Ikiz Çeviri Portekizce
1,697 parallel translation
Sadece bu ikiz kız kardeşler yapabiliyor.
só este par de irmãs gémeas é que o pode fazer.
Onlar da mı ikiz?
elas também são gémeas?
Bu yüzden ikiz kuleleri yok ettiler.
- Por isso abateram as Torres Gémeas.
Bize bakın, ikiz gibiyiz!
Certo, olhem para nós, somos como gémeas!
Birbirinize ikiz kadar benziyorsunuz!
Vocês os dois podiam ser gémeos.
İki ikiz yatak yeterli olur, teşekkürler.
Duas camas individuais seria óptimo, obrigada. O mais afastadas possíveis.
Sonra Prenses Leia onu karbonitten kurtardı ve birbirlerine aşık oldular ve evreni kurtarıp evreni kurtarmaya devam edecek ikiz Jedi bebekleri oldu.
A princesa Leia salvou-o da carbonite. E apaixonaram-se e salvaram o universo, e tiveram bebés Jedi gémeos que continuaram a salvar o universo.
Randy, dipteki ikiz kardeşine sarılayım derken içine düştükten sonra çimentoyla kapattılar sanıyordum.
Pensei que a câmara a tivesse enchido de cimento quando o Randy caiu lá dentro a tentar abraçar o seu irmão gémeo no fundo.
Earl'ün şehirdeki ikiz kardeşinin ziyarete geldiği zamanı hatırlıyor musunuz?
Lembram-se quando o irmão gémeo do Earl veio da cidade para o visitar?
Bu adam bir şekilde altı kişiyi öldürüp,.. ... sonra da kendini George Lazlo'ya ikiz gibi benzetecek bir plastik cerrah buldu öyle mi?
Que este tipo por alguma razão matou seis pessoas e depois encontrou um cirurgião plástico que fez com que ficasse idêntico ao George Lazlo?
Uçakları ele geçiren insanlar ikiz kulelere çarpan insanlar, işte onlar hayvandı.
- Não, não... As pessoas que desviaram os aviões, que os atiraram contra as duas torres,
Daha önce... Haklarında efsaneler duymuştum. İnsanların ikiz doğduğunu duymuştum.
Quer dizer, eu ouvi mitos relacionados com Doppelgangers, e li algo sobre eles nos livros.
Birbirimize aşık değiliz. Onunla ikiz gibiyiz.
Ela e eu somos como os gémeos.
Yani bir ikiz partneri var.
Então, ele tem usado um duplo.
Penny bu Sheldon'ın ikiz kardeşi Missy.
Esta é a Missy, irmã gémea do Sheldon,
Bak şimdi, ben bütün hayatımı, ikiz kardeşimin, annemin deyimiyle...
Vivi toda a minha vida a lidar com o facto de o meu irmão gémeo ser,
Benim gibiler, 100 doların üzerindeki Benjamin Franklin ve 5 ikiz kardeşi tarafından kurtarılmadığı sürece, zamanını boşuna harcıyorsun.
A menos que o meu povo tenha sido libertado pelo Benjamin Franklin e os seus cinco irmãos gémeos, perde o seu tempo.
Daha önce ikiz gördünüz, değil mi?
Vocês já tinham visto gémeos, sim? Sim.
Aman tanrım. Yoksa ikiz miyiz!
- Meu Deus, ambas vemos a Oprah.
Danny ve Philippa, ikiz Ajan Booth.
O Danny e a Phillipa são gémeos. São muito unidos.
Ve müvekkilimin ikiz kardeşi var.
E a minha cliente tem um irmão gémeo.
Andrew'nun gençliğiyle Dave'in gençliği karşılaştırıldığında neredeyse ikiz gibiler.
Comparando Andrew como um adolescente e Dave como um adolescente, - Eles são quase irmãos gêmeos. - Ele é o modelo mais antigo.
Çünkü gazetenin sayfalarını karıştırıyorum ve etkileyici bir şey görüyorum bana ilham veren bir şeyi, ikiz kuleleri görüyorum.
Porque abri o jornal numa página, e vi uma imagem que era magnífica, que me inspirou. Vi duas torres.
Ve şimdi tekrar düzlüğe çıkmıştık ikiz kulelerin yer altı garajında ilerliyorduk.
Estávamos outra vez na horizontalidade das ruas. Circulávamos dentro da garagem situada por baixo das duas torres.
Çocukluğumuzdan bu yana sanki Robb'la yapışık ikiz gibi olsak da bunun ne olduğunu bilmesem de, birlikte yaşamak için buradayız gibi geliyor.
Se é a ligação entre o Robb e eu desde que éramos crianças. Não sei o que é, mas é como se estivéssemos juntos para a vida.
Diğer ikiz orada mı?
O outro gémeo está lá?
Mezarlığa gideceğiz ve o ikiz, kardeşinin cenazesine gelecek mi bakacağız.
Vamos ao cemitério. Para ver se o gémeo vai ao enterro do outro gémeo.
Kızıl saçlı olan ikiz.
O ruivo é um gémeo.
Bunu da öldürmeyin, elimizde başka ikiz kalmadı.
Não vais matar este também que assim não sobrará mais gémeos.
N'aber, ikiz?
E que tal, gémeo?
Alberto, ölen ikiz.
Alberto, o morto.
# Hala ikiz kulelerimizin ikisi de yerinde #
Ainda temos as duas torres gémeas
Onlar ikiz değil.
Eles não são gémeos!
Len ikiz dingiller.
Gémeos idiotas.
Kötü ikiz!
- Gémeo malvado. - Príncipe da Noruega.
Kötü ikiz diyorum.
- Aposto no gémeo malvado.
Adı Amazon İkiz Yılanı, zehirlidir.
Chamam-se cobras gémeas do amazonas, é venenosa.
İkiz kulelere yaptıklarını onlara ödetip.
Queria vingar-me das Torres.
İkiz kardeşim polistir. Artık bisiklet kullanıyor ama rütbe indirimi olmadığını iddia ediyor.
Ele anda de bicicleta agora, mas jura que não foi nenhuma despromoção
Bu ikiz kardeşimin bana öğrettiği bir numara.
Isto é um pequeno truque que o meu irmão gémeo me ensinou.
- İkiz gibiler.
- São como gémeos.
İkiz kardeşim.
É minha irmã gémea.
İkiz sihirbazlar Maurice ve Ralston sihirli babalarının kaybından sonra, kendilerini hazır hissettiklerinde, babalarının onlara bıraktığı sihir numaraları kitabını buldular.
Quando se sentiram preparados, os gémeos mágicos, Maurice e Ralston, lidaram bem com a perda do seu pai mágico, ao encontrarem o seu livro de segredos onde ele o deixara.
Bu İkiz Kuleler kafamda tilki gibi geziniyorlar.
Estas torres gémeas andavam a pairar na minha cabeça. Pensava nelas a toda a hora.
"Paris Benzeri", çift sayfa, "İkiz Kuleler inşa edildi."
O'Paris Match'anuncia que as torres gémeas estão construídas!
Şu anda vaktimi İkiz Kuleler'i gözetlemekle geçiriyorum.
Dedico o meu tempo a observar as torres gémeas.
Uçağın puslu camından dışarı baktığımı ve uzakta İkiz Kuleleri gördüğümü hatırlıyorum.
Recordo-me de olhar pela janela do avião, e ver, à distância, as duas torres.
"İkiz Kuleler'in arasında yürüyen adam sen misin?" diyorlar.
'És o tipo que caminhou entre as Torres? '
- İkiz.
- O gémeo.
İkiz kardeş ihtimali ortadan kalktı.
Acaba com qualquer teoria do irmão gémeo.
İkiz kızları olmuş.
Ela tem gémeos. Meninas.