Ilegal Çeviri Portekizce
4,722 parallel translation
Onların birer "omerta" azizi olduğundan, Kaçak içki ticareti dışında Başka bir şey konuşmayacaktır.
- Duvido que o seu precioso Omerta se aguente melhor do que durante o seu domínio no comércio ilegal de bebidas alcoólicas.
Bu çok tehlikeli bir durum, yasadışı olmasından bahsetmiyorum bile.
Trata-se de uma situação muito perigosa, para não dizer ilegal.
Catherine, bu yasal değil.
Catherine, isso é ilegal.
Burası yasa dışı bir yerleşim.
Isto é um acampamento ilegal.
Kongo'da faaliyet gösteren bütün silahlı gruplar doğal kaynakların yasadışı kullanır.
Todos os grupos armados que operam no Leste do Congo estão ligados à exploração ilegal de recursos naturais.
2013'ÜN EYLÜL AYINDA RODRİGUE, SOCO ELEMANLARININ PARKTA İZİNSİZ İNŞAAT YAPMASINI ENGELLEMEYE KALKIŞTI.
EM SETEMBRO DE 2013, RODRIGUE TENTOU IMPEDIR OS AGENTES DA SOCO DE CONSTRUÍREM UMA ESTRUTURA ILEGAL NO PARQUE.
Küçük suçlar ama 8 yıl önce üç farklı çalıntı suçundan suçlanmış.
Condenado por coisas pequenas, mas há 8 anos foi condenado em 3 casos diferentes de posse ilegal de objectos roubados.
Çantanız yasadışı malları taşıyan bir aracın üzerine düştü.
A mochila atingiu um camião com material ilegal.
Oraya gitmemde hiçbir yasa dışı bir şey yok.
Não há nada de ilegal sobre a minha ida lá.
Bende senin gibiyim, kaçak.
Eu sou como tu, ilegal.
Eğer kız kaçaksa, bu neden ortaya çıkmadığını açıklar.
Se ela está aqui ilegal, explicaria porque não quer dizer nada.
- Hayır, bunu fark ettik, Peder, ama burada uğraştığımız şey kaçak bir göçmenden fazlası.
Reconhecemos isso, Padre, mas isto é mais que uma imigração ilegal.
Vize sürenin dolduğunu ve kaçak statüsünde olduğunu biliyoruz.
Sabemos sobre o seu visto caducado, e seu estatuto de ilegal.
Bu mektubu sadece görevin suistimali olarak değil, ihanet olarak da değerlendiriyorum.
Declaro esta carta não só como conduta ilegal, mas, também, como traição.
- Neden bu yasadışı değil ki?
- Porque é que isto não é ilegal?
Bu yasa dışı bir topluluk!
Esta assembleia é ilegal.
Ortolan tüketmek yasal değil ama aslında, bir tanesini yiyebilmek için akademik muafiyet almıştım.
- É ilegal consumir sombrias, mas já tive permissão académica para comer uma.
O zaman senin alehinde donen silahcilik davasini biliyorsundur? Arkandan is ceviriyorlar
Então, tu sabes do caso de tráfico ilegal de armas que estão a construir contra ti!
Bunun kanun dışı olduğunu sanmıyorum bile.
Eu nem sequer acho que seja ilegal.
Karaborsada yasadışı ekipman satmaktan sabıkası var.
Tem cadastro por venda ilegal de tecnologia no mercado negro.
Madde, 143, izinsiz gösteri.
Decreto-lei 1.43 : Reunião ilegal.
Açıkçası yaptığımız şey yasal değil.
Honestamente, o que estamos a fazer é ilegal.
Yasal olmadığından bahsetmiyorum bile.
- É perigoso. - Já para não dizer ilegal!
Ayrıca Paul Spector'ın, Rose Stagg'i kaçırmadan ve kanunsuz alıkoymaktan sorumlu olduğuna inanmak için ortada çok iyi bir neden de var.
Há uma razão muito boa para acreditar que o Paul Spector também é o responsável pelo rapto e prisão ilegal da Rose Stagg.
Peralta, siyah taksi soygunlarında ne haldeyiz? - Şey -
como estamos com o caso do táxi ilegal?
