acordar.
Ben hep ağlamışımdır Hiroşima'nın alınyazısını düşündükçe.
Eu sempre chorei o destino de Hiroshima.
Çiçeklerle örtülüydü Hiroşima.
Hiroshima estava coberta de flores.
Tıpkı aşkta olduğu gibi bir sanı beliriyor insanın içinde,... hiç unutamayacağı sanısı,... ben de hiç unutamayacağım sanmıştım Hiroşima'yı bu yüzden.
Tal como a ilusão existe no amor, a ilusão de que nunca esquecerás, também eu estava sob a ilusão de que nunca esqueceria Hiroshima.
Sağ kalanları da gördüm,... Hiroşimalı kadınların karınlarındaki bebekleri de..
Vi também os sobreviventes, e aqueles que estavam no útero das mulheres de Hiroshima.
O her zaman sınırsız olan... hayal gücünün bile tasarlayamayacağı... bu haksız alınyazısına,... geçici bir süre için de olsa, sağ kalan Hiroşimalılar'ın... nasıl seslerini çıkarmadan,... suçsuzlukla, belli bir yumuşaklıkla, uyduklarını gördüm.
Vi a paciência, a inocência, a doçura aparente com as quais os sobreviventes temporários de Hiroshima se adaptaram a um destino tão injusto que a imaginação, normalmente tão fértil, se silencia perante ele.
Peki sen, sen Hiroşima'da mıydın?
Estavas em Hiroshima?
Ailem Hiroşima'daydı ama.
Mas a minha família estava em Hiroshima.
Ne yapıyorsun Hiroşima'da? Bir film.
Porque estás tu em Hiroshima?
Hiroşima'da karşılaşmak.
Conhecermo-nos em Hiroshima.
Hiroşima ne demekti senin için Fransa'da?
O que significava Hiroshima para ti, em França?
Tanıdığın başka Japonlar da oldu mu Hiroşima'da?
Conheceste muitos japoneses em Hiroshima?
Hi-ro-shi-ma.
Hiroshima.
Barıştan başka ne üstüne film çekilebilir ki, Hiroşima'da?
Que mais se poderia esperar em Hiroshima?
Hiroşima'da son günün olduğu için mi?
Porque era o teu último dia em Hiroshima.
Seni bulmak güç olmadı Hiroşima'da.
Foste fácil de encontrar em Hiroshima.
Biz pek alay etmeyiz barış filmleriyle burada, Hiroşima'da.
Aqui em Hiroshima não trocamos de filmes sobre a paz.
Yalnız mısın Hiroşima'da?
Estás sempre sozinho em Hiroshima?
Hiroşima'nın adını okuyorum bütün gazetelerde.
Hiroshima aparece em todos os jornais.
Gece hiç sona ermez mi, Hiroşima'da?
As coisas nunca param à noite em Hiroshima?
Hiroşima'da kalacağım.
Vou ficar em Hiroshima.
Hiroşima'da.
Em Hiroshima.
Kal Hiroşima'da.
Fica em Hiroshima.
Elbet kalacağım Hiroşima'da... seninle.
Claro que ficarei em Hiroshima contigo.
Kal benimle Hiroşima'da.
Fica em Hiroshima comigo.
Size Hiroshima ve Nagasaki'nin resimlerini gösterebilirim.
Poderia mostrar-lhes fotos de Hiroshima e Nagasaki.
Hiroşima ve Nagazaki'dekileri saymıyorum... çünkü o saldırılar 2. Dünya Savaşı'ndan ziyade... 3. Dünya Savaşı'na daha uygun.
Omito Hiroshima e Nagasaki, pois esses ataques pertencem mais à Terceira Guerra Mundial... do que à Segunda Guerra Mundial.
Tek hataları bizi en başta haklayamamış olmalarıdır... bu hatalarının bedelini Hiroşima'da ödediler.
O único erro deles foi não terem acabado logo connosco... e pagaram esse erro em Hiroshima.
Hiroşima'yı hatırla.
Lembre-se da Hiroshima.
Hedefi, Hiroşima'ydı.
O seu alvo era Hiroshima.
Uçağı park ettiğimiz alandalardı.
Piloto de Hiroshima vi que havia centenas de pessoas na zona em que o avião estava parado.
6 Ağustos sabah saat 8 : 15'te 32.000 feet'te uçan Enola Gay, Hiroşima'ya bombayı bıraktı.
Às 8h15 da manhã de 6 de Agosto, o Enola Gay, a 32 mil pés, largou a bomba sobre Hiroshima.
Tüm Hiroşima'nın vurulduğunu, şok içerisinde, o andan sonra anladım.
Foi aí que percebi, chocada, que tinham atingido toda a cidade de Hiroshima.
Temiz, güneşli bir gündü ve görüş mesafesi açıktı. Geri geldiğimizde tekrar Hiroşima yönünde ilerlerken malûm bulutun yükseldiğini gördük.
Estava um dia de sol e a visibilidade era completa, por isso, quando voltámos, e passámos por Hiroshima,
Bence tamamiyle gereksizdi. Çünkü Hiroşima'ya bomba atıldığı esnada Sovyet hükûmetiyle görüşmeler yapıyorduk. Düşmanlıkları evveliyatla bitirmeye bakıyorduk.
Achei que era completamente desnecessário, porque quando largaram a bomba em Hiroshima estávamos em negociações com o governo soviético, à procura de um fim antecipado para as hostilidades e estávamos completamente exaustos.
Hiroşima'da 70.000 kişi ölmüştü.
70 mil morreram em Hiroshima.
Burada Hiroşima ve Nagazaki'nin toplamından daha fazla insan öldü.
Morreram mais pessoas do que em Hiroshima e Nagasaki juntas.
Amerikalılar'ın Hiroşima'da bomba kullanması gibi.
Como os americanos usaram a bomba em Hiroshima.
Her biri 10 kilotonluk iki bomba yıkım etkisi Hiroşima bombasından daha fazla.
Cada qual é uma arma de dez toneladas muito superior á bomba de Hiroshima.
Bu sabah 6 : 30'da Hirsihima Video'dan Shinji Kuraki ile olan toplantıyı hatırladınız mı?
Não esqueças o encontro de hoje, às 6 : 30, com o Shinji Kuraki da Hiroshima Video.
Peki Hiroşima'ya gelmeden neredeydin?
Onde estavas antes de vires para Hiroshima?
Peki neden her şeyi görmek istedin Hiroşima'da?
Eu porque querias ver tudo em Hiroshima.