Igne Çeviri Portekizce
2,913 parallel translation
Yemin ederim ki, gözüme iğne batırmayı tercih ederim.
Preferiria ser espicaçada nos olhos.
Tek iğne var!
Só temos uma dose.
Ama gerçek şu. : Doğumda önce içinizi deşiyorlar Sonra da iğne iplikle her şeyi yerine dikiyorlar.
Mas a verdade é : quando você tem um filho, eles rasgam suas entranhas e costuram de volta com agulha e linha.
"Gözünü o iğne ile kör etmeden önce geri çekilsen iyi edersin"
"Deixa, mano, ou eu cego-te com esta agulha."
İğne izi?
Marca de agulha?
Samanlıkta iğne aramaya benziyor yahu samanlıkta değil, ormanda.
É como procurar uma agulha no palheiro, numa floresta de palheiros.
Kolundaki iğne izlerine bakarsak, bir aydır yaşıyor olması bile mucize.
Pelos vestígios nos braços, não entendo como não se matou antes.
Burası iğne atsan yere düşmez durumda.
Aqui está tipo o "Senhor das Moscas".
İğne sokulup sokulmamasını dert etmeyen ve muhtemelen silahı olan birileriydi.
Eram do tipo que não se importa com agulhas e costumam ter armas.
Bacaklarında ve midesinde de iğne izleri var.
Tem marcas de agulhas na barriga e nas pernas também.
Onu öldüren iğne hakkında ne biliyoruz?
O que sabemos sobre a agulha que a matou?
Düşünüyordum da Bill sana adrenalinle steroit karışımı bir iğne vursam yeteneğini hızlıca eski haline getirebiliriz.
Sabes Bill, estava a pensar, se te der uma mistura de adrenalina e esteróides, talvez possas reiniciar a tua habilidade.
Herhangir zehir ya da iğne izi bulunamadı.
Sem toxinas detectadas, sinais de agulha, logo...
Samanlıkta iğne arıyorum.
Procuro a proverbial "agulha no palheiro".
Serviksi uyuşturmak için sana bir iğne yapacağım.
Vou dar-lhe uma injeção para adormecer o colo do útero.
Bir iğne ile anevrizmanın tepesini deleceğim.
Pego numa agulha e pico o domo do aneurisma.
İğne ve Penfield retraktörünü alabilir miyim?
Podem passar-me a agulha e o retrator de Penfield?
Ama elimi uyuşturmak için bana iğne vurmak zorundasın.
Mas tens de me dar a injecção de anestesia.
Bu samanlıkta iğne bulmaya yeni bir boyut getiriyor, ama o boyuta girip karşılaştırmalar yapacağım ve tekrar arayacağım.
Parece uma agulha no palheiro da nova dimensão. Vou tentar chegar lá e cruzar as referências. Ligo-vos depois.
Muhtemelen iğne olmam gerekecek.
Devo precisar de levar injecções!
Samanlıktaki iğne.
Assim como a agulha no palheiro.
Doktor bana iğne yaparken çok cesurdum, değil mi, Lois?
Fui muito corajoso quando o doutor me deu aquela injecção, não fui, Lois?
Bana iğne yapacağını bildiğim hâlde gözünün içine bakmaya devam ettim ve yaz planlarımdan bahsettim.
Mesmo quando soube que ele me ia dar a injecção, eu continuei a olhá-lo nos olhos e a falar com ele sobre os meus planos para o Verão.
Kolunun tam burasına bir iğne yiyeceksin.
Ganha uma agulha no seu braço.
Korkarım, bu kız bir iğne yastığı.
Temo que seja uma almofada de alfinetes.
El bilekliği mi yoksa iğne ile yapıştırılanlardan mı olsun?
Para o pulso ou peito?
Ve 2008'deki başka bir keşifte bir testerebalığının iğne parçası Spinosaur'un ağzına gömülü bulundu.
Outro, descoberto em 2008, tinha um fragmento de uma farpa embutido na sua mandíbula.
- Ona iğne mi yapacak? - Şırınga hazır.
Vai dar-lhe uma injeção?
Temiz iğne değiştirme sırası burası mı?
Esta é a fila para a troca de agulhas?
Arkasında bir iğne falan yok, madalya olduğundan şüpheliyim.
Não tem uma mola ou fita, duvido que seja uma medalha.
Belki bir iğne.
- Talvez uma seringa.
Böyle büyük bir iğne yarası daha önce görmemiştim.
Bem, nunca vi um calibre de agulha tão grande.
Neredeyse bir düzine iğne var burada. Ama kan yok.
Tem pelo menos uma dúzia de agulhas.
Bu iğne değil.
Isto não é uma hipodérmica.
Terzi de bu büyük iğne yastığı ekine bayılacak.
E o Costureiro ficará deliciado com esta almofadinha costurada.
Bir iğne mi kullandın?
Usou uma agulha?
Bunu her kim yaptıysa bir iğne kullandı,.. ... o yüzden bir delinme izi olması gerekiyor.
Quem fez isto, usou uma agulha, então tem de haver uma marca de perfuração.
İğne, aracın standart paketinde bulunuyor mu merak ettim.
Imagino se a intravenosa e a agulha vem de fábrica.
İğne yaprak dondurulmuş şerbeti!
o sorbet de agulhas de pinheiro.
İğne yaprak...
Sorbet...
İğne yaprak dondurulmuş şerbeti mi?
Sorbet de agulhas de pinheiro?
Kolunda bir sürü iğne izi var.
Tem muitas marcas de seringa.
Kabarcıklı ödem yapmış ciğerler, haplar, iğne izleri aşırı dozdan gitmiş gibi görünüyor.
Pulmões espumosos e edematosos, pílulas, marcas de seringa... Parece ter sido overdose.
Bana kör uçlu bir iğne verin hemen.
Quero uma agulha de ponta romba.
Bakıyorum hâlâ iğne işindesin.
Ainda a usar agulhas, pelo que vejo.
- İğne neye bulanmış?
O que há nela?
- Sam'e karşı seksi görünmek istiyorum. Yumurtalık gelişimi için iğne yaptırmak, pek seksi değil.
- Gosto de ser sensual com o Sam, e injecções para estimular a ovulação não são sensuais.
Her ihtimale karşı 20 geyclik iğne ile aselbent getirin.
Traga-me um êmbolo 20 e benjoim, caso seja preciso.
Ufacık bir iğne.
Só uma pequena picada.
Güçlü bir yatıştırıcı verilmiş, yakın mesafeden, ikisinde de iğne yarası var.
Foram sedativos pesados e cada um está com uma ferida.
- İğne vuruldu.
- Com injeção.