Ehliyetsiz bir taksi şoförü, turistleri arabasına alıyor kurbanları Brooklyn-Queens otobanının altına götürüyor silah zoruyla soyuyor ve onları terk ediyor. Ne yazık ki onlar turistler ve suçlumuz beyaz tenli değil neye benzediğine dair net bir fikrimiz yok.
Um taxista ilegal está a levar turistas. aponta uma arma e larga-os na rua. não temos uma ideia clara da aparência dele.
Aslına bakarsan,... kimse katılmadığı bir şeyi yapmaz,... teknik olarak, her şey yasal yani.
Ninguém faz nada que não tenha concordado. Então, tecnicamente... Nada é ilegal.
Sahtekarlık yapacak bir insan değildi. İyi birisiydi.
O Barry não fez nada de ilegal.
Lavar'a çete özel kuvvetlerinin silah kaçakçılığı davasını söylediğimizden beri bize borçlu.
O Lavar tem uma dívida para connosco, depois de o termos avisado do caso da GTF, sobre tráfico ilegal de armas.
Ben ve Lortlar, çete özel kuvvetlerinin silah kaçakçılığı davasını haber verdiğiniz için minnettarız.
E e os "Lords" agradecemos-lhe imenso ter-nos avisado sobre o caso de tráfico ilegal de armas da GTF,
Hiç tehlikeli ya da yasadışı şeylere karıştı mı? Hayır, hayır.
Ele estava envolvido em algo perigoso ou ilegal?
Bu... kanuna karşı mı?
Isso é ilegal?
187a maddesi diyor ki, Bir fetüsün yasalar dışında öldürülmesi durumunda,
O artigo 187A inclui... o homicídio ilegal de um feto com dolo ou premeditação.
Davayı kazanmak için, mahkemede yalan söylemenin bir suç olduğunu biliyorsun değil mi?
Sabes que é ilegal mentir no Tribunal para ganhar causas?
Bu yasal bir hak.
Esta merda é ilegal.
Jennifer Mills, yasadışı ateşli silah bulundurmak ve göz hapsini bozmaktan tutuklusun.
Jennifer Mills, você está presa por posse ilegal de armas e por violar a sua condicional.
Bu, yasadışı bir iştir.
Este é um negócio ilegal.
Bunun olacağını sana söylememeleri yasadışı gibi duruyor.
- Parece ilegal não te terem avisado.
John, sana doğru yaklaşan yasa dışı bir bazuka sevkiyatı var.
Carregamento ilegal de foguetes no teu caminho, John.
Bilmek yasa dışı bir şey değil.
Saber não é ilegal.
- Pekala. - "Acil Durum" diyebilirsin. tek istediğin, ancak hala yasadışı.
Podes dizer que é uma "emergência", mas mesmo assim é ilegal.
Baylar ve bayanlar bu yasadışı politik bir toplantı ve İkinci Bölüm idaresinde GCC sivil yönetmeliğinin ihlalidir.
Senhoras e senhores, esta é uma reunião ilegal e uma violação nos termos do Artigo 2, da CGC de regulação civil.
Yani hiç aklından, ne bileyim, sahtekarlık yaptığın geçmedi mi?
Não pensaste que era, sei lá, uma coisa ilegal?
Herhangi bir yasa dışı aktivitenin kanıtı var mı?
Tem alguma prova de actividade ilegal?
Benim ilişkimi uygunsuz bir hale getirdiğinin farkında mısın?
Percebes que tornaste o meu namoro ilegal?
- Senin için yaptığım her şey yasadışı.
Tudo o que faço por ti é ilegal.
Beni takip ediyorsun!
Anda a espiar-me. Isso é ilegal.
Bir çocuktan yanlış yasadışı hapları mı aldım diyeceksin?
Dizer que apanhaste droga ilegal de crianças?
Hayır sevgili Rogers, zaten sincapların kurduğu usulsüz bir mahkemeydi.
Não, querido Rogers, foi um tribunal ilegal, com esquilos.
Kaçak kablolu tv için çatıda 1.5 metre süründük.
Nós já rastejamos 4.6 metros no nosso telhado para ter cabo ilegal.
- Bence yasal değil.
Acho que isso é ilegal.