English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Huzurlu

Huzurlu Çeviri Portekizce

1,467 parallel translation
Huzurlu ve uzun yaşa.
Paz e longa vida.
- Ben her zaman burayı huzurlu bulmuşumdur.
Sempre o considerei tranquilo.
Huzurlu ve uzun yaşa, Komutan.
Paz e longa vida, Comandante.
Ne, huzurlu olmak istiyor musun istemiyor musun?
Que foi, não queres paz de espírito?
Huzurlu.
É sossegado.
- Huzurlu görünüyor.
- Parece tranquilo.
24 senelik huzurlu yaşamı, ömür boyu korkuya tercih ederim.
É só que prefiro viver 24 anos de paz a uma vida inteira de medo.
Neredeyse huzurlu görünüyor değil mi? Huzurlu mu?
- Quase parece sereno, não é?
Orası çok huzurlu olmalı Wraithlerin gelmeyeceğini bilmek.
Deve ser tão pacífico, sabendo que os wraith não virão.
Bence burada bahsettiğimiz şeyin huzurlu bir ölüm olamayabileceğini bilmen önemli.
É importante frisar que se pode tratar duma morte pouco pacífica.
Şey, burası huzurlu bir yer aslında.
Bem, é pacífico aqui.
Onlara şeref ve en sonunda huzurlu bir ölüm sağlıyorsun.
Dás-lhes dignidade e, no fim, paz.
Hepimiz için hayal ettiğimiz gibi bir yuva gördüm. Yağmurun mahsule can verdiği güneşli, huzurlu bir yer.
Vi a casa que tinha sonhado para todos nós, um lugar tranquilo com sol e chuva para o cultivo.
Ben ve karım - ruhu huzurlu olsun -... ona isim verdik!
Eu e minha esposa, que descanse em paz, demos-lhe esse nome.
Huzurlu ve sakin gözüküyor değil mi?
Estou à procura de alguma paz e sossego, sabe?
Burası daha iyi. Huzurlu.
Eu gosto disto, é pacífico.
Huzurlu olmalı, evet...
É, deve ser uma paz só.
Hiç bu kadar huzurlu olmamıştım.
Nunca me senti tão relaxado.
Güreşlere katılmazlarsa bu boğa türünün neslinin tükeneceğini biliyor musun? Huzurlu görünüyorlar.
Sabes que essa raça de touro se teria extinguido extinguido se não fossem as corridas de touros.
Bölgedeki bir çok devlet okulunun aksine... huzurlu, uyumlu ve tehlikelerden uzak bir şekilde eğitim görebilecekleri bir yer... ta ki bugüne kadar.
Um local onde podem estudar em paz e harmonia... livres dos problemas que infestam muitas das escolas públicas da região... até hoje.
Kendimi gerçekten huzurlu hissettiğim tek zamandı.
É a única altura em que me lembro de me sentir verdadeiramente... em paz.
"Huzurlu Olimpiyatlar" denen şeyin huzuru bu sabah saat 5.00'te, gün ağarmadan bozuldu.
A paz das que estavam a ser as "Serenas Olimpíadas"... foi estilhaçada esta madrugada, cerca das 5 da manhã.
- Huzurlu ve memnuniyet verici.
Fresco... Agradável...
Sessiz, sakin, huzurlu.
200 hectares até ter havido uma venda num Dezembro. - Vês aquele terreno além?
- Burası çok daha huzurlu. - Evet, anlıyorum.
É muito mais tranquilo aqui Claro.
Her insanı huzurlu ve eksiksiz hissettirebilir.
Todos os homens se sentem em paz e completos.
Evde huzurlu ve sıcak olduğunuzu düşünmek bizi ayakta tutuyor.
A lembrança da mãe na nossa casa boa e quente, faz-nos bem.
- Huzurlu.
Dá-me uma tal calma...
O geldikten sonra daha huzurlu günler geçirdik.
Seria melhor nós dias depois que eles vieram.
Geceleri çok huzurlu.
É tão tranquilo à noite.
Daha huzurlu.
Mais pacífico.
Şehrin başka bir bölümünde, Shigei Hiratsuka ve ailesinin huzurlu kahvaltıları kargaşa ve şaşkınlığa dönüşmüştü.
Noutra parte da cidade, o pacífico pequeno-almoço em família de Shigai Hiratsuka tinha dado lugar ao caos e confusão.
Tanrım bize mübarek huzurlu bir gece ver.
Deus nos abençoou com paz esta noite
Eğer korsanlarla mücadele olmazsa ancak huzurlu sıcak bir yatakta ölmek mümkün olabilir.
Podes "e se" a tua vida inteira e morrer em paz numa cama quente ou podes fazer valer a tua existencia e prevenir que os piratas façam sofrer a outros como é seu costume
Onunla çalışırken kendimi huzurlu hissedemiyorum.
Não me sinto confortável a trabalhar com ela.
Amacım bu işi sessizce, huzurlu bir şekilde ve olaysız yapmak.
O meu objectivo é fazer isto, calma e pacificamente, e sem incidentes.
... Ben ve Diana gerçek bir aile olacağız Yılbaşında bilgisayar Daha huzurlu bir yer Annemin patronları...
um computador pelo Natal os chefes da mamã...
Sence o çocuklar huzurlu mudur?
Como achas que esses miúdos estão a esquecer?
Belli ki, o huzurlu liman... yolculukların sonunda varılan o sakin, güvenli yer... bizim için yok.
Não cabe a nós, ao que parece, o porto seguro... em que jornadas quase se completam, agitar, afundar... e fazer apodrecer, na calmaria.
Gitmeden önce de, uzun ve huzurlu bir emeklilik amaçlıyorum... ve de bunun bedelini o piç kurusu ödeyecek.
Antes de ir, tenciono ter um descanso longo e confortável, e aquele chulo vai ter o que merece.
Biliyorsun, böylece hepimiz geceleri huzurlu olacağız.
Tu sabes, para que podermos descansar melhor à noite.
Aslında huzurlu gözüküyor.
Parece um lugar agradável, na verdade.
Artık huzurlu.
Ele agora está em paz.
Senin huzurlu olmanı istiyor.
Ela queria que você tivesse paz.
Bilmiyorum. Renkli veya huzurlu bir şey.
- Não sei, qualquer coisa colorida ou pacífica.
Çok huzurlu görünüyordu.
Ela parecia tão calma.
Sen ve ben burada beraberiz, güvenli ve huzurlu.
Nós os dois vamos ficar aqui dentro, sãos e salvos.
Mutlu sonu beklemeden A Christmas Carol'unki gibi huzurlu bir yaşamın olabilir.
E eu estou aqui para te dizer... que o resto da tua vida vai ser como um conto de fadas... mas sem o final feliz.
Huzurlu ol.
Bem, vamos parar então, por precaução.
Bugünlerde teknik okullardan daha huzurlu bir yer var mı acaba? Evet, öyle!
há alguma coisa que não consiga alcançar aqui'
Çok huzurlu görünüyorsun.
Tem um ar tão pacífico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]