Ibo Çeviri Portekizce
35 parallel translation
Frodo gördüğüm kadarıyla amcan Bilbo pek değişmemiş.
Frodo, vejo que seu t ¡ o B ¡ Ibo não mudou mu ¡ to.
Bilbo gittiğinden bu yana.
Desde que B ¡ Ibo part ¡ u.
Bilbo'nun garip sihirli yüzüğü.
O Anel esqu ¡ s ¡ to e mag ¡ vo de B ¡ Ibo.
Seni görünmez yapan Bilbo'nun "garip" yüzüğü değil mi?
O Anel esqu ¡ s ¡ to de B ¡ Ibo? Que faz vovê f ¡ var ¡ nv ¡ sível?
Bilbo değil mi?
O B ¡ Ibo não!
Bilbo'nun elinde fırsat varken o pis mahluku öldürmemiş olması ne acınası bir şey!
Que pena B ¡ Ibo não ter matado aquela vr ¡ atura v ¡ I quando pod ¡ a!
Bilbo'nun onu Torbaköylü Baggins'lerden saklanmak için kullandığını görmüştüm.
Eu v ¡ B ¡ Ibo usando-o uma vez, antes de ¡ r embora... para esvondê-Io dos Savkv ¡ Ile-Bagg ¡ nses.
Bilbo!
- B ¡ Ibo!
Bilbo hep burada mıydın?
B ¡ Ibo, esteve aqu ¡ o tempo todo?
Bu işi budala hobbit Bilbo başlattı sonunu da getirsin ya da kendini bitmiş bilsin.
B ¡ Ibo, o Hobb ¡ t tonto, vomeçou o vaso e é melhor que ele o avabe.
Bu iş seni aştı Bilbo.
Ja esta além de vovê, B ¡ Ibo.
Bilbo bunun üstüme uyacağını sanmam.
B ¡ Ibo, não avho que va f ¡ var bem.
Bay Bilbo'nun yüzüğünü alan şey mi?
O que f ¡ vou vom o Anel do Sr. B ¡ Ibo?
Keşke Bay Bilbo eline fırsat geçtiğinde şu mahluku öldürseymiş.
É uma pena o Sr. B ¡ Ibo não ter matado a vr ¡ atura quando pod ¡ a.
Intro ibo ad altare Dei.
Intro ibo ad altare Dei.
120 milyon nüfus ve 250'nin üzerinde etnik grup barındıran ülkede özellikle kuzeydeki Fulani Müslümanları ile güneydeki Hristiyan Ibo'lar arasında etnik düşmanlık var.
Num país com 120 milhões de pessoas e mais 250 grupos étnicos, com uma larga história de violência étnica, particularmente entre os muçulmanos "Fulani" do Norte, e os cristãos "Ibo" do sul.
Etnik temizlikten korkan çoğu Ibo mensubu evlerini terk edip şehirlerden kaçıyor ya da bulabildikleri yerlere sığınıyor.
Temendo uma limpeza étnica, a maioria dos cristãos, abandonou as suas casas fugindo da cidade ou procurando um lugar para se esconderem.
Bir Amerikan askeri birimini ve ölen başkanın oğlu Arthur Azuka'yı arayıp imha etmek istediklerini de.
- O seu grupo tem carga a mais. Quer dizer que ele não é humano? Capitão, este homem é o líder da tribo "Ibo".
Yani insan değil mi? Yüzbaşı, bu adam Ibo kabile reisi.
A sua decisão pôs em risco as vidas dos seus homens e o sucesso da missão.
Pekâlâ, bu doğruysa İbo söyle bakalım, neden suçlu görünüyorsun?
Ibo por que estás com cara de culpado?
Beni etkiledin, İbo.
Ibo.
İbo, Irena'nın muhtemelen Faisal'ın odasında olacağını söyledi.
O Ibo diz que a Irena passa a maior parte do tempo no quarto do Faisal.
BİŞ demek arkadaşlar?
O que significa "IBO"?
Hadi, söyleyin! BİŞ ne demek olabilir?
Vá lá pessoal o que significa "IBO"?
Patron oldun bizi unuttun be İbo, he? Yok be ya.
Passas para chefe e esqueces-te de nós, Ibo.
Çanlı İboyu deviren Ayhan Kaplan sen değil misin? !
O Ayhan Kaplan que eliminou o Çanli Ibo?
Nijerya'da Ibo kabilesinde bebeğin ölü ikizi olarak kabul edilir.
E a tribo Ibo na Nigéria julgava que ela fosse o gémeo morto.
Eğer zanlı Antik bir Mısırlı ya da Ibo kabilesinden biri olsaydı bu bilgi çok yararlı olurdu ama...
Isso seria útil, se a nossa suspeita fosse egípcia ou da tribo Ibo. Mas...
Heyecan verici yeni öğrencilerden biri, Hakiki İBO... İyi bir basketbol oyuncusu, bebeğim.
Um dos meus rookies preferidos, um genuíno PTPer... um jogador de topo.
Yeteneğini kaybediyorsun, İbo.
Ibo.
Acı dostundur, İbo.
Ibo.
İbo, sen devam et.
Sim. substitui-me.
Ama yaşlı İbo, biliyorsun, buna niyetliydi.
Mas o velho "Abe" teve a intenção.
Biliyor musun, İbo, uzun bir gün oldu, bayağı bir içtik ve biliyorum, sünnet işi şu an mantıklı geliyor, ama bence bir düşünmelisin.
Sabe, Abraão, foi um longo dia, bebemos todos de mais, e sei que esta coisa do prepúcio agora parece boa ideia, mas talvez devesse pensar melhor sobre o assunto.
İbo tuvalete gitti de.
O Ibo foi à casa de banho